Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | mediate between v. | (iki kişi arasında) arabuluculuk yapmak | ||
Secondly, an intermediary could be appointed who could mediate between two parties if a problem arises. İkinci olarak bir sorun ortaya çıktığında iki taraf arasında arabuluculuk yapabilecek bir aracı atanabilir. More Sentences |