measures - Turc Anglais Dictionnaire

measures

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "measures" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 9 résultat(s)

Anglais Turc
Trade/Economic
measures n. miktar
Since these measures involve considerable financial expenditure, very liberal implementation deadlines were set.
Bu tedbirler önemli miktarda mali harcama içerdiğinden, oldukça liberal uygulama süreleri belirlenmiştir.

More Sentences
measures n. önlem
These will all be very practical measures because we have studied the problems and we understand them.
Bunların hepsi çok pratik önlemler olacak çünkü sorunları inceledik ve onları anlıyoruz.

More Sentences
measures n. ölçü
What are the measures of time?
Zamanın ölçüsü nedir?

More Sentences
measures n. tedbir
Measures to build trust are required if negotiations are to succeed.
Müzakerelerin başarıya ulaşması için güven tesis edecek tedbirlerin alınması gerekmektedir.

More Sentences
measures n. tedbirler
Tax revenue rose substantially and measures were taken to tackle tax evasion.
Vergi geliri büyük ölçüde arttı ve vergi kaçakçılığına karşı tedbirler alındı.

More Sentences
measures n. had
measures n. önlemler
measures n. sınır
Geology
measures n. belirli bir tortul tabaka veya katman tipi ile karakterize edilen kayaç tabakaları

Sens de "measures" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 311 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
take measures v. tedbir almak
We also need to devise a common policy and to take measures jointly.
Ayrıca, bizlerin birlikte bir politika geliştirmesi ve ortaklaşa tedbirler alması gerekmektedir.

More Sentences
General
security measures n. güvenlik tedbirleri
That implies air traffic control, security measures and agreements with third countries.
Bu da hava trafik kontrolü, güvenlik tedbirleri ve üçüncü dünya ülkeleriyle anlaşmalar anlamına gelmektedir.

More Sentences
stringent measures n. sıkı önlemler
This particular commitment comes in two stages, one by 2005 and one with even more stringent measures by 2010.
Bu taahhüt, biri 2005 yılına kadar, diğeri ise 2010 yılına kadar daha sıkı önlemler içeren iki aşamadan oluşmaktadır.

More Sentences
measures taken n. alınan önlemler
We are therefore studying the success of the measures taken in the Irish Sea with huge interest.
Bu nedenle İrlanda Denizi'nde alınan önlemlerin başarısını büyük bir ilgiyle inceliyoruz.

More Sentences
security measures n. güvenlik önlemleri
There are some very problematic points in these security measures.
Bu güvenlik önlemlerinde çok sorunlu bazı noktalar var.

More Sentences
urgent measures n. acil önlemler
It is true that fish populations are experiencing difficulties and that it is necessary to adopt urgent measures.
Balık popülasyonlarının zorluklar yaşadığı ve acil önlemler alınması gerektiği doğrudur.

More Sentences
safety measures n. güvenlik önlemleri
For instance, installing black boxes on trains is another safety measure that I completely endorse.
Örneğin trenlere kara kutu yerleştirilmesi, tamamen desteklediğim bir başka güvenlik önlemidir.

More Sentences
preventive measures n. önleyici tedbirler
We do not understand how your preventive measures can be applied to people who are treated as criminals.
Önleyici tedbirlerinizin suçlu muamelesi gören insanlara nasıl uygulanabileceğini anlamıyoruz.

More Sentences
necessary measures/precautions n. gerekli önlemler
After all, it cannot be said that we do not have the necessary measures.
Sonuç olarak, gerekli önlemlere sahip olmadığımız söylenemez.

More Sentences
immediate measures n. acil önlemler
Immediate measures are needed.
Acil önlemler gereklidir.

More Sentences
implementing measures n. uygulama tedbirleri
I welcome the acceptance of our proposal on the adoption of implementing measures.
Uygulama tedbirlerinin kabul edilmesine ilişkin teklifimizin kabul edilmesini memnuniyetle karşılıyorum.

More Sentences
take measures v. tedbir almak
The Commission can therefore take measures without resorting to Article 9 of the Cotonou Agreement.
Dolayısıyla Komisyon, Cotonou Anlaşması'nın 9. Maddesine başvurmaksızın tedbir alabilir.

More Sentences
take measures v. önlemler almak
It is about using our repressive systems to take measures against something called illegal immigration.
Yasadışı göç denen şeye karşı önlem almak için baskıcı sistemlerimizi kullanmakla ilgilidir.

More Sentences
Trade/Economic
austerity measures n. kemer sıkma önlemleri
The austerity measures that many city governments have implemented are hugely unpopular.
Birçok şehir yönetiminin uygulamaya koyduğu kemer sıkma önlemleri hiç de popüler değil.

More Sentences
protection measures n. koruma tedbirleri
We cannot have one set of safety and consumer protection measures for ourselves, and another set for others.
Kendimiz için bir dizi güvenlik ve tüketici koruma tedbiri alırken başkaları için başka bir dizi alamayız.

More Sentences
retaliatory measures n. misilleme önlemleri
The Union should not be afraid of American threats and retaliatory measures.
Birlik, Amerikan tehditlerinden ve misilleme önlemlerinden korkmamalıdır.

More Sentences
preventive measures n. önleyici tedbirler
In order to fight these criminal activities, attention must also be paid in training courses to preventive measures.
Bu suç faaliyetleriyle mücadele etmek için eğitim kurslarında önleyici tedbirlere de dikkat edilmelidir.

More Sentences
take legal measures v. yasal önlemler almak
Moreover, the Member States patently fail to take legal measures against fraud.
Dahası, Üye Devletler dolandırıcılığa karşı yasal önlemler almakta açıkça başarısız olmaktadır.

More Sentences
Law
interim measures n. geçici tedbirler
Both proposals for directives are to some extent interim measures chiefly involving changes of a technical nature.
Her iki direktif önerisi de bir ölçüde teknik nitelikteki değişiklikleri içeren geçici tedbirlerdir.

More Sentences
preventive measures n. önleyici tedbirler
Our group also wishes to draw attention to a new raft of preventive measures.
Grubumuz ayrıca yeni bir dizi önleyici tedbirlere de dikkat çekmek istemektedir.

More Sentences
Politics
safety measures n. güvenlik önlemleri
The emphasis must continue to be on passive safety measures.
Pasif güvenlik önlemleri üzerinde durulmaya devam edilmelidir.

More Sentences
security measures n. güvenlik önlemleri
In Europe too, countries can be found where it is possible to escape security measures in flights to the EU.
Avrupa'da da AB'ye yapılan uçuşlarda güvenlik önlemlerinden kaçmanın mümkün olduğu ülkeler bulunabilir.

More Sentences
security measures n. güvenlik tedbirleri
The Council was informed of the security measures taken by the Member States.
Konsey, Üye Devletler tarafından alınan güvenlik tedbirleri konusunda bilgilendirilmiştir.

More Sentences
Technical
preventive measures n. önleyici tedbirler
On this basis, preventive measures would be possible to improve safety.
Bu temelde güvenliği artırmak için önleyici tedbirler almak mümkün olacaktır.

More Sentences
Military
protection measures n. koruma önlemleri
Prescribing one-sided protection measures is going too far, however.
Ancak tek taraflı koruma önlemleri almak çok ileri gitmektir.

More Sentences
General
half measures n. yeterli olmayan tedbirler
cooperative measures n. işbirliği önlemleri
probability measures n. olasılık ölçümleri
tsunami protection measures n. tsunami korunma önlemleri
invariant measures n. değişmez ölçümler
weights and measures n. ağırlıklar ve ölçüler
rigorous measures n. sert önlemler
tight measures n. sıkı önlemler
rigid measures n. sert önlemler
strict measures n. sıkı önlemler
necessary measures n. gereken önlemler
internal measures n. iç önlemler
accident prevention measures n. kaza önleme tedbirleri
agro-environmental measures n. tarımsal-çevresel tedbirler
safety measures n. güvenlik derecesi
special measures n. özel önlemler
compulsory measures (to be taken) n. (alınması) zorunlu önlemler
obligatory measures (to be taken) n. (alınması) zorunlu önlemler
measures that must be taken n. alınması zorunlu önlemler
mandatory measures (to be taken) n. (alınması) zorunlu önlemler
night of measures n. kadir gecesi
stringent measures n. sert önlemler
strict measures n. kesin önlemler
strict measures n. sert önlemler
stringent measures n. kesin önlemler
desperate measures n. aşırı önlemler
necessary measures/precautions n. gereken önlemler
all kinds of measures n. her türlü önlem
additional measures n. ek tedbirler
preventive safety measures n. önleyici güvenlik önlemleri/tedbirleri
corrective measures n. düzeltici önlemler/tedbirler
remedial measures n. düzeltici önlemler/tedbirler
necessary additional measures n. gerekli ek tedbirler
low-regret measures n. ikinci derece tedbirler
extraordinary measures n. sıra dışı tedbirler
extraordinary measures n. sıra dışı önlemler
follow-up measures n. takip önlemleri
proactive measures n. koruyucu önlemler
proactive measures n. önleyici tedbirler
imperial weights and measures n. imparatorluk ağırlık ve ölçü birimi
imperial weights and measures n. ingiliz parlamentosu tarafından yasallaştırılan standartlar
system of weights and measures n. ölçü ve ağırlık sistemi
take safety measures v. güvenlik tedbiri almak
take security measures v. güvenlik tedbiri almak
take measures in time v. zamanında önlem almak
take severe measures v. sert önlemler almak
tighten the security measures v. güvenlik önlemlerini arttırmak
have someone take measures v. tedbir aldırmak
take measures v. önlemlere başvurmak
take punitive measures v. cezai önlem almak
take drastic measures v. sıkı önlem almak
take repressive measures v. sıkı önlem almak
take strict measures v. sıkı önlem almak
take harsh measures v. sıkı önlem almak
take measures to v. -e göre önlem almak
take preventive measures v. önleyici önlemler almak
take preventive measures v. önceden önlem almak
set measures to v. sınır koymak
set measures to v. limit koymak
take legal measures v. kanuni önlemlere başvurmak
take measures v. tertibat almak
take extra security measures v. ekstra güvenlik önlemleri almak
take security measures v. güvenlik önlemi almak
take all kinds of measures v. her türlü önlemi almak
take half measures v. yarım yamalak yapmak
take special measures v. özel önlemler almak
Phrases
by all measures expr. nereden bakılırsa bakılsın
Proverb
drastic times require drastic measures v. zor zamanlar zorlu tedbirler/önlemler gerektirir
desperate times call for desperate measures denize düşen yılana sarılır
drastic times call for drastic measures zor zamanlar zorlu tedbirler/önlemler gerektirir
desperate times require desperate measures denize düşen yılana sarılır
Idioms
no half measures expr. kullanılan kaynaklarda/ortaya koyulan gayrette azaltmaya gitmeme
no half measures expr. masraftan/işten kaçınmama
no half measures expr. her türlü masrafı yapma/çabayı gösterme
Trade/Economic
measures of dispersion n. dağılım ölçüleri
anti-takeover measures n. devralınma önlemleri
package of economic measures n. ekonomik tedbirler paketi
economic stability measures n. ekonomik istikrar tedbirleri
surveillance measures n. gözetim önlemi
economic incentive measures n. iktisadi teşvik tedbirleri
export encouragement measures n. ihracatı teşvik önlemleri
statistical measures n. istatistiksel ölçüler
occupational health and safety measures n. işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirleri
stabilization measures n. istikrar tedbirleri
stabilization measures n. istikrar önlemleri
legal measures n. kanuni tedbirler
macroprudential measures n. makro ihtiyati önlemler
fiscal measures n. mali önlemler
retaliatory measures n. misilleme tedbirleri
protective measures n. muhafaza tedbirleri
measures of central tendency n. merkezi eğilim ölçüleri
equity measures n. özsermaye ölçütleri
monetary measures n. para tedbirleri
monetary measures n. para önlemleri
rigid measures n. sert önlemler
rigorous measures n. sert önlemler
tight measures n. sıkı önlemler
strict measures n. sıkı önlemler
stringent measures n. sıkı önlemler
output performance measures n. sonuç değerlendirme ölçüleri
process measures n. süreç önlemleri
savings measures n. tasarruf tedbirleri
non-tariff common commercial policy measures n. tarife dışı ticaret politikası önlemleri
austerity measures n. tasarruf tedbirleri
stimulatory measures n. teşvik tedbirleri
commercial policy measures n. ticaret politikası önlemleri
non-tariff measures n. uluslararası ticareti kısıtlayan önlemler
anti-evasion measures n. vergi kaçakçılığını önlemeye yönelik önlemler
taxation measures n. vergi tedbirleri
horizontal and procedural measures n. yatay ve prosedürel önlemler
associate measures n. yan önlemler
take measures v. önlem almak
Law
penal measures n. cezai önlemler
law on the execution of sentences and security measures n. ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazı hakkında kanun
disciplinary measures n. disiplin cezaları
interim measures n. geçici önlemler
legal measures n. kanuni önlemler
measures of conservation n. koruma önlemleri
measures of conservation n. muhafaza tedbirleri
legislation governing the weights and measures n. ölçü ve ayar mevzuatı
technological measures n. teknolojik önlemler
enforceable measures n. uyulmadığı takdirde hukuki dava açılmasına sebep olan yasal tedbirler
legal measures n. yasal önlemler
statutory measures n. yasal tedbirler
statutory measures n. yasal önlemler
legal measures n. yasal tedbirler
legislative measures n. yasama önlemleri
Politics
emergency measures n. acil durum önlemleri
active employment measures n. aktif istihdam tedbirleri
emergency measures n. acil önlemler
conference on interaction and confidence building measures in asia n. asya'da işbirliği ve güven arttırıcı önlemler konferansı
coercive measures n. baskı yapmaya yönelik önlemler
wto committee on subsidies and countervailing measures n. dtö sübvansiyonlar ve telafi edici önlemler komitesi
wto committee on sanitary and phytosanitary measures n. dtö sağlık ve bitki sağlığı önlemleri komitesi
verification measures n. doğrulama önlemleri
corrective measures n. düzeltici önlemler
reformatory measures n. düzeltici önlemler
economic stability measures n. ekonomik istikrar önlemleri
security measures n. emniyet tedbirleri
transitional measures n. geçici önlemler
transitional measures n. geçiş tedbirleri
provisional measures n. geçici önlemler
corrective measures n. güvenlik önlemleri
confidence building measures n. güven arttırcı önlemler (gaö)
confidence and security building measures n. güven ve güvenlik arttırıcı önlemler (ggaö)
reformatory measures n. güvenlik önlemleri
corrective measures n. ıslah edici önlemler
reformatory measures n. ıslah edici önlemler
reformatory measures n. iyileştirici önlemler
measures of precaution n. ihtiyat tedbirleri
committee for the technical adaptation of legislation on the introduction of measures to encourage improvements in the safety and health of workers at work n. iş sağlığı ve güvenliği konusundaki iyileştirmelerin teşvik edilmesine ilişkin tedbirler getirilmesi hakkındaki mevzuatın teknik adaptasyonu komitesi
committee for the approximation of the laws of the member states relating to measures against the emission of gaseous and particulate pollutants from internal combustion engines to be installed in non-road mobile machinery n. karayolu dışında kullanılan hareketli makinelere takılan içten yanmalı motorlardan çıkan gaz ve partikül kirleticilerin emisyonuna karşı alınacak tedbirlerle ilgili üye devlet kanunlarının yakınlaştırılması komitesi
safeguard measures n. korunma önlemleri
protective measures n. koruyucu önlemler
measures of precaution n. koruma tedbirleri
cost-cutting measures n. maliyet düşürücü önlemler
exceptional war measures n. olağanüstü savaş önlemleri
exceptional war measures n. olağanüstü savaş tedbirleri
non tariff common commercial policy measures n. tarife dışı ortak ticaret politikası önlemleri
trade and investment restrictive measures n. ticaret ve yatırım kısıtlayıcı tedbirler
trade and investment opening measures n. ticaret ve yatırım serbestleştirici tedbirler
non tariff common commercial policy measures n. tarife dışı ticaret politikası önlemleri
country specific measures n. ülkelere özgü tedbirler
international bureau of weights and measures n. uluslararası ağırlıklar ve ölçüler bürosu
when member states adopt these measures.. n. üye devletler bu önlemleri kabul ettiğinde
associate measures n. yan önlemler
coercive measures n. zorlayıcı tedbirler
assurance measures n. güvence tedbirleri
suspend the measures v. önlemleri askıya almak
take legal measures v. yasal önlemlere başvurmak
Institutes
department of surveillance and safeguard measures on textiles n. tekstil gözetim ve korunma önlemleri dairesi
Technical
obligatory safety measures n. alınması mecburi emniyet tedbirleri
performance measures n. çalışma ölçüleri
protective measures against the effects of stray currents caused by traction system n. cer sistemlerinin neden olduğu serseri akımların etkilerine karşı koruma önlemleri
electronic counter measures n. elektronik savunma yöntemleri
safety measures n. emniyet tedbirleri
electronic warfare support measures n. elektronik savaş desteği
protection measures against electric shock n. elektrik çarpmasına karşı koruma tedbirleri
functional safety measures n. fonksiyonel güvenlik önlemleri
protective measures for safety n. güvenlik için koruma tedbirleri
safety and health measures n. güvenlik ve sağlık önlemleri
noise control measures n. gürültü kontrol tedbirleri
accidental release measures n. kazara açığa çıkmaya karşı önlemler
accidental release measures n. kazayla açığa çıktığında alınması gereken önlemler
accidental release measures n. kazara açığa çıktığında alınması gereken önlemler
accidental release measures n. kazara salınıma karşı önlemler
application of protective measures n. koruyucu güvenlik tedbirlerinin uygulanması
coal measures n. kömür yatakları
protective measures n. koruyucu önlemler
no regret measures n. öncelikli önlemler
technical safety measures n. teknik emniyet tedbirleri
technical counter measures n. teknik karşı tedbirler
repeated measures analysis of variance n. tekrarlayan ölçümlerde varyans analizi
medical and technical measures n. tıbbi ve teknik tedbirler
overview of techniques and measures n. tekniklere ve ölçmelere bakış
length measures n. uzunluk ölçüleri
material measures of length n. uzunluğun maddi ölçümleri
firefighting measures n. yangınla mücadele önlemleri
esm (electronic warfare-support measures) n. elektronik savaş destek önlemleri
Computer
electronic counter measures n. elektronik saldırı yöntemleri
electronic counter counter measures n. elektronik savunma yöntemleri
electronic counter counter measures n. elektronik koruma önlemleri
anti-piracy measures n. korsan karşıtı önlemler
Informatics
security counter-measures n. güvenlik önlemi
electronic warfare-support measures n. elektronik savaş destek önlemleri
Telecom
electronic warfare support measures n. elektronik savaş destek tedbirleri
Automotive
measures to be taken against the emission of gaseous pollutants from diesel engines for use in vehicles n. araçlarda kullanılan sıkıştırma ateşlemeli motorlardan çıkan gaz ve partikül kirleticilerin emisyonlarına karşı alınacak tedbirler
measures to be taken against the emission of pollutants from diesel engines n. dizel motorlardan çıkan kirletici emisyonlarına karşı alınan önlemler
measures to be taken against the emission of pollutants from diesel engines for use in vehicles n. motorlu araçlarda kullanılan dizel motorlardan çıkan kirletici emisyonlara karşı alınan önlemler
measures to be taken against air pollution by gases from positive-ignition engines of motor vehicles n. motorlu araçların pozitif ateşleme sisteminden çıkan gazların neden olduğu hava kirliliğine karşı alınacak tedbirler
measures to be taken against air pollution by emission from motor vehicles n. motorlu taşıtlardan yayılan emisyonların oluşturduğu hava kirliliğine karşı alınacak tedbirler
traffic control measures n. trafik kontrol önlemleri
Aeronautic
electronic counter counter measures n. elektronik karşı karşı önlemler
electonic counter measures abrev. ecm
Marine
temporary measures law for fishery zone n. balıkçılık bölgesi için geçici önlemler yasası
environmental conservation measures n. çevresel koruma önlemleri
Medical
nonantibiotic prevention measures n. antibiyotik dışı korunma önlemleri
weights and measures n. ağırlıklar ve ölçüler
the transparency of measures regulating the pricing of medicinal products for human use and their inclusion in the scope of national health insurance systems n. beşeri tıbbi ürünlerin fiyatlandırılmasını düzenleyen önlemlere şeffaflık getirilmesi ve bunların ulusal sağlık sigorta sistemleri kapsamına alınması
physical and medical measures n. fiziksel-tıbbi önlemler
necessary supportive measures n. gerekli destekleyici önlemler
prophylactic measures n. hastalığı engelleyici koruyucu önlemler
hygienic measures n. hijyen kuralları
hygienic measures n. hijyen önlemleri
self-report measures n. özbildirim ölçekleri
health utility measures n. sağlık fayda ölçümleri
appropriate therapeutic measures n. uygun tedavi edici önlemler
universal measures n. üniversal önlemler
urodynamic measures n. urodinamik ölçümler
Psychology
repeated­measures designs n. tekrarlanan ölçümler dizaynı
reactive measures n. tepkisel ölçümler
Pathology
prophylactic measures n. profilaktik tedbirler
Food Engineering
use of certain preservatives for the surface treatment of citrus fruit and on the control measures to be used for the qualitative and quantitative analysis of preservatives in and on citrus fruit n. turunçgillerde yüzeyde kullanılan koruyucu maddeler ve bu koruyucuların kalitatif ve kantitatif analiz metotları
Math
vector-valued measures n. vektör değerli ölçümler
Statistics
haldane's discrepancy measures n. haldane hata kareler toplamı ölçüleri
measures of central tendency n. merkezi eğilim ölçüleri
repeated measures design n. yinelenmiş ölçüler tasarımı
Agriculture
measures to be taken against the emission of pollutants from diesel engines for use in wheeled agricultural or forestry tractors n. tarım veya orman traktörlerinde kullanılan dizel motorlardan çıkan kirletici emisyonlara karşı alınacak tedbirler
Education
measures to be taken during utilization n. kullanım esnasında alınacak tedbirler
Linguistics
internal consistency measures n. iç tutarlılık ölçüleri
measures of central tendency n. merkeze eğilim ölçüleri
measures of dispersion n. yakınsak-uzaksak dağılım ölçüleri
Environment
programme for regional environment measures n. bölgesel çevre tedbirleri programı
environmental health measures n. çevre sağlığı tedbirleri
environmental protection measures n. çevre koruma tedbirleri
environmental protection measures n. çevre koruma önlemleri
measures against airborne micro-organisms in the workplace n. hava ile taşınan mikroorganizmalara karşı iş yerlerinde alınması gerekli tedbirler
measures against the emission of gaseous and particulate pollutants from internal combustion engines to be installed in non-road mobile machinery n. karayolu dışında kullanılan hareketli makinelara takılan içten yanmalı motorlardan çıkan gazlara ve partikül halindeki kirleticilere karşı alınacak tedbirler
quarantine measures n. karantina önlemleri
programme of measures n. önlemler programı
program of measures n. önlemler programı
preventive measures for anthrax n. şarbonla ilgili koruyucu tedbirler
Geology
coal measures n. kömür yan kayaçları
culm measures n. çakıltaşı, kumtaşı ve şeylden oluşan sığ su çökeltisinin meydana getirdiği alt karbonifer oluşumu
Military
airspace coordinating measures n. hava sahası koordinasyon tedbirleri
acoustic warfare support measures n. akustik harp destek tedbirleri
active electronic counter measures n. aktif elektronik karşı tedbirler
antiterrorist measures n. anti terörist önlemler
survival measures n. beka tedbirleri
safety measures n. emniyet tedbirleri
electronic counter measures n. elektronik karşı tedbirleri
electronic counter measures n. elektronik karşı karşı tedbirleri
electronic protective measures n. elektronik koruyucu tedbirler
electronic warfare support measures n. elektronik destek tedbirleri
electronic support measures n. elektronik destek tedbirleri
proactive measures n. faal mücadeleye yönelik tedbirler
confidence and security-building measures n. güven ve güvenlik artırıcı önlemler
confidence building measures n. güven artırıcı önlemler
confidence and security building measures n. güven ve güvenlik artırıcı önlemler
airspace control measures request message n. hava sahası kontrol tedbirleri istek mesajı
precautionary measures n. ihtiyati tedbirler
counter measures n. karşı tedbirler
preventive medicine measures n. koruyucu hekimlik tedbirleri
mine counter measures n. mayın tedbirleri
mine counter measures n. mayına karşı tedbirler
retaliatory measures n. misilleme tedbirleri
passive measures n. pasif korunma tedbirleri
passive electronic protection measures n. pasif elektronik korunma tedbirleri
postattack measures n. saldırı sonrası tedbir
defensive measures n. savunma tedbirleri
offensive mine counter measures n. taarruzi mayın karşı tedbirleri
anti-looting measures n. yağmacılığa karşı tedbirler
measures of effectiveness n. geniş kapsamlı bir görevde ve atanan hizmetlerde elde edilen sonuçları değerlendirmeye yarayan araçlar
operations security measures n. harekat emniyeti tedbirleri
operations security measures n. hassas bilgilere dair gizliliği sağlamak ve sürdürmek için kullanılan yöntem ve araçlar
moes (measures of effectiveness) abrev. geniş kapsamlı bir görevde ve atanan hizmetlerde elde edilen sonuçları değerlendirmeye yarayan araçlar