Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | make clear v. | netleştirmek | ||
It is therefore somewhat painful for us to have to make clear our present position on the issue of employees' salaries. Bu nedenle, çalışanların maaşları konusundaki mevcut tutumumuzu netleştirmek zorunda kalmak bizim için biraz acı verici. More Sentences |
||||
Colloquial | ||||
Colloquial | make clear v. | açıklamak | ||
It is therefore somewhat painful for us to have to make clear our present position on the issue of employees' salaries. Bu nedenle, çalışanların maaşları konusundaki mevcut pozisyonumuzu açıklamak zorunda kalmak bizim için biraz acı verici. More Sentences |
||||
Colloquial | make clear v. | açıklığa kavuşturmak | ||
My own position as chairman was made clear and well-understood. Başkan olarak kendi pozisyonum açıklığa kavuşturuldu ve iyi anlaşıldı. More Sentences |
||||
Colloquial | make clear v. | açıklık getirmek | ||
Let me make clear the main elements of those draft directives. Bu taslak direktiflerin ana unsurlarına açıklık getirmeme izin verin. More Sentences |
||||
General | ||||
General | make clear v. | durultmak | ||
General | make clear v. | adını koymak | ||
General | make clear v. | belli etmek | ||
General | make clear v. | belirginleştirmek | ||
General | make clear v. | belgilemek | ||
General | make clear v. | açıklaştırmak | ||
Colloquial | ||||
Colloquial | make clear v. | açık açık anlatmak | ||
Colloquial | make clear v. | aydınlığa kavuşturmak |