magnet - Turc Anglais Dictionnaire

magnet

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "magnet" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 14 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
magnet n. mıknatıs
With the magnets mounted on their heads, they were unable to find their way home.
Kafalarına takılan mıknatıslar yüzünden evlerinin yolunu bulamadılar.

More Sentences
General
magnet n. mıknatıs
The magnets on their heads were responsible for that.
Bunun sorumlusu kafalarındaki mıknatıslar.

More Sentences
Technical
magnet n. mıknatıs
Induction cookers use magnets to directly heat pots and pans.
İndüksiyonlu ocaklar, tencere ve tavaları doğrudan ısıtmak için mıknatıs kullanır.

More Sentences
Computer
magnet n. mıknatıs
Tom bought a squirrel magnet and put it on the fridge.
Tom bir sincap mıknatısı aldı ve buzdolabına koydu.

More Sentences
Informatics
magnet n. mıknatıs
The earth is like a ball with a big magnet in it.
Dünya, içinde büyük bir mıknatıs olan bir top gibidir.

More Sentences
Automotive
magnet n. mıknatıs
Superconducting magnets can produce intense magnetic fields.
Süperiletken mıknatıslar yoğun manyetik alanlar üretebilir.

More Sentences
Physics
magnet n. mıknatıs
Tom's new car is a pussy magnet.
Tom'un yeni arabası bir amcık mıknatısı.

More Sentences
General
magnet n. demirkapan
Colloquial
magnet n. dikkat çeken kimse
magnet n. cazibe merkezi olan yer
magnet n. dikkat çeken nesne
magnet n. dikkat çeken durum
Technical
magnet n. elektrikli mıknatıs
Geography
magnet n. nebraska eyaletinde yerleşim yeri

Sens de "magnet" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 142 résultat(s)

Anglais Turc
General
magnet wire n. bobin teli
magnet keeper n. manyetik şönt
soft magnet n. yumuşak mıknatıs
magnet steel n. mıknatıs çeliği
refrigerator magnet n. buzdolabı magneti
fridge magnet n. buzdolabı magneti
horsehoe magnet n. at nalı mıknatısı
horsehoe magnet n. at nalı magnet
arm a magnet v. armatür ile donatmak
with a magnet adj. mıknatıslı
having a magnet adj. mıknatıslı
Colloquial
trouble magnet n. belayı çeken kimse
trouble magnet n. bela mıknatısı
trouble magnet n. sürekli olarak başını belaya sokan kimse
Idioms
babe magnet n. kadınları mıknatıs gibi çeken erkek
babe magnet n. kadın mıknatısı
babe magnet n. kadınları mıknatıs gibi çeken şey
babe magnet n. kadın cezbedici
babe magnet n. araba gibi kadınları erkeklere çeken/cezbeden şey
chick magnet n. kadın mıknatısı
chick magnet n. kadınları çeken şey
chick magnet n. kadınların gelmesini sağlayan şey
Technical
field magnet n. alan mıknatısı
horseshoe magnet n. atnalı mıknatıs
aging of magnet n. bir mıknatısın sürekli olarak manyetik etkisini arttırması
magnet wire n. bobin teli
moving magnet instrument n. devinen mıknatısli alet
moving magnet instrument n. devinen mıknatıslı alet
magnet bar n. çubuk mıknatısı
iron cobalt powder magnet n. demir kobalt tozu mıknatısı
bar magnet n. çubuk mıknatıs
solenoid magnet n. dolanaçlı mıknatıs
saturated magnet n. doygun mıknatıs
rotating magnet n. döner bobin
natural magnet n. doğal mıknatıs
rotary magnet n. döner mıknatıs
permanent magnet n. doğal mıknatıs
electrolifting magnet n. elektrikli mıknatıslı vinç
homopolar magnet n. eşkutuplu mıknatıs
magnet bracket n. elektrikli mıknatıs desteği
herion magnet valve n. herion manyetik valf
choke magnet n. jikle mıknatısı
permanent magnet alloys n. kalıcı mıknatıs alaşımları
lifting magnet n. kaldırma mıknatısı
permanent magnet lens n. kalıcı mıknatıs merceği
control magnet kit n. kontrol selenoidi kiti
magnet winding n. manyetik sargı
magnet coil n. manyetik bobin
magnet keeper n. manyetik şönt
fibrous insulated magnet wire n. lifli yalıtılmış mıknatıs teli
magnet retainer n. manyetik tutucu
magnet coupling n. mıknatıslı kaplin
magnet housing n. mıknatıs taşıyıcısı
magnet steels n. mıknatıs çelikleri
magnet steel n. mıknatıs çeliği
magnet cubby n. mıknatıs cep
metallic magnet n. metal mıknatıs
magnet yoke n. mıknatıslı boyunduruk
magnet core n. mıknatıs çekirdeği
magnet armature n. mıknatıs gövdesi
magnet cover n. mıknatıs kapağı
core of the magnet n. mıknatıs nüvesi
focusing magnet n. odaklama mıknatısı
moving-magnet instrument n. oynar mıknatıslı ölçü aleti
colour purity magnet n. renk saflaştırma mıknatısı
permanent magnet n. sabit mıknatıs
relay magnet n. röle mıknatısı
hard magnet n. sert mıknatıs
cold start magnet n. soğuk çalıştırma mıknatısı
ceramic magnet n. seramik mıknatıs
permanent-magnet loudspeaker n. sürekli mıknatıslı hoparlör
permanent magnet alloy n. sürekli mıknatıs alaşım
superconducting magnet n. süper iletkenli mıknatıs
permanent magnet n. sürekli mıknatıs
damping magnet n. sönüm mıknatısı
artificial magnet n. suni mıknatıs
blowout magnet n. söndürme mıknatısı
natural magnet n. tabii mıknatıs
horseshoe magnet n. u biçimli mıknatıs
horseshoe magnet n. u-mıknatıs
superconducting magnet n. üstüniletken mıknatıs
convergence magnet n. yaklaştırma mıknatısı
artificial magnet n. yapay mıknatıs
soft magnet n. yumuşak mıknatıs
keeper of a magnet n. iki kutbu bağlayan demir parçası
keeper of a magnet n. armatür
keeper of a magnet n. kutup başlığı
fixed magnet n. sabit mıknatıs
static magnet n. statik mıknatıs
Computer
moving magnet instrument n. devinen mıknatıslı alet
permanent magnet n. doğal mıknatıs
permanent magnet moving coil instrument n. doğal mıknatıslı devinen sargılı alet
solenoid magnet n. dolanaç
permanent-magnet moving-coil instrument n. sabit mıknatıslı devinen sargılı alet
Electric
field magnet n. alan mıknatısı
magnetic moment of a magnet n. bir mıknatısın manyetik momenti
neuter line of a magnet n. bir mıknatısın nötr çizgisi
equivalent magnet n. bir devreye eşdeğerli olan mıknatıs
electro-lifting magnet n. elektromıknatıslı vinç
homopolar magnet n. eşkutuplu mıknatıs
superconducting magnet n. süper iletkenli mıknatıs
blowout magnet n. söndürme mıknatısı
damping magnet n. sönüm mıknatısı
armed magnet n. kutuplarını bağlayan yumuşak demirden parçaya sahip mıknatıs
electro-magnet n. elektromıknatıs
electro-magnet n. elektromagnet
field magnet n. jeneratör veya motor gibi elektrikli cihazlarda manyetik alan oluşturmak için kullanılan mıknatıs
Television
colour purity magnet n. renk saflaştırma mıknatısı
convergence magnet n. yaklaştırma mıknatısı
Construction
hard magnet n. sert mıknatıs
ceramic magnet n. seramik mıknatıs
soft magnet n. yumuşak mıknatıs
Automotive
permanent magnet excited synchronous electric motor n. sabit mıknatıs uyarmalı senkronize elektrik motoru
alnico magnet n. alniko mıknatıs
bar magnet n. çubuk mıknatıs
rotary magnet n. döner mıknatıs
permanent magnet n. kalıcı mıknatıs
crash magnet n. kaza mıknatısı
magnet filter n. mıknatıslı tapa
permanent magnet synchronous motor n. sürekli (kalıcı) mıknatıslı senkron motor
Medical
magnet reaction n. manyet reaksiyonu
magnet therapy n. manyetik terapi
magnet therapy n. manyetik alan tedavisi
magnet therapy n. magnetoterapi
magnet therapy n. biyomanyetik terapi
magnet therapy n. mıknatısla uygulanan bir alternatif tıp tedavisi
Physics
bar magnet n. çubuk mıknatıs
temporary magnet n. geçici mıknatıs
magnet core n. mıknatıs çekirdeği
moment of a magnet n. manyetik alana yerleştirilmiş mıknatıs veya dipole uygulanan tork
magnet- pref. manyetizma anlamına gelen bir ön ek
magnet- pref. manyetik alan anlamına gelen bir ön ek
Chemistry
saturated magnet n. doygun mıknatıs
Education
magnet school n. geniş bir kentsel bölgeden öğrenci çekerek yenilikçi ve uzmanlaşmaya dayalı eğitim veren parasız okul
Slang
babe magnet n. hoş/yakışıklı erkek
chick magnet n. kızları çeken erkek
nerd magnet n. inek/kıl insanları çeken/cezbeden kişi
nerd magnet n. geri zekalı mıknatısı
nerd magnet n. budala/ahmak mıknatısı
nerd magnet n. işe yaramaz insanları çeken/cezbeden kimse
nerd magnet n. sıkıcı/odun adam mıknatısı
nerd magnet n. sıkıcı/odun adamları çeken/cezbeden kadın