müzakere etmek

Sens de "müzakere etmek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 36 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	müzakere etmek	deliberate v.
The jurors deliberated for three days. Jüri üyeleri üç gün boyunca müzakere ettiler. More Sentences
2	General	müzakere etmek	talk v.
They will hold talks tomorrow. Yarın müzakere edecekler. More Sentences
3	General	müzakere etmek	reason [obsolete] v.
It is for that reason that we want to negotiate another new instrument on emissions law. İşte bu nedenle emisyon yasasına ilişkin yeni bir enstrümanı daha müzakere etmek istiyoruz. More Sentences
Trade/Economic
4	Trade/Economic	müzakere etmek	negotiate v.
We will have to negotiate with the Commission and the Council. Komisyon ve Konsey ile müzakere etmemiz gerekecek. More Sentences
5	Trade/Economic	müzakere etmek	debate v.
The board is debating whether it’s feasible to make that investment. Yönetim kurulu bu yatırımı yapmanın makul olup olmadığını müzakere ediyor. More Sentences
Law
6	Law	müzakere etmek	deliberate v.
The jury deliberated for three days. Jüri üç gün boyunca müzakere etti. More Sentences
7	Law	müzakere etmek	negotiate v.
The Palestinians also need a strong voice to negotiate with Israel. Filistinlilerin de İsrail ile müzakere edebilmek için güçlü bir sese ihtiyacı var. More Sentences
Politics
8	Politics	müzakere etmek	negotiate v.
That is unacceptable in a partner with whom any state, any government is expected to negotiate. Bu, herhangi bir devletin, herhangi bir hükümetin müzakere etmesi beklenen bir ortak için kabul edilemez. More Sentences
General
9	General	müzakere etmek	confer v.
10	General	müzakere etmek	discuss v.
11	General	müzakere etmek	confer with v.
12	General	müzakere etmek	treat with v.
13	General	müzakere etmek	bargain v.
14	General	müzakere etmek	trade [obsolete] v.
15	General	müzakere etmek	deliber v.
16	General	müzakere etmek	common [obsolete] v.
17	General	müzakere etmek	dispose [obsolete] v.
Phrasals
18	Phrasals	müzakere etmek	confer about (someone or something) v.
19	Phrasals	müzakere etmek	confer upon (someone or something) v.
20	Phrasals	müzakere etmek	confer on (someone or something) v.
21	Phrasals	müzakere etmek	confer on someone or something (with someone) v.
22	Phrasals	müzakere etmek	confer (on someone or something) with someone v.
23	Phrasals	müzakere etmek	confer with someone (about someone or something) v.
24	Phrasals	müzakere etmek	confer (with someone) about someone or something v.
25	Phrasals	müzakere etmek	kick around v.
26	Phrasals	müzakere etmek	kick about v.
27	Phrasals	müzakere etmek	knock about v.
28	Phrasals	müzakere etmek	knock around v.
Idioms
29	Idioms	müzakere etmek	lay heads together v.
30	Idioms	müzakere etmek	have a word v.
Trade/Economic
31	Trade/Economic	müzakere etmek	discuss v.
Law
32	Law	müzakere etmek	confer v.
33	Law	müzakere etmek	argue v.
Politics
34	Politics	müzakere etmek	discuss v.
35	Politics	müzakere etmek	debate v.
36	Politics	müzakere etmek	moot v.

Sens de "müzakere etmek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 43 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	yeniden müzakere etmek	renegotiate v.
It has repeatedly been urged in this House that we should renegotiate the Blair House agreement. Blair House anlaşmasını yeniden müzakere etmemiz gerektiği bu Mecliste defalarca dile getirilmiştir. More Sentences
2	General	sözleşme müzakere etmek	negotiate a contract v.
3	General	anlaşma koşullarını müzakere etmek	treat v.
4	General	yeniden müzakere etmek	reconfer v.
5	General	enine boyuna müzakere etmek	toss v.
6	General	uzlaşmak için müzakere etmek	haggle v.
7	General	yeniden müzakere etmek	renegociate v.
8	General	resmi müzakere öncesi istişare etmek	prenegotiate v.
9	General	önceden müzakere etmek	prenegotiate v.
Phrasals
10	Phrasals	birisiyle (bir mesele ya da bir kişi) hakkında müzakere etmek	confer about (someone or something) v.
11	Phrasals	(biriyle bir konu hakkında) görüşmek/müzakere etmek	see (one) about (something) v.
12	Phrasals	(biriyle bir konu hakkında) görüşmek/müzakere etmek	see someone about someone or something v.
13	Phrasals	(biriyle) bir konuyu müzakere etmek	dialogue with (one) v.
14	Phrasals	bir şeyi müzakere etmek	bargain for v.
15	Phrasals	bir şeyi müzakere etmek	bargain over v.
16	Phrasals	birini müzakere etmek	take someone up v.
17	Phrasals	(biriyle) bir şeyi müzakere etmek	bounce something around (with someone) v.
18	Phrasals	uzun uzadıya müzakere etmek	chew over v.
19	Phrasals	(biriyle birini/bir şeyi) müzakere etmek	confer on (someone or something) with (one) v.
20	Phrasals	(biriyle) müzakere etmek	confer with (one) v.
21	Phrasals	(biriyle birini/bir şeyi) müzakere etmek	confer with (one) about (someone or something) v.
22	Phrasals	(biriyle birini/bir şeyi) müzakere etmek	confer with (one) on (someone or something) v.
23	Phrasals	(biriyle) müzakere etmek	confer with (someone) v.
24	Phrasals	(birini/bir şeyi) müzakere etmek	deliberate about (someone or something) v.
25	Phrasals	(birini/bir şeyi) müzakere etmek	deliberate on (someone or something) v.
26	Phrasals	(birini/bir şeyi) müzakere etmek	deliberate over (someone or something) v.
27	Phrasals	ile bir konuyu müzakere etmek	dialogue with v.
28	Phrasals	(bir şeyi) müzakere etmek/konuşmak için bir araya gelip oturmak	sit on (something) v.
29	Phrasals	(bir şeyi) müzakere etmek/konuşmak için bir araya gelip oturmak	sit upon (something) v.
30	Phrasals	farklı fikirleri müzakere etmek	toss back and forth v.
Colloquial
31	Colloquial	tüm tarafların uzlaşması için müzakere etmek	dialog v.
Idioms
32	Idioms	farklı fikirleri müzakere etmek	toss (something) back and forth v.
33	Idioms	ile müzakere etmek	have a word with v.
34	Idioms	(biriyle) müzakere etmek	have a word with (one) v.
Trade/Economic
35	Trade/Economic	şartlarını yeniden müzakere etmek	roll over v.
36	Trade/Economic	(mali sözleşme) şartlarını yeniden müzakere etmek	roll over v.
Law
37	Law	(anlaşmazlığın çözümlenmesi için) müzakere etmek	emparl v.
Industry
38	Industry	çalışanların sıkıntılarını işverenle müzakere etmek üzere çalışanlar tarafından seçilen sendika üyesi	committeeman n.
39	Industry	çalışanların sıkıntılarını işverenle müzakere etmek üzere seçtikleri sendika üyesi	shop chairman n.
Military
40	Military	müzakere talep etmek veya teslim olmak için düşmana gösterilen beyaz bayrak	flag of truce n.
41	Military	müzakere talep etmek veya teslim olmak için düşmana gösterilen beyaz bayrak	flag of truse n.
42	Military	düşmanla müzakere etmek amacıyla sinyal olarak davul çalmak	beat a parley v.
43	Military	düşmanla müzakere etmek amacıyla sinyal olarak trompet çalmak	beat a parley v.