lucky

Sens de "lucky" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 19 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
Common Usage
1	Common Usage	lucky adj.	talihli
Nobody can be that lucky. Kimse bu kadar talihli olamaz. More Sentences
2	Common Usage	lucky adj.	şanslı
We are lucky to have even ordinary railway links. Sıradan demir yolu bağlantılarına sahip olduğumuz için bile şanslıyız. More Sentences
General
3	General	lucky adj.	şanslı
We are lucky to have even ordinary railway links. Sıradan demir yolu bağlantılarına sahip olduğumuz için bile şanslıyız. More Sentences
4	General	lucky adj.	talihli
Nobody can be that lucky. Kimse bu kadar talihli olamaz. More Sentences
Common Usage
5	Common Usage	lucky adj.	uğurlu
General
6	General	lucky n.	şanslı olan şey
7	General	lucky n.	uğurlu eşya
8	General	lucky n.	uğur getiren şey
9	General	lucky adj.	akyazılı
10	General	lucky adj.	kısmeti açık
11	General	lucky adj.	bahtı açık
12	General	lucky adj.	kısmetli
13	General	lucky adj.	kutlu
14	General	lucky adj.	uğurlu
15	General	lucky adj.	kademli
16	General	lucky adj.	akgünlü
17	General	lucky adj.	bahtlı
Geography
18	Geography	lucky n.	louisiana eyaletinde yerleşim yeri
Slang
19	Slang	lucky adj.	ballı

Sens de "lucky" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 207 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	lucky number n.	uğurlu numara
What's your lucky number? Uğurlu numaran ne? More Sentences
2	General	lucky man n.	şanslı adam
I feel like the luckiest man in the world. Kendimi dünyanın en şanslı adamı gibi hissediyorum. More Sentences
3	General	lucky number n.	şanslı sayı
What's your lucky number? Senin şanslı sayın nedir? More Sentences
4	General	be lucky v.	şanslı olmak
Tom has always been lucky. Tom her zaman şanslı olmuştur. More Sentences
5	General	be very lucky v.	çok şanslı olmak
The doctors say that Tom was very lucky. Doktorlar Tom'un çok şanslı olduğunu söylüyorlar. More Sentences
6	General	get lucky v.	şans yüzüne gülmek
You got lucky today. Bugün şans yüzüne güldü. More Sentences
7	General	really lucky adj.	çok şanslı
Your boyfriend's really lucky to have someone like you. Erkek arkadaşın senin gibi birine sahip olduğu için çok şanslı. More Sentences
8	General	extremely lucky adj.	çok şanslı
We were extremely lucky. Çok şanslıydık. More Sentences
9	General	very lucky adj.	çok şanslı
The reality is that we were very lucky. Gerçek şu ki biz çok şanslıydık. More Sentences
10	General	happy-go-lucky adj.	gamsız
He had a happy-go-lucky personality. Gamsız bir kişiliği vardı. More Sentences
11	General	happy-go-lucky adj.	neşeli
She's very happy-go-lucky. O çok neşeli. More Sentences
Colloquial
12	Colloquial	lucky in love adj.	aşkta şanslı
He's not lucky in love. Aşkta şanslı değil. More Sentences
Idioms
13	Idioms	lucky break n.	şans
I got a lucky break. Şans yüzüme güldü. More Sentences
14	Idioms	lucky break n.	talih
Tom got a lucky break. Tom'un talihi yüzüne güldü. More Sentences
Speaking
15	Speaking	you're so lucky expr.	çok şanslısın
You're so lucky. Çok şanslısın. More Sentences
16	Speaking	if we're lucky expr.	şanslıysak
If we're lucky, this thing happens fast. Eğer şanslıysak, bu iş hızlı olur. More Sentences
17	Speaking	get lucky expr.	şansı yaver gitmek
Looks like someone didn't get lucky tonight. Görünüşe göre bu gece birinin şansı yaver gitmemiş. More Sentences
Slang
18	Slang	you lucky bastard expr.	seni şanslı piç
You lucky bastard. Seni şanslı piçsin. More Sentences
General
19	General	lucky beggar n.	köftehor
20	General	lucky star n.	şans yıldızı
21	General	lucky charm n.	nazarlık
22	General	lucky day n.	uğurlu gün
23	General	lucky number n.	uğurlu sayı
24	General	lucky child n.	şanslı çocuk
25	General	lucky guess n.	şanslı tahmin
26	General	lucky luke n.	red kit
27	General	one's lucky day n.	şanslı günü
28	General	one's lucky day n.	uğurlu günü
29	General	a lucky name n.	uğurlu bir isim
30	General	lucky crucifix n.	uğurlu haç
31	General	lucky dip n.	bir tür çekiliş oyunu
32	General	lucky dip n.	tamamen şans işi
33	General	lucky color n.	uğurlu renk
34	General	lucky color n.	şanslı renk
35	General	lucky bag n.	şans torbası
36	General	lucky bag n.	çekiliş torbası
37	General	lucky bag n.	farklı seçenekler
38	General	lucky bag n.	kapan kimseye ait hale gelen değerli şeyler topluluğu
39	General	lucky [scotland] n.	yaşlı kadın
40	General	lucky [scotland] n.	nene
41	General	lucky [scotland] n.	moruk
42	General	be lucky v.	şansı yaver gitmek
43	General	be lucky v.	talihi yaver gitmek
44	General	be born under a lucky star v.	kadir gecesi doğmak
45	General	make a lucky shot v.	boş atıp dolu tutmak
46	General	be lucky v.	yıldızı parlamak
47	General	be lucky about v.	yönünden şanslı olmak
48	General	be lucky in respect of v.	yönünden şanslı olmak
49	General	be lucky in terms of v.	yönünden şanslı olmak
50	General	consider lucky v.	kendini şanslı saymak
51	General	consider oneself lucky v.	kendinin şanslı olduğunu düşünmek
52	General	consider oneself lucky v.	kendisinin şanslı olduğunu düşünmek
53	General	consider oneself lucky v.	kendini şanslı bulmak
54	General	consider oneself lucky v.	kendini şanslı hissetmek
55	General	consider oneself lucky v.	kendisini şanslı saymak
56	General	consider oneself lucky v.	kendini şanslı saymak
57	General	be a bit lucky v.	şansın yaver gitmek
58	General	lucky devil adj.	şanslı
59	General	born lucky adj.	kadir gecesi doğmuş
60	General	lucky dog adj.	şanslı
61	General	unusually lucky adj.	ballı
62	General	lucky enough adj.	yeterince şanslı
63	General	incredibly lucky adj.	çok şanslı
64	General	dead lucky adj.	çok şanslı
65	General	remarkably lucky adj.	çok şanslı
66	General	damned lucky adj.	çok şanslı
67	General	damn lucky adj.	çok şanslı
68	General	extraordinarily lucky adj.	çok şanslı
69	General	exceedingly lucky adj.	çok şanslı
70	General	terribly lucky adj.	çok şanslı
71	General	happy-go-lucky adj.	kaygısız
72	General	happy-go-lucky adj.	tasasız
73	General	happy-go-lucky adj.	bir şeye aldırmaz
74	General	happy-go-lucky adj.	vurdumduymaz
75	General	happy-go-lucky adj.	gelişigüzel
76	General	happy-go-lucky adj.	rastgele
77	General	happy-go-lucky adj.	tesadüfen
78	General	happy-go-lucky adj.	kazara
79	General	happy-go-lucky adj.	kaygısız
80	General	happy-go-lucky adj.	pervasız
81	General	lucky [scotland] adj.	dolu
82	General	lucky [scotland] adj.	tıka basa
83	General	lucky [scotland] adj.	çok
84	General	lucky [scotland] adj.	bol
85	General	lucky [scotland] adj.	fazla dolu
86	General	lucky [scotland] adv.	cömertçe
87	General	lucky [scotland] adv.	ilave olarak
88	General	lucky [scotland] adv.	fazlaca
89	General	lucky [scotland] adv.	gereğinden çok
90	General	my lucky number expr.	uğurlu sayım
Phrases
91	Phrases	lucky me expr.	ne mutlu bana
92	Phrases	lucky you expr.	ne mutlu sana
93	Phrases	lucky for you expr.	ne kadar şanslısın ki
94	Phrases	lucky for you expr.	şükret ki
Proverb
95	Proverb	it is better to be born lucky than rich	şanslı doğmak zengin doğmaktan daha iyidir
Colloquial
96	Colloquial	a lucky couple n.	şanslı bir çift
97	Colloquial	lucky guess n.	şanslı tahmin
98	Colloquial	lucky duck n.	çok şanslı kimse
99	Colloquial	lucky duck n.	şansı açık kimse
100	Colloquial	one's lucky number comes up v.	şansı yüzüne gülmeye başlamak
101	Colloquial	one's lucky number comes up v.	şansı açılmak
102	Colloquial	lucky in love adj.	aşkta kazanan
103	Colloquial	lucky in love adj.	aşkta başarılı
104	Colloquial	lucky at cards, unlucky in love expr.	kumarda kazanan aşkta kaybeder
105	Colloquial	unlucky at cards, lucky in love expr.	kumarda kaybeden aşkta kazanır
106	Colloquial	lucky me expr.	ne ballıyım
107	Colloquial	lucky me expr.	ne şanslıyım
108	Colloquial	(one) will be lucky expr.	(eğer gerçekleşirse) kendini şanslı say
109	Colloquial	(one) should be so lucky expr.	(eğer gerçekleşirse) kendini şanslı say
110	Colloquial	(one) should be so lucky expr.	(birinin) işi şansa kalmış
111	Colloquial	(one) should be so lucky expr.	olması pek mümkün değil
112	Colloquial	(one) should be so lucky expr.	olması çok zor
113	Colloquial	(one) will be lucky expr.	(birinin) işi şansa kalmış
114	Colloquial	(one) will be lucky expr.	olması pek mümkün değil
115	Colloquial	(one) will be lucky expr.	olması çok zor
116	Colloquial	(one) would be lucky expr.	(birinin) işi şansa kalmış
117	Colloquial	(one) would be lucky expr.	olması pek mümkün değil
118	Colloquial	(one) would be lucky expr.	olması çok zor
Idioms
119	Idioms	lucky streak n.	bir dizi şanslı olay
120	Idioms	happy-go-lucky n.	dikkatsiz kimse
121	Idioms	lucky duckling n.	şanslı kimse
122	Idioms	lucky duckling n.	aşırı şanslı kimse
123	Idioms	lucky duckling n.	şansı yaver giden kimse
124	Idioms	make a lucky shot v.	boş atıp dolu tutmak
125	Idioms	be born under a lucky star v.	hayata 1-0 önde başlamak
126	Idioms	thank one's lucky stars v.	öpüp başına koymak
127	Idioms	bless one's lucky stars v.	öpüp başına koymak
128	Idioms	strike lucky v.	şans yüzüne gülmek
129	Idioms	thank one's lucky stars v.	şükretmek
130	Idioms	be on a lucky streak v.	şansı yaver gitmek
131	Idioms	strike lucky v.	şansı açılmak
132	Idioms	thank one's lucky stars v.	şansına dua etmek
133	Idioms	have a lucky break v.	şansı yüzüne gülmek
134	Idioms	have a lucky break v.	şans yüzüne gülmek
135	Idioms	bless one's lucky star v.	şansına duacı olmak
136	Idioms	bless one's lucky stars v.	şükretmek
137	Idioms	strike it lucky v.	şans yüzüne gülmek
138	Idioms	be born under a lucky star v.	şanslı doğmuş olmak
139	Idioms	thank one's lucky stars v.	şansına şükretmek
140	Idioms	strike it lucky v.	şansı açılmak
141	Idioms	bless one's lucky star v.	şükretmek
142	Idioms	have a lucky break v.	talih yüzüne gülmek
143	Idioms	get a lucky break v.	talihi yüzüne gülmek
144	Idioms	bless lucky star v.	şansına duacı olmak
145	Idioms	bless lucky star v.	şükretmek
146	Idioms	be born under a lucky star v.	doğuştan şanslı olmak
147	Idioms	thank lucky stars v.	öpüp başına koymak
148	Idioms	thank lucky stars v.	şansına şükretmek
149	Idioms	thank lucky stars v.	şükretmek
150	Idioms	thank lucky stars v.	şansına dua etmek
151	Idioms	happy-go-lucky adj.	pervasız
152	Idioms	happy-go-lucky adj.	umursamaz
153	Idioms	happy-go-lucky adj.	vurdumduymaz
154	Idioms	third time lucky expr.	allah'ın hakkı üçtür
155	Idioms	happy-go-lucky expr.	düşüncesiz
156	Idioms	(one) would be lucky expr.	(olursa/gerçekleşirse) kendini şanslı say
Speaking
157	Speaking	some are born lucky expr.	bazıları şanslı doğar
158	Speaking	I was lucky to find it on such short notice expr.	bu kadar kısa sürede bulduğum için şanslıyım
159	Speaking	you should be so lucky! expr.	çok şanslı olmalısın!
160	Speaking	I am so lucky expr.	çok şanslıyım
161	Speaking	you're lucky to be alive expr.	hayatta olduğun için şanslısın
162	Speaking	if she is lucky expr.	eğer şanslıysa
163	Speaking	I'm lucky to be alive expr.	hayatta olduğum için şanslıyım
164	Speaking	if he is lucky expr.	eğer şanslıysa
165	Speaking	I'd rather be lucky than good expr.	iyi olmaktansa şanslı olmayı yeğlerim
166	Speaking	no one is that lucky expr.	kimse o kadar şanslı değildir
167	Speaking	you don't know how lucky you are expr.	ne kadar şanslısın bilemezsin
168	Speaking	I realize i'm very lucky expr.	oldukça şanslı olduğumun farkındayım
169	Speaking	you're lucky you didn't lose your arm expr.	kolunu kaybetmediğin için şanslısın
170	Speaking	what's your lucky number? expr.	şanslı numaran ne?
171	Speaking	I guess I got lucky expr.	sanırım şansım yaver gitti
172	Speaking	lucky of you expr.	seni şanslı
173	Speaking	you lucky thing! expr.	seni şanslı kerata!
174	Speaking	lucky for you expr.	şansına
175	Speaking	this must be your lucky day expr.	şanslı gününde olmalısın
176	Speaking	your lucky color is red expr.	senin şanslı rengin kırmızı
177	Speaking	I feel lucky to know you expr.	seni tanıdığım için kendimi şanslı hissediyorum
178	Speaking	get lucky expr.	şanslı olmak
179	Speaking	I know that I'm lucky to have you expr.	sana sahip olduğum için şanslı olduğumun farkındayım
180	Speaking	you lucky thing! expr.	seni şanslı şey!
181	Speaking	your lucky color is red expr.	senin şanslı rengin kırmızıdır
182	Speaking	thank your lucky stars expr.	şansına dua et
183	Speaking	you are very lucky there expr.	siz orada çok şanslısınız
184	Speaking	if we're lucky expr.	şansımız yaver giderse
185	Speaking	we haven't been lucky yet expr.	şimdilik şansımız yaver gitmedi
186	Speaking	you're a lucky guy expr.	şanslı bir adamsın
187	Speaking	he's had a lucky escape expr.	verilmiş sadakası varmış
188	Speaking	I'm lucky if i make it to 18 expr.	18 yaşına kadar yaşarsam şanslıyım demektir
189	Speaking	he's had a lucky escape expr.	ucuz atlatmış
Marine Biology
190	Marine Biology	lucky proach n.	fare başlı iskorpit
191	Marine Biology	lucky proach n.	kuzeybatı avrupa ve britanya adaları kıyılarında yaşayan koyu benekli bir iskorpit balığı
Botanic
192	Botanic	lucky bean tree (erythrina lysistemon) n.	baklagiller familyasına ait, kırmızı çiçekleri ve tohumları olan küçük bir ağaç
Military
193	Military	lucky bag n.	kayıp eşya dolabı
Wagering
194	Wagering	lucky draw n.	şanslı çekiliş
Slang
195	Slang	lucky dog n.	şanslı herif
196	Slang	lucky dog n.	şanslı it
197	Slang	lucky [uk] n.	kaçış
198	Slang	lucky [uk] n.	sıvışma
199	Slang	lucky [uk] n.	topuklama
200	Slang	lucky country [australia] n.	şanslı ülke
201	Slang	lucky country [australia] n.	(mizahi olarak) avustralya
202	Slang	get lucky v.	bir partiden sonra bir kızı eve götürmek
203	Slang	get lucky v.	özel bir eğlenceden veya partiden sonra bir kızı eve götürmek
Star Wars
204	Star Wars	lucky despot n.	şanslı zorba
205	Star Wars	lucky runner n.	şanslı koşucu
206	Star Wars	lucky star (mos entha) n.	şanslı yıldız (mos entha)
207	Star Wars	the lucky star n.	şanslı yıldız