Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | live through v. | yaşamak | ||
We are living through one of the darkest days of the European Parliament. Avrupa Parlamentosunun en karanlık günlerinden birini yaşıyoruz. More Sentences |
||||
General | live through v. | görüp geçirmek | ||
General | live through v. | yaşamak (bir zamanı/olayı) | ||
General | live through v. | zorluklara rağmen başarmak | ||
General | live through v. | sağ salim çıkmak | ||
General | live through v. | başından geçmek | ||
General | live through v. | zor bir durumdan sağ olarak çıkmak |
Anglais | Turc | |
---|---|---|
Idioms | ||
Idioms | live through something v. | bir şeyi atlatmak |
Idioms | live through something v. | bir şeyden (ameliyat vb) sağ salim çıkmak |
Idioms | not live through the night v. | geceyi çıkaramamak |