kulakçık - Turc Anglais Dictionnaire

kulakçık

Sens de "kulakçık" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 11 résultat(s)

Turc Anglais
Automotive
kulakçık paddle n.
Medical
kulakçık atrium n.
kulakçık atrial n.
Anatomy
kulakçık auricle n.
Biology
kulakçık auricle n.
Zoology
kulakçık auricle n.
Botanic
kulakçık stipule n.
kulakçık earlet n.
kulakçık stipel n.
kulakçık stipula n.
Printery
kulakçık ear n.

Sens de "kulakçık" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 21 résultat(s)

Turc Anglais
General
kulakçık kapağı auricular valve n.
(bitki) kulakçık üzerinde yaşayan stipulaceous adj.
(bitki) kulakçık üzerinde yaşayan stipulary adj.
Medical
kalbin kulakçık diye adlandırılan bir bölümü atrium n.
kulakçık kapağı atrioventricular valve n.
kulakçık fibrilasyonu auricular fibrillation n.
sol kulakçık left auricle n.
sol kulakçık left atrium of the heart n.
sol kulakçık left atrium n.
sol kulakçık atrium sinistrum n.
kulakçık ile ilgili atrioventricular adj.
Anatomy
kulakçık karıncık delikleri auriculoventricular apertura n.
sağ kulakçık right atrium n.
sağ kulakçık right auricle n.
koroner arterin kulakçık kaslarını besleyen kolu atrial artery n.
sağ kulakçık right atrium of the heart n.
kulakçık (kalp) atrial adj.
Gastronomy
kulakçık makarna orecchiette n.
Biology
kalbinde tek bir kulakçık ve karıncığı olan hayvan monocardian n.
kalbinde tek bir kulakçık ve karıncığı olan monocardian adj.
Botanic
yaprakçık kenarında yer alan ikincil kulakçık stipel n.