keşfedilmemiş - Turc Anglais Dictionnaire

keşfedilmemiş

Sens de "keşfedilmemiş" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 15 résultat(s)

Turc Anglais
General
keşfedilmemiş uncharted adj.
This report, should it be adopted, will take us into uncharted territory.
Bu rapor, kabul edilmesi halinde, bizi keşfedilmemiş bir bölgeye götürecektir.

More Sentences
keşfedilmemiş unexplored adj.
The dense forest remained unexplored.
Bu sık ormanlık alan keşfedilmeden kalmıştır.

More Sentences
keşfedilmemiş new adj.
keşfedilmemiş unseen adj.
keşfedilmemiş dormant adj.
keşfedilmemiş undiscovered adj.
keşfedilmemiş dormant adj.
keşfedilmemiş dormant adj.
keşfedilmemiş unascried adj.
keşfedilmemiş untouched adj.
keşfedilmemiş untrod adj.
keşfedilmemiş mute adj.
keşfedilmemiş silent adj.
Literature
keşfedilmemiş unploughed adj.
keşfedilmemiş unplowed adj.

Sens de "keşfedilmemiş" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 26 résultat(s)

Turc Anglais
General
bilinmeyen/keşfedilmemiş topraklar terra incognita n.
keşfedilmemiş alan unexplored area n.
keşfedilmemiş alan undiscovered area n.
keşfedilmemiş kabile undiscovered tribe n.
keşfedilmemiş toprak uncharted territory n.
keşfedilmemiş yerler unexplored places n.
keşfedilmemiş bölge unknown region n.
biri hakkındaki keşfedilmemiş şey hinterland n.
keşfedilmemiş ya da haritası yapılmamış bölge uncharted adj.
keşfedilmemiş (fiziksel veya entelektüel anlamda) underexplored adj.
tam olarak keşfedilmemiş unplumbed adj.
henüz keşfedilmemiş yet-to-be-discovered adj.
keşfedilmemiş şey discovert [obsolete] adj.
henüz keşfedilmemiş yet-to-be-explored adj.
Colloquial
el değmemiş/keşfedilmemiş/gizli kalmış yerler here be dragons expr.
Idioms
keşfedilmemiş hazine buried treasure n.
keşfedilmemiş alan virgin territory n.
Trade/Economic
keşfedilmemiş pazar white spot n.
Insurance
keşfedilmemiş zarar klozu undiscovered loss clause n.
Mining
önceden keşfedilmemiş maden damarlarından çıkarılan minerallerin sahiplik hakkı tunnel right n.
Chemistry
henüz keşfedilmemiş elementlere prototip ad oluşturmak için kullanılan bir ön ek eka- pref.
henüz keşfedilmemiş bir elementi ifade etmek için periyodik cetvelde iki üst sırasında bulunan bilinir elementin önüne getirilen ek dwi- pref.
Geography
henüz araştırılmamış veya keşfedilmemiş (bölge) chartless adj.
henüz araştırılmamış veya keşfedilmemiş (bölge) unmapped adj.
henüz araştırılmamış veya keşfedilmemiş (bölge) uncharted adj.
Latin
keşfedilmemiş yer terra incognita n.