kalıplanmış - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

kalıplanmış



Sens de "kalıplanmış" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 7 résultat(s)

Turc Anglais
General
kalıplanmış figulate adj.
Technical
kalıplanmış moulded adj.
kalıplanmış molded adj.
kalıplanmış run adj.
Construction
kalıplanmış molded adj.
kalıplanmış moulded adj.
Automotive
kalıplanmış molded adj.

Sens de "kalıplanmış" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 37 résultat(s)

Turc Anglais
General
kalıplanmış cam pressed glass n.
kalıplanmış nesne mold n.
kalıplanmış desen veya metin içeren kauçuk gibi malzeme rubber-stamp n.
(genellikle dikdörtgen şeklinde) kalıplanmış blok loaf n.
Technical
bağlı kalıplanmış yatırımlar bonded casting investments n.
enjeksiyonla kalıplanmış plastikler injection-moulded plastics n.
kalıplanmış grafit molded graphite n.
kalıplanmış parçalar molded parts n.
kalıplanmış madde yoğunluğu density of moulded material n.
kalıplanmış cam moulded glass n.
kalıplanmış lastik ayakkabı tabanı moulded rubber sole n.
kalıplanmış polietilen deney levhası moulded polyethylene test sheet n.
kalıplanmış cam molded glass n.
kuru kalıplanmış tuğla dry-pressed brick n.
yuvarlak tabakalı kalıplanmış çubuk round laminated moulded rod n.
yumuşak kalıplanmış lastik taban soft molded rubber sole n.
kalıplanmış tuğla gauged brick n.
kalıplanmış metal kütlesi sow n.
kalıplanmış sert tuğla stock [uk] n.
çok bileşenli olarak kalıplanmış overmolded adj.
yeniden kalıplanmış remoulded adj.
yeniden kalıplanmış remolded adj.
üfleme yolu ile kalıplanmış blowmolded adj.
üfleme yolu ile kalıplanmış blow-molded adj.
kalıplanmış sıcak metali kullanan hot adj.
Construction
basınçlı borularda kullanılan elastik sızdırmazlık halkalı bağlantılar için enjeksiyonla kalıplanmış termoplastik ekleme parçaları injection-moulded thermoplastics fittings for elastic sealing ring type joints for pressure piping n.
kalıplanmış plastik ışıklık molded plastic skylight n.
kalıplanmış yüzey formed surface n.
önceden kalıplanmış inşaat derzi pre-molded construction joint n.
kalıplanmış nesne mould n.
yeni kalıplanmış tuğlaları kesime taşıyan paletlerin ilerlediği yol page n.
yerinde kalıplanmış molded-in-place adj.
Automotive
kalıplanmış hortum molded hose n.
Medical
kalıplanmış cam moulded glass n.
Food Engineering
özellikle koni veya çubuklar halinde kalıplanmış, rafine edilmemiş şeker piloncillo n.
Gastronomy
elle kalıplanmış peynir hand cheese n.
Chemistry
kalıplanmış fenol formaldehit molded phenol-formaldehyde n.