integrate - Turc Anglais Dictionnaire

integrate

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "integrate" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 23 résultat(s)

Anglais Turc
General
integrate v. entegre etmek
We also have an EU Treaty obligation to better integrate these fields.
Ayrıca bu alanları daha iyi entegre etmek üzere AB Antlaşması'ndan kaynaklanan bir yükümlülüğümüz de bulunmaktadır.

More Sentences
integrate v. dahil etmek
Policy on climate could then also become integrated in a climate strategy.
Bu durumda iklim politikası da bir iklim stratejisine dahil edilebilir.

More Sentences
integrate v. bütünleştirmek
That is essential if we are truly going to integrate the market for capital raising.
Sermaye artırımı için piyasayı gerçekten bütünleştireceksek bu çok önemlidir.

More Sentences
integrate v. integralini almak
integrate v. kaynaştırmak
integrate v. ilave etmek
integrate v. bütünlemek
integrate v. birleştirmek
integrate v. tümlemek
integrate v. entegrasyon yapmak
integrate v. tamamlamak
integrate v. tümlevini almak
integrate v. birleşmek
integrate v. entegrasyonlarını sağlamak
integrate v. entegrasyonunu sağlamak
integrate adj. parçalardan oluşmuş
integrate adj. tam
integrate adj. bütün
Technical
integrate v. bütünlemek
integrate v. parçaları bir araya getirerek bir bütün oluşturmak
integrate v. tamamlamak
integrate v. tümlevini almak
Marine Biology
integrate v. katmak

Sens de "integrate" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 16 résultat(s)

Anglais Turc
Phrasals
integrate (someone) with (something) v. (birini bir şeye) entegre etmek
These analyses could be very helpfully integrated with strategic environmental assessments.
Bu analizler stratejik çevresel değerlendirmelerle çok faydalı bir şekilde entegre edilebilir.

More Sentences
integrate into (something) v. (bir şeye) entegre etmek
How can the new Member States be successfully integrated into the common agricultural policy?
Yeni Üye Devletler ortak tarım politikasına nasıl başarılı bir şekilde entegre edilebilir?

More Sentences
General
integrate with v. ile birleştirmek
integrate into v. katmak
Phrasals
integrate into v. -e entegre etmek
integrate with v. -ile entegre etmek
integrate (someone) with (something) v. (birini bir şeyle) kaynaştırmak
integrate (someone) with (something) v. (birini bir şeye) dahil etmek
integrate (someone) with (something) v. (birini bir şeyin) arasına katmak
integrate (someone) with (something) v. (birini bir şeyle) birleştirmek
integrate into (something) v. (bir şeye) dahil etmek
integrate into (something) v. (bir şeyle) birleştirmek
integrate into (something) v. (bir şeye) katmak
Politics
integrate with public v. halkla bütünleşmek
Technical
integrate information system n. bütünleşik bilgi sistemi
integrate information system n. bütünleşik bilgi dizgesi