inherit - Turc Anglais Dictionnaire

inherit

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "inherit" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 24 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
inherit v. miras olarak almak
Tom's dying wish was that his son should inherit everything.
Tom'un son arzusu oğlunun her şeyi miras olarak almasıydı.

More Sentences
General
inherit v. miras almak
We have to address a situation we have inherited and that is not of our making.
Miras aldığımız ve bizim yaratmadığımız bir durumu ele almak zorundayız.

More Sentences
inherit v. miras olarak almak
Edward inherited his uncle's property.
Edward amcasının servetini miras olarak aldı.

More Sentences
inherit v. almak
Tom hopes to inherit a lot of money when his mother passes away.
Tom, annesi öldüğünde mirastan çok para almayı umuyor.

More Sentences
inherit v. miras kalmak
We call inherited property what in fact is an elective administration.
Miras kalan mülk dediğimiz şey aslında seçimli bir yönetimdir.

More Sentences
Trade/Economic
inherit v. miras olarak almak
She inherited her mother's blue eyes.
O, annesinin mavi gözlerini miras olarak aldı.

More Sentences
Computer
inherit expr. devral
We inherit our genes from our parents.
Genlerimizi ebeveynlerimizden devralırız.

More Sentences
General
inherit v. kalıtımla kazanmak
inherit v. mirasa konmak
inherit v. varis olmak
inherit v. mirasla almak
inherit v. kalıt almak
inherit v. kalıtım yoluyla almak
inherit v. sahip olmak
inherit v. teslim almak
inherit v. mülkiyetini almak
inherit v. sahip olmak
inherit v. hakkı olarak almak
inherit v. payına düşeni almak
inherit v. pay almak
Trade/Economic
inherit v. miras yoluyla devralmak
inherit v. tevarüs etmek
Law
inherit v. mirasla iktisap etmek
Computer
inherit v. (var olan işlevselliği) üst sınıftan elde etmek

Sens de "inherit" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 24 résultat(s)

Anglais Turc
General
inherit from v. miras kalmak
Dan didn't want to be taxed on the land he inherited from his mother.
Dan, annesinden miras kalan arazi için vergilendirilmek istemedi.

More Sentences
Phrasals
inherit (something) from (someone) v. (birinden bir özellik) miras almak
How much did you inherit from your uncle?
Amcandan ne kadar miras aldın?

More Sentences
General
inherit from n. mirasçısı
inherit a fortune v. mirasa konmak
inherit a family fortune v. mirasa konmak
inherit something from one's mother v. (bir özelliğini vb) annesinden almak
inherit the throne v. tahta geçmek
inherit the throne v. tahta çıkmak
inherit the throne v. tahta gelmek
inherit from v. -den kalmak
inherit from v. varisi olmak
inherit a wreck v. enkaz devralmak
inherit money from one's family v. ailesinden para kalmak
inherit equally v. mirası eşit paylaşmak/almak
Phrasals
inherit (something) from (someone) v. (birinden genetik bir özellik) almak
inherit (something) from (someone) v. (birinden bir şey) kalıt almak
inherit (something) from (someone) v. kalıtım yoluyla (birinden bir özellik) almak
inherit (something) from (someone) v. (bir yönden/bir konuda birine) çekmek
inherit (something) from (someone) v. (bir davranışını birinden) almak
inherit (something) from (someone) v. (birinden bir şey) miras almak
Law
unworthiness to inherit n. mirastan yoksunluk
unworthiness to inherit n. mirasa layık olmama
Computer
auto inherit expr. otomatik kalıt al
no auto inherit expr. otomatik kalıt alma yok