ilham - Turc Anglais Dictionnaire

ilham

Sens de "ilham" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 13 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
ilham inspiration n.
However, I am certain that they will be useful as a valuable source of inspiration and consideration.
Ancak bunların değerli bir ilham ve düşünce kaynağı olarak faydalı olacağından eminim.

More Sentences
General
ilham revelation n.
What a revelation!
Ne ilham!

More Sentences
ilham inspiration n.
We should draw more inspiration from what we have done ourselves.
Kendi yaptıklarımızdan daha fazla ilham almalıyız.

More Sentences
Psychology
ilham inspiration n.
We would do well to draw some inspiration from that side of the Atlantic.
Atlantik'in bu yakasından biraz ilham alsak iyi olur.

More Sentences
General
ilham clairvoyance n.
ilham oracle n.
ilham afflatus n.
ilham prophecy n.
ilham inspire n.
ilham afflation n.
ilham entheasm n.
ilham suggestiveness n.
Colloquial
ilham brain wave n.

Sens de "ilham" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 155 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
ilham vermek inspire v.
She inspired many young women to stand up for themselves.
Birçok genç kadına kendilerini savunmaları konusunda ilham verdi.

More Sentences
General
ilham kaynağı source of inspiration n.
The environmental label introduced by the EU could be a quite excellent source of inspiration.
AB tarafından uygulamaya konulan çevre etiketi oldukça mükemmel bir ilham kaynağı olabilir.

More Sentences
ilham perisi muse n.
She is my muse.
O benim ilham perim.

More Sentences
ilham vermek inspire v.
My own personal experience with Internet shopping has not inspired me with e-confidence.
İnternet alışverişi ile ilgili kendi kişisel deneyimim bana e-güven konusunda ilham vermedi.

More Sentences
ilham almak take inspiration v.
It will have taken inspiration from that animated cartoon.
O çizgi filmden ilham almış olacak.

More Sentences
birbirine ilham vermek inspire each other v.
The process will continue and the participants will inspire each other.
Süreç devam edecek ve katılımcılar birbirlerine ilham verecektir.

More Sentences
(güven, ilham) vermek inspire v.
Her wise words inspired confidence in me.
Onun bilgece sözleri bana güven verdi.

More Sentences
ilham almak be inspired v.
Rest assured, then, that we returned inspired by our discussions and by the contacts we made at the social forum.
Tartışmalarımızdan ve sosyal forumda kurduğumuz bağlantılardan ilham alarak geri döndüğümüzden emin olabilirsiniz.

More Sentences
ilham veren inspiring adj.
If that is the shape of things to come in Taiwan, should it form part of China again, then it is not very inspiring.
Tayvan'ın yeniden Çin'in bir parçası haline gelmesi durumunda yaşanacakların şekli buysa, bu pek de ilham verici değil.

More Sentences
ilham verici inspirational adj.
It was truly inspirational.
Gerçekten ilham vericiydi.

More Sentences
ilham perisi source of inspiration n.
müzik ve lirik şiirin ilham perisi euterpe n.
ilham perisi erato n.
ilham verme transfusion n.
başkasından ilham alınarak verilmiş isim nametake n.
tabiattaki modelleri inceleyip bu tasarımları taklit ederek veya bunlardan ilham alarak insanların ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan bilim dalı biomimicry n.
ilham veren kimse galvaniser n.
ilham veren kimse galvanizer n.
ilham veren kimse inspirer n.
ilham kaynağı galvanizer n.
ilham kaynağı inspirer n.
ilham kaynağı galvaniser n.
doğadaki modelleri inceleyip taklit ederek veya bunlardan ilham alarak insanların problemlerine çözüm getirmeyi amaçlayan bilim dalı biomimicry n.
insanları çeken, ilham veren veya büyüleyen özel niteliklere sahip kimse charismatic n.
ilham verici sözler inspirational quotes n.
en yüksek ilham best n.
(yazar) ilham gelmeme block n.
ilham neticesinde söylenen söz message n.
ilham verici söz homily n.
ilham perisi muce n.
ilham perisi muce n.
(şair) sanatçıya ilham veren kadın muse n.
canlandırma, teşvik etme veya ilham verme özelliklerinin kaybolması sonucu oluşan bozulma desiccation n.
ilham veren ünlü guiding light n.
ilham kaynağı impulse n.
ilham veren kimse inspiration n.
ilham kaynağı inspirator n.
şiirsel ilham pegasus n.
ilham verme fire n.
ilham veren şey fodder n.
hicve veya mizaha ilham veren şey fodder n.
ilham verici kimse schoolmaster n.
ilham verici konuşma inspirational speech n.
şiirsel ilham poesie n.
şiirsel ilham poesy n.
ilham kaynağı inspiration n.
ilham almak inspire v.
ilham vermek reveal v.
ilham vermek infuse v.
ilham yoluyla bildirmek reveal v.
ilham vermek infuse into v.
ilham etmek inspire v.
ilham gelmek (inspiration) come (from something) v.
ilham bulmak find inspiration v.
ilham almak gain inspiration v.
ilham vermek give inspiration v.
ilham kaynağı olmak be the source of inspiration v.
ilham kaynağı olmak be an inspiration to v.
ilham kaynağı olmak provide the inspiration for v.
ilham kaynağı olmak be someone’s muse v.
ilham almak get inspired v.
ilham vermek catalyse v.
ilham vermek catalyze v.
yeniden ilham vermek reinspire v.
ilham vermek inbreathe v.
birbirine ilham vermek cross-pollinate v.
ilham veren stimulating adj.
ilham vermeyen uninspiring adj.
tanrıdan ilham alan theopneustic adj.
ilham vermeyen anodyne adj.
harekete geçmek için ilham almamış unanimated adj.
ilham vermeyen unexciting adj.
ilham verici happening adj.
ilham perilerine ait musal adj.
ilham perileriyle ilgili musal adj.
ilham perilerine saygısızlık eden museless adj.
(kıyafet tarzı) velasquez portrelerinden ilham alan infanta adj.
ilham veren infusive adj.
ilham verici inspiratory adj.
ilham perilerine ait pierian adj.
ilham perileriyle ilgili pierian adj.
şiirsel ilham ile ilgili pegasian adj.
ilham verici divine adj.
şiire ilham olan poetical adj.
ilham verici bir şekilde inspiringly adv.
ilham verici bir şekilde inspirationally adv.
ilham vermeden unexcitingly adv.
ilham vererek upliftingly adv.
Phrasals
ilham vermek charge up v.
-ile ilham vermek inspire with v.
(birine/bir şeye bir şeyle) ilham vermek replenish (someone or something) with (something) v.
(bir şeyle birine) ilham vermek inspire (someone) with (something) v.
(bir şeyle birine) ilham olmak inspire (someone) with (something) v.
(birini/bir şeyi kendine/bir şeye) ilham olarak almak model (oneself or something) on (someone or something else) v.
(tarihte bir zamandan) ilham almak reach back into (some point in time) v.
-den ilham almak reach back to v.
(tarihte bir zamandan) ilham almak reach back to (some point in time) v.
ile ilham vermek replenish with v.
Colloquial
aniden gelen ilham lightbulb moment n.
ilham verici droolworthy adj.
Idioms
ilham kaynağı guiding light n.
ilham kaynağı guiding spirit n.
birbirine ilham vermek strike sparks off each other v.
birbirine ilham vermek strike sparks off each other (or one another) v.
birbirine ilham vermek strike sparks off one another v.
yaratıcılığı, üretkenliği, enerjisi için ilham bulmak/almak get (one's) juices flowing v.
Speaking
müziğiniziz bana ilham veriyor your music inspires me expr.
müziğiniz bana ilham veriyor your music inspires me expr.
Trade/Economic
ilham panosu mood board n.
ilham tahtası inspiration board n.
ilham gelsin diye üzerine resim veya yazı gibi bir çok materyalin takıldığı duvara monte çalışma tahtası mood board n.
ilham tahtası mood board n.
ilham panosu inspiration board n.
ilham gelsin diye üzerine resim veya yazı gibi bir çok materyalin takıldığı duvara monte çalışma tahtası inspiration board n.
Politics
küba devrimi'nden ilham almış kolombiyalı aydınlarca kurulan, adam kaçırma ve narkoterör eylemleriyle bilinen bir marksist terör örgütü national liberation army n.
nazizm'in ilke ve yöntemlerinden ilham alan bir siyasi hareket neofascism n.
nazizm'in ilke ve yöntemlerinden ilham alan bir siyasi hareket neo-fascism n.
nazizm'den ilham alan aşırı sağ marjinal grubun üyesi olan kimse neonazi n.
nazizm'den ilham alan aşırı sağ marjinal grubun üyesi olan kimse neo-nazi n.
nazizm'den ilham alan ve ilkelerini benimseyen aşırı sağ marjinal grup neonazism n.
nazizm'den ilham alan ve ilkelerini benimseyen aşırı sağ marjinal grup neo-nazism n.
Technical
biyo-ilham bio-inspired n.
Furniture
greko-romen dönemden ilham alan mobilya tasarımı neoclassical style n.
Social Sciences
yüzleştiği zorluklara rağmen inanılmaz başarılar elde edip diğerlerine ilham kaynağı olan engelli kimse supercrip n.
Literature
19. yüzyıl başlarında göller bölgesi'nde yaşamış ve bu bölgeden ilham almış olan ingiliz şairler grubu lake poets n.
şiirsel ilham estro n.
şiirsel ilham hippocrene n.
şiirin başında ilahi varlıklardan ilham ve rehberlik isteme invocation n.
Religious
kilise tarafından ilahi ilham kaynağı olarak kabul edilmiş kitaplar canonical books n.
ilahi ilham theopneusty n.
sözlerin ötesine uzanan ilham verbal inspiration n.
tanrıdan ilham alan theopneust adj.
tanrıdan ilham alan theopneusted adj.
manevi ilham almamış unilluminated adj.
dini ilham almamış unilluminated adj.
Military
emuların baş hareketinden ilham alınmış askeri eğitim emu parade n.
Art
klasik dışavurumdan ilham alan sanat akımı revival n.
Music
ilham perisi muse n.
müzikteki ilham perisi ile ilgili euterpean adj.
Mythology
yunan mitolojisinde epik şiirin ilham perisi calliope n.
yunan mitolojisinde venüs'ün üzerinde aşka ilham veren süslemeler bulunan kemeri cestus n.
yunan mitolojisinde venüs'ün üzerinde aşka ilham veren süslemeler bulunan kemeri cestos n.
dokuz ilham perisi tripletrine n.
bir ilham perisi erato n.
ilham çeşmesi pierian spring n.
yunan mitolojisinde suyundan içene ilham kaynağı olduğuna inanılan çeşme pierian spring n.
yunanistan'daki helicon dağı'nda bulunan, ilham perileri için kutsal olup şiirsel ilham kaynağı olarak kabul edilen bir çeşme hippocrene n.
ilham perileri pierides n.
ilham perilerine şarkı yarışmasında meydan okuyup kaybeden dokuz teselyalı bakire pierides n.
(yunan mitolojisi) ilham perisi polyhymnia n.
(yunan mitolojisi) ilham perisi polymnia n.
tarih yazarlarına ilham veren peri clio n.
Archaic
ilham verici özellik income n.
Slang
ilham veren kimse ass-kicker n.
ilham verici inspo adj.