hızlanma - Turc Anglais Dictionnaire

hızlanma

Sens de "hızlanma" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 10 résultat(s)

Turc Anglais
General
hızlanma speeding n.
Are you prepared to play your part in speeding this voting up?
Bu oylamayı hızlandırmak için üzerinize düşen rolü oynamaya hazır mısınız?

More Sentences
hızlanma acceleration n.
According to the Commission, the indicators continue to point to an acceleration in growth at the end of 2002.
Komisyona göre, göstergeler 2002 sonunda büyümenin hızlanacağına işaret etmeye devam etmektedir.

More Sentences
Trade/Economic
hızlanma acceleration n.
We risked this acceleration and creation of cartels.
Bu hızlanmayı ve kartellerin oluşmasını riske attık.

More Sentences
Technical
hızlanma acceleration n.
The cheetah uses a combination of stealth and explosive acceleration to catch its prey.
Çita, avını yakalamak için gizlenme ve patlayıcı hızlanma kombinasyonunu kullanır.

More Sentences
General
hızlanma speedup n.
hızlanma momentum n.
hızlanma speed-up n.
Technical
hızlanma pickup n.
Automotive
hızlanma acceleration n.
Environment
hızlanma burst n.

Sens de "hızlanma" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 49 résultat(s)

Turc Anglais
General
hızlanma pisti taxiways n.
hızlanma şeridi acceleration lane n.
ani hızlanma veya fren nedeniyle tekerlek içinde dönmek gerbil v.
Idioms
ani hızlanma turn of speed n.
ani hızlanma a turn of speed n.
boş viteste yokuş aşağı hızlanma mexican overdrive n.
vitesi boşa alıp yokuş aşağı hızlanma mexican overdrive n.
Trade/Economic
hızlanma ilkesi acceleration principle n.
Technical
hızlanma algılayıcısı throttle position sensor n.
hızlanma şeridi accelerating lane n.
hızlanma kuşağı accelerating lane n.
hızlanma yayı speeder rod n.
hızlanma ölçer accelerometer n.
hızlanma birimi acceleration unit n.
normal hızlanma normal acceleration n.
pilot ve astronotların giydiği hızlanma etkisini azaltacak takım g-suit n.
taramalı yöresel hızlanma mikroskopisi scanning local-acceleration microscopy n.
yana doğru hızlanma transverse acceleration n.
yetersiz hızlanma poor acceleration n.
Computer
hızlanma ivme süresi acceleration time n.
hızlanma aralığı acceleration interval n.
hızlanma zamanı acceleration time n.
Automotive
ayakla iletilen hızlanma kontrol tali sistemi foot-operated acceleration control subsystem (thrcon) n.
açısal hızlanma angular acceleration n.
çabuk hızlanma kapasitesi pickup n.
hızlanma kapasitesi pickup n.
hızlanma titreşimi acceleration vibration n.
hızlanma performansı acceleration performance n.
hızlanma sensörü acceleration sensor n.
hızlanma sırasında zenginleştirme acceleration enrichment n.
hızlanma simülasyon modu acceleration simulation mode n.
hızlanma şeridi acceleration lane n.
hızlanma vuruntusu acceleration knocking n.
hızlanma şeridi acceleration lane n.
hızlanma düzeltme kontrolü tap up control n.
marş alma ve hızlanma starting and accelerating n.
negatif hızlanma negative acceleration n.
yanal hızlanma lateral acceleration n.
yanal hızlanma sensörü lateral acceleration sensor n.
yanal hızlanma anahtarı lateral acceleration switch n.
yavaş hızlanma sluggish acceleration n.
Aeronautic
hızlanma-durma mesafesi accelerate-stop distance n.
hızlanma ölçüsü accelerometer n.
hızlanma pisti taxiway n.
hızlanma esnasındaki itme kuvveti breakaway thrust n.
hızlanma pisti taxistrip n.
mevcut hızlanma durma mesafesi accelerated stop distance available n.
Physics
düzgün hızlanma uniform acceleration n.
tekbiçimli hızlanma uniform acceleration n.