hasten

HistoriquePhrases

Sens de "hasten" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 16 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General

1	General	hasten v.	hızlandırmak
Poverty hastens death, and deaths accelerate the survivors' descent into poverty. Yoksulluk ölümü hızlandırır ve ölümler de hayatta kalanların yoksulluğa sürüklenmesini hızlandırır. More Sentences
2	General	hasten v.	acele ettirmek
She hastened to deny the story. Hikayeyi inkar etmek için acele etti. More Sentences
3	General	hasten v.	ivdirmek
4	General	hasten v.	hız vermek
5	General	hasten v.	sıkıştırmak
6	General	hasten v.	aceleleştirmek
7	General	hasten v.	telaşlandırmak
8	General	hasten v.	aceleci davranmak
9	General	hasten v.	acele etmek
10	General	hasten v.	iki ayağını bir pabuca sokmak
11	General	hasten v.	iki ayağını bir pabuca koymak
12	General	hasten v.	aceleye getirmek
13	General	hasten v.	(bir şey söylemeye) çekinmek
14	General	hasten v.	bir kerede yapmak
15	General	hasten v.	erkene almak
16	General	hasten v.	erkene çekmek