hard times - Turc Anglais Dictionnaire

hard times

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "hard times" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 7 résultat(s)

Anglais Turc
General
hard times n. kötü günler
So, I'm really sorry that you're having a hard time.
Bu yüzden, kötü günler geçirmene gerçekten üzüldüm.

More Sentences
hard times n. zor günler
It's hard times for small farmers like you and myself.
Senin ve benim gibi küçük ölçekli çiftçiler için zor günler.

More Sentences
hard times n. zor zamanlar
Young people, women, older people and people with disabilities have a particularly hard time of it.
Gençler, kadınlar, yaşlılar ve engelliler özellikle zor zamanlar geçirmektedir.

More Sentences
hard times n. müşkül zamanlar
Law
hard times n. müşkül zamanlar
Slang
hard times n. cezaevinde geçen zaman
hard times n. mahpusluk zamanı

Sens de "hard times" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 11 résultat(s)

Anglais Turc
General
have hard times v. gün görmemek
have hard times ahead v. zor günler beklemek
have hard times v. zor günler geçirmek
have hard times v. kötü günler geçirmek
fallen on hard times adj. düşkün
in these hard times adv. bu devirde
one's hard times adv. zor günlerinde
Phrases
hard times always lead to better days expr. zor zamanlar her zaman daha iyi günlere yol açar
Idioms
fall on hard times v. darda olmak
fall on hard times v. zor günler yaşamak
fall on hard times v. zor günler geçirmek