frantic - Turc Anglais Dictionnaire

frantic

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "frantic" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 12 résultat(s)

Anglais Turc
General
frantic adj. aşırı heyecanlanmış
I know Tom is frantic.
Tom'un aşırı heyecanlanmış olduğunu biliyorum.

More Sentences
frantic adj. çılgınca
Lieutenant Dan Anderson responded to the frantic 911 call.
Teğmen Dan Anderson çılgınca 911 çağrısına cevap verdi.

More Sentences
frantic adj. çılgın
Tom seemed to be frantic.
Tom çılgın görünüyordu.

More Sentences
frantic adj. çıldırmış
Tom was frantic.
Tom çıldırmıştı.

More Sentences
frantic adj. çılgına dönmüş
Tom is getting frantic.
Tom çılgına dönüyor.

More Sentences
frantic adj. hummalı
frantic adj. zıvanadan çıkmış
frantic adj. ümitsiz
frantic adj. çılgınca heyecanlanmış
frantic adj. boşuna
frantic adj. öfkeli
frantic adj. çok acele ve telaşlı

Sens de "frantic" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 2 résultat(s)

Anglais Turc
General
be frantic with sorrow v. dövünmek
be frantic while waiting for something v. dokuz doğurmak