fine line

Sens de "fine line" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 1 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	fine line n.	ince çizgi
Tom is dancing on the fine line between genius and insanity. Tom delilik ve dâhilik arasındaki ince çizgide dans ediyor. More Sentences

Sens de "fine line" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 23 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
Proverb
1	Proverb	there's a fine line between genius and insanity	dahilik ile delilik arasında ince bir çizgi vardır
Idioms
2	Idioms	a fine/thin line n.	ince bir çizgi
3	Idioms	a fine line n.	ince çizgi
4	Idioms	a fine line between something n.	iki şey arasındaki ince çizgi
5	Idioms	tread a fine line between (something) v.	(iki şey) arasında çok ince bir çizgide olmak/yürümek
6	Idioms	tread a fine line between (something) v.	(iki şey) arasında denge kurmak
7	Idioms	tread a fine line between (something) v.	(iki şey) arasında denge oluşturmak
8	Idioms	tread a fine line between (something) v.	(iki şey) arasında denge sağlamak
9	Idioms	walk a fine line between something v.	iki tarafı da dengede tutmak
10	Idioms	walk a fine line between something v.	ince bir çizgi üzerinde yürümek
11	Idioms	tread a fine line between (something) v.	(iki şey) arasında ince bir çizgide gidip gelmek
12	Idioms	tread a fine line between (something) v.	(iki şey) arasında denge kurmak
13	Idioms	tread a fine line between (something) v.	(iki tarafı/durumu) dengelemek
14	Idioms	tread a fine line between (something) v.	(iki durumu/yaklaşımı) dengede tutmak
15	Idioms	tread/walk a fine line v.	ince bir çizgide olmak
16	Idioms	tread/walk a fine line v.	ince bir çizgide yürümek
17	Idioms	tread/walk a fine line v.	tehlikeli sularda yüzmek
18	Idioms	tread/walk a fine line v.	hata yapmaya elverişli zor/tehlikeli bir durumun içerisinde olmak
19	Idioms	tread/walk a fine line v.	ince bir çizginin iki tarafında gidip gelmek
20	Idioms	tread/walk a fine line v.	çok ince bir çizgide olmak/yürümek
21	Idioms	tread/walk a fine line v.	tehlikeli sularda yüzmek
22	Idioms	there is a fine line between (something) and (something else) expr.	(bir şeyle bir şey arasında) arasında ince bir çizgi var
Speaking
23	Speaking	there is a fine line between n.	arasında ince bir çizgi var