finansman - Turc Anglais Dictionnaire

finansman

Sens de "finansman" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 6 résultat(s)

Turc Anglais
General
finansman financing n.
The future financing of EU enlargement was a centre-stage issue at the Brussels Summit.
AB genişlemesinin gelecekteki finansmanı Brüksel Zirvesi'nin merkezinde yer alan bir konuydu.

More Sentences
finansman finance n.
The Commission also believes that equal access to this finance is crucial.
Komisyon ayrıca bu finansmana eşit erişimin çok önemli olduğuna inanmaktadır.

More Sentences
Trade/Economic
finansman finance n.
The Commission also believes that equal access to this finance is crucial.
Komisyon ayrıca bu finansmana eşit erişimin çok önemli olduğuna inanmaktadır.

More Sentences
finansman financing n.
The future financing of EU enlargement was a centre-stage issue at the Brussels Summit.
AB genişlemesinin gelecekteki finansmanı Brüksel Zirvesi'nin merkezinde yer alan bir konuydu.

More Sentences
finansman financial backing n.
finansman financial support n.

Sens de "finansman" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 228 résultat(s)

Turc Anglais
General
finansman kaynağı paymaster n.
The corrupt businessman acted as the paymaster.
Rüşvetçi işadamı, finansman kaynağı gibi davranıyor.

More Sentences
yetersiz finansman underfunding n.
The underfunding of the school led to a lack of resources for students.
Okulun yetersiz finansmanı kaynak eksikliğine sebep oluyordu.

More Sentences
finansman sağlamak obtain finance v.
If they are to obtain finance on the capital market, businesses need these reliefs, which they had expected.
Eğer sermaye piyasasından finansman sağlayacaklarsa, işletmelerin bekledikleri bu kolaylıklara ihtiyaçları var.

More Sentences
finansman sağlamak finance v.
Another issue we will be facing is financing for development in March next year.
Önümüzdeki yıl Mart ayında karşı karşıya kalacağımız bir diğer konu da kalkınma için finansman sağlanması olacak.

More Sentences
finansman sağlamak fund v.
I feel that the Council has provided adequate funding for priorities within heading 3.
Konsey'in 3. başlık altındaki öncelikler için yeterli finansman sağladığını düşünüyorum.

More Sentences
finansman sıkıntısı çeken underfunded adj.
The underfunded school struggled to provide adequate meals for its students.
Finansman sıkıntısı çeken okul, öğrencilerine yetecek kadar yemek temin edilmesine gayret ediyordu.

More Sentences
Trade/Economic
doğrudan finansman direct financing n.
In the budget, there is direct financing for European culture networks.
Bütçede Avrupa kültür ağları için doğrudan finansman bulunmaktadır.

More Sentences
eş finansman cofinancing n.
Those who are against cofinancing bring such painful economies a lot closer.
Eş finansmana karşı olanlar, bu tür sancılı ekonomileri daha da yakınlaştırmaktadır.

More Sentences
finansman anlaşması financing agreement n.
The financing agreement has been signed, the first contracts concluded and the first deliveries received.
Finansman anlaşması imzalandı, ilk sözleşmeler yapıldı ve ilk teslimatlar alındı.

More Sentences
finansman planı financing plan n.
We in Parliament welcome and wish to encourage a financing plan.
Parlamento olarak bir finansman planını memnuniyetle karşılıyor ve teşvik etmek istiyoruz.

More Sentences
finansman taahhütleri financing commitments n.
Thus the Commission will not make new financing commitments next year.
Dolayısıyla Komisyon önümüzdeki yıl yeni finansman taahhütlerinde bulunmayacaktır.

More Sentences
ortak finansman co-finance n.
Why should we co-finance research that is likely to take place anyway?
Zaten gerçekleşmesi muhtemel olan bir araştırmaya neden ortak finansman sağlayalım?

More Sentences
ortak finansman co-financing n.
Call in foreign co-financing organisations for this purpose.
Bu amaçla yabancı ortak finansman kuruluşlarını çağırın.

More Sentences
ortak finansman co-funding n.
Co-funding will be impossible for as long as a compromise of that sort is not reached.
Bu tür bir uzlaşmaya varılmadığı sürece ortak finansman imkansız olacaktır.

More Sentences
Politics
eş-finansman co-financing n.
Co-financing is a fundamental principle for structural aid.
Eş-finansman, yapısal yardım için temel bir ilkedir.

More Sentences
Environment
finansman planı financing plan n.
We in Parliament welcome and wish to encourage a financing plan.
Parlamento olarak bir finansman planını memnuniyetle karşılıyor ve teşvik etmek istiyoruz.

More Sentences
General
sosyal güvenlik finansman yöntemleri financing methods of social security n.
finansman şirketi financing company n.
finansman giderleri financing expenses n.
sosyal güvenlik finansman kaynakları finance sources of social security n.
finansman kredisi financial loan n.
sosyal sigortalar finansman yöntemi financial system of social insurance n.
yeniden finansman refinancing n.
finansman gücü affordability n.
finansman sağlamak get finance v.
Idioms
finansman sağlamak put money up (for something) v.
finansman sağlamak put money up v.
Trade/Economic
yeni şartlarda öncekinin yerine geçen finansman refinance n.
aktifleştirilmiş finansman gideri capitalized interest n.
acil finansman emergency financing n.
açık finansman deficit financing n.
alınan kısa dönemli kredi karşılığında güvence olarak stok mülkiyetinin finansman kuruluşuna devri floor-planning n.
ara finansman mezzanine financing n.
ara finansman intermediate financing n.
aracısız finansman direct financing n.
bağlı finansman link financing n.
bireysel finansman personal finance n.
bireysel finansman kredisi home equity loan n.
bir orta vadeli ihracat finansman yöntemi forfeiting n.
büyük şirketlerin kısa süreli finansman için çıkartıp diğer firmalara ve mali kurumlara sattıkları garantisiz bonolar commercial paper n.
bireysel finansman personal financing n.
bireysel finansman individual financing n.
bir finansman paketi mixed credits n.
birlikte finansman cofinancing n.
depo makbuzu karşılığında finansman field warehouse financing n.
diğer mali giderler (finansman giderleri) other financial charges n.
dış finansman external financing n.
dış finansman external financing n.
dış finansman bilgi sistemi external financing information system n.
dolaysız finansman direct financing n.
dolaylı finansman indirect finance n.
doğrudan doğruya finansman direct financing n.
dönemin tüm finansman giderleri financial expenses of current period n.
dönemin finansman giderlerinden ana kuruluş ana ortaklık, müessese, bağlı ortaklık ve iştiraklerle ilgili kısmın tutarı amount of financial expenses paid to parent company, main establishment, subsidiaries and participations in total financial expenses n.
eş finansman co-finance n.
emtia bazlı finansman commodity based financing n.
finansman müdürü finance director n.
finansman sorunu financing problem n.
finansman sözleşmesi financing agreement n.
finansman bütçesi financial budget n.
finansman kurumu company n.
finansman bonosu ihracı issue of commercial paper n.
geçici finansman interim financing n.
finansman giderleri hesabı financial expenses n.
finansman giderlerinden dolayı nakit çıkışları cash outflows due to financial expenses n.
finansman faaliyetleri financing activities n.
finansman yönetimi financial management n.
finansman ihtiyacı financial need n.
finansman sıkıntısı financial difficulty n.
finansman aracı finance instrument n.
finansman anlaşması financing memorandum n.
finansman maliyeti financing cost n.
finansman kurumu finance company n.
finansman senedi accommodation note n.
finansman kaynak source of finance n.
finansman bölümü financing department n.
finansman bonosu satışları sales revenues from private sector bills n.
finansman şirketi financing company n.
finansman aracı financing device n.
finansman politikası financial policy n.
finansman masrafları financing charges n.
finansman faizi capitalised interest n.
finansman aşaması financing phase n.
finansman senedi finance bill n.
finansman giderleri fark hesabı financial expenses difference account n.
finansman kanunu (maliye hukuku) financial law n.
finansman kaynakları sources of finance n.
finansman bonosu commercial paper (cp) n.
finansman masrafları financing costs n.
finansman kaynağı source of finance n.
finansman programı financing facility n.
finansman bonosu commercial bill n.
finansman kredisi financial loan n.
finansman belgeleri financing documents n.
finansman bonosu commercial paper n.
finansman bonosu commercial papers n.
finansman planı financial plan n.
finansman müdürü finance manager n.
finansman bonosu financial bill n.
finansman yatırım ortaklığı financing investment trust n.
finansman giderleri hesabı yansıtma hesabı reflection account for financial expenses n.
finansman bonoları commercial papers n.
finansman gideri financing expense n.
finansman bonoları commercial paper n.
finansman giderleri financial expenses n.
finansman kurumu finance subsidiary n.
finansman bonosu accommodation bill n.
finansman giderleri financial charges n.
finansman daire başkanlığı department of financing n.
finansman şirketi finance company n.
finansman gideri financial expense n.
finansman kaynaklı emeklilik planı funded pension plan n.
finansman sağlama funding n.
finansman kuruluşu financial institution n.
finansman sorunu funding problem n.
finansman bonosu alışları cost of private sector bills n.
etkin finansman oranı effective financing rate n.
finansman bonoları commercial papers n.
finansman gereksinimi financial need n.
finansman kaynağı source of financing n.
finansman kısıtlamaları funding constraints n.
finansman daire başkanlığı financing department n.
finansman dengesi financing balance n.
finansman departmanı financing department n.
hedeflenen uzun süreli yeniden finansman sağlama operasyonları targeted longer-term refinancing operations n.
hisse senedi finansman taahhütleri equity financing commitments n.
hisse senedi çıkararak finansman equity financing n.
işletmenin finansman ve organizasyon yapısında değişiklik yapma reconstruction n.
işletmenin alacak hesapları karşılığında örneğin bankalardan kısa süreli finansman elde etmesi accounts receivable financing n.
iç finansman internal finance n.
internet ortamında projelere katılımcı finansman desteği sağlayan bir kitle-fonlama biçimi crowdfunding n.
internet ortamında projelere katılımcı finansman desteği sağlayan bir kitle-fonlama biçimi equity crowdfunding n.
ihracattan doğan alacakların devri ile finansman sağlama factoring n.
içten finansman autofinancing n.
internet ortamında projelere katılımcı finansman desteği sağlayan bir kitle-fonlama biçimi hyper funding n.
iç finansman internal financing n.
iç finansman internal financing n.
internet ortamında projelere katılımcı finansman desteği sağlayan bir kitle-fonlama biçimi crowd financing n.
internet ortamında projelere katılımcı finansman desteği sağlayan bir kitle-fonlama biçimi crowd funding n.
ihracatçının malını göndermesi ve ödemenin daha sonra yapılması olanağını tanıyarak ithalatçıya dolaylı finansman sağlaması accounts receivable financing n.
işletme dışı finansman external financing n.
kamu sektörü finansman açığı public sector deficit n.
kişisel finansman şirketi personal finance company n.
kısa dönem finansman kaynakları short-term financial sources n.
kazanılmamış finansman geliri unearned finance income n.
kazanılmamış finansman geliri unearned finance income n.
kurumsal finansman corporate finance n.
muhasebe ve finansman sorumlusu accounting and finance manager n.
muhasebe ve finansman daire başkanlığı accounting and financing department n.
muhasebe ve finansman müdürü accounting and finance manager n.
net kardan firmanın diğer finansman gereksinimlerini karşılamak amacıyla tekrar işe yatırılan miktar retained earnings n.
ortak finansman joint financing n.
oto-finansman self-financing n.
oto finansman internal finance n.
özel finansman special financing n.
ön finansman prefinance n.
ön finansman pre-financing n.
ön finansman front-end finance n.
ön finansman preliminary financing n.
para piyasası araçları (mevduat hesapları, mevduat sertifikası, finansman bonosu vb) money market instruments n.
pre finansman pre-financing n.
reel olmayan finansman maliyetleri non-real part of capitalized finance expenses n.
sevk öncesi finansman pre-shipment finance n.
sevk sonrası finansman port-shipment finance n.
şirketin finansman sağlamak için kendi varlıklarından doğan nakit akımını kullanması structured finance n.
şirketin finansman sağlamak için kendi varlıklarından doğan nakit akımını kullanması asset securitization n.
şirketin finansman sağlamak için kendi varlıklarından doğan nakit akımını kullanması securitisation n.
son finansman borcu final financial debt n.
şirketin finansman sağlamak için kendi varlıklarından doğan nakit akımını kullanması securitization n.
ticari finansman trade finance n.
teminatsız şirket finansman bonosu unsecured corporate commercial paper n.
tampon stok finansman kolaylığı buffer stock financing facility n.
tarımsal finansman agricultural financing n.
tampon stok finansman hesabı buffer stock financing facility n.
telafi edici finansman kolaylığı compensatory financing facility n.
teminatsız finansman kaynağı unsecured funding source n.
türkiye sürdürülebilir enerji finansman programı turkish sustainable energy financing facility n.
tedavüldeki tahvil ve finansman bonolarından banka garantili olanların tutarları amounts of bank guaranteed bonds and commercial papers in circulation n.
ticari finansman şirketi commercial finance company n.
tüketici finansman kurumu consumer financing institution n.
tüketici finansman şirketi consumer financing company n.
toplam finansman total financing n.
telafi edici finansman programları compensatory financing programs n.
uluslararası finansman international financing n.
uzun dönem finansman kaynakları long-term financial sources n.
varlığa dayalı finansman bonosu asset-backed commercial paper n.
yatırım ve finansman faliyetleri investment and financing activities n.
yeni finansman yöntemleri creative financing n.
yeni borçlanma ya da yeni pay senedi ile finansman external finance n.
yeniden finansman refinancing n.
yapılandırılmış finansman structured finance n.
zirai finansman agricultural financing n.
mevcut borcun yeniden ipotek edilmesi ve eski faiz oranıyla piyasa rayici arasında kalan bir faiz oranıyla yeni borç verilmesini sağlayan bir finansman aracı wraparound n.
finansal tavsiye ve kılavuz amaçlı ortak finansman yönetimi financial management n.
finansal tavsiye ve kılavuz amaçlı ortak finansman yönetimi finance operations n.
abd hazine bakanlığına bağlı finansman yönetim servisi financial management service n.
finansman ödemesi financing n.
finansman boşluğu financing gap n.
finansman hiyerarşisi teorisi pecking order theory n.
büyük ölçekli finansman superfund n.
(işletme için) finansman sağlayan birkaç kuruluştan biri olmak cofinance v.
ara (finansman, kredi dilimi) mezz adj.
ön finansman sağlanan prefinanced adj.
bir tür finansman düzenlemesi mips (monthly income preferred shares) abrev.
Law
finansman olanakları bulunmayan müvekkillere verilen ücretsiz avukatlık hizmeti pro bono case n.
konut finansman sistemi mortgage n.
Politics
acil finansman mekanizması emergency financing mechanism n.
asya altyapı finansman girişimi asian infrastructure financing initiative (aifi) n.
ayrıcalıklı finansman concessional financing n.
bölgesel finansman düzenlemesi regional financing arrangement n.
çevre için topluluk finansman projesi community financing projects for the environment n.
dış finansman gereklilikleri external financing needs n.
dış finansman external financing n.
dışarıdan sağlanan finansman external financing n.
finansman çerçevesi financing framework n.
finansman açığını kapama kolaylığı vulnerability financing facility n.
finansman kaynakları sources of finance n.
kalkınma için yenilikçi finansman lider grubu leading group on innovative financing for development n.
kobi finansman imkanı sme finance facility n.
ortak finansman joint financing n.
uluslararası finansman kurumu international finance corporation n.
yeniden finansman gereklilikleri refinancing needs n.
yeşil finansman green finance n.
Institutes
merkezi finansman ve ihale birimi central finance and contracts unit n.
Insurance
(abd'de) sağlık sigortası kapsamında sunulan ilaç yardımındaki finansman açığı doughnut hole [us] n.
Tourism
yatırım finansman fonu investment finance fund n.
Environment
yerel finansman local finance n.
Abbreviation
varlığa dayalı finansman bonosu vdfb n.