| Anglais | Turc | |||
|---|---|---|---|---|
| Common Usage | ||||
| Common Usage | fashionable adj. | modaya uygun | ||
|
I always try to wear fashionable clothes. Ben her zaman modaya uygun kıyafetler giymeye çalışırım. More Sentences |
||||
| General | ||||
| General | fashionable adj. | moda olan | ||
|
It has become somewhat fashionable to attack the European Union project and its institutions. Avrupa Birliği projesine ve kurumlarına saldırmak biraz moda oldu. More Sentences |
||||
| General | fashionable adj. | moda | ||
|
This was practised more, however, as a costly and fashionable pastime than as an economic activity. Ancak bu, ekonomik bir faaliyetten ziyade masraflı ve moda bir eğlence olarak uygulanıyordu. More Sentences |
||||
| General | fashionable adj. | şık | ||
|
She altered her old clothes to make them look more fashionable. Daha şık göstermek için eski kıyafetlerini değiştirdi. More Sentences |
||||
| Technical | ||||
| Technical | fashionable adj. | modaya uygun | ||
|
She always wears fashionable clothes. Her zaman modaya uygun kıyafetler giyer. More Sentences |
||||
| General | ||||
| General | fashionable n. | modayı takip eden kimse | ||
| General | fashionable adj. | revaçta olan | ||
| General | fashionable adj. | kibar | ||
| General | fashionable adj. | rağbette olan | ||
| General | fashionable adj. | asortik | ||
| General | fashionable adj. | trendlere uyan | ||
| General | fashionable adj. | güncel kullanımı olan | ||
| General | fashionable adj. | trend belirleyenlerin uğrak noktası olan | ||
| General | fashionable adj. | modaya uyan kimselere ait veya ilgili | ||
| General | fashionable adj. | moda dünyasına ait veya ilgili | ||
| General | fashionable adj. | moda tutkunlarının sık ziyaret ettiği | ||
| General | fashionable adj. | moda duayenlerince himaye edilen | ||
| General | fashionable adj. | çağdaş bir eğilimi körü körüne taklit eden | ||
| Anglais | Turc | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | become fashionable v. | moda olmak | ||
|
Next year, hats will become fashionable. Önümüzdeki yıl şapkalar moda olacak. More Sentences |
||||
| General | fashionable dress n. | modaya uygun elbise | ||
| General | fashionable dress n. | modaya uygun kıyafet | ||
| General | look fashionable v. | şık görünmek | ||
| General | become fashionable v. | moda haline gelmek | ||
| General | fashionable [obsolete] adj. | şekillendirilmeye uygun | ||
| General | fashionable [obsolete] adj. | iyi görünümlü | ||
| General | fashionable [obsolete] adj. | şık görünen | ||
| Medical | ||||
| Medical | fashionable complaint n. | moda hastalığı | ||
