fal - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

fal



Sens de "fal" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 8 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
fal fortune n.
General
fal presage n.
fal fortune-telling n.
fal divination n.
fal divinement n.
Medical
fal phali n.
Archaic
fal auspice n.
fal presignification n.

Sens de "fal" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 125 résultat(s)

Turc Anglais
General
coğrafi özelliklere göre fal bakan geomancer n.
tekerleğe bakarak fal bakma cyclomancy n.
çay yaprakları veya kahve telvesinden fal bakma tasseomancy n.
çay yaprakları veya kahve telvesinden fal bakma tasseography n.
çay yaprakları veya kahve telvesinden fal bakma tassology n.
içinden fal çıkan kurabiyeler fortune cookies n.
fal yazıtları oracle bones n.
düz bir alana atılan çakıl taşları ile bakılan fal cleromancy n.
kristal küreyle fal bakma crystal-gazing n.
kristal küreyle fal bakma crystal-seeing n.
kristal küreyle fal bakma crystallism n.
kristal küreyle fal bakma crystallomancy n.
kristal küreyle fal bakma gastromancy n.
kristal küreyle fal bakma spheromancy n.
çubuk veya değnekle yapılan büyü veya bakılan fal rabdomancy n.
ateşe atılan nesnelerin çıkardığı alev ve kıvılcımlardan fal bakma causinomancy n.
hayvan kafataslarının şekli ve ölçülerinden fal bakma cephalomancy n.
bakır kaplarla fal bakma chalcomancy n.
düz bir alana atılan çakıl taşları veya ayak bileği kemikleri ile bakılan fal astragalomancy n.
düz bir alana atılan çakıl taşları veya ayak bileği kemikleri ile bakılan fal cleromancy n.
incilerle bakılan bir fal türü margaritomancy n.
hipnotik transtayken bakılan fal metagnomy n.
alındaki işaretlere göre fal bakma sanatı metoposcopy n.
atların gözlemlenip kişnemelerinin dinlenmesiyle bakılan bir tür fal hippomancy n.
fal, büyü gibi amaçlarla kullanılan kristal eşya mirror n.
erimiş kurşun suya döküldüğünde oluşan şekilleri yorumlayarak bakılan fal molybdomancy n.
falcının elini tuttuğu kişinin istemsiz kas hareketlerinden çıkarım yaparak fal bakma muscle reading n.
defne yapraklarını yakarak fal bakma daphnomancy n.
(putlar, resimler veya şekiller ile gerçekleştirilen) fal idolomancy n.
rüyaları yorumlayarak fal bakan kimse oneiromancer n.
rüyaları yorumlayarak fal bakma oneiromancy n.
yılanlarla bakılan fal ophiomancy n.
harekete geçmek için doğru zamanı belirlemeyi amaçlayan fal chronomancy n.
yazılı veya işaretli oklar atılarak bakılan bir tür fal belomancy n.
elek ve makas kullanarak fal bakma coscinomancy n.
kordona asılı anahtarla fal bakma cleidomancy n.
kordona asılı anahtarla fal bakma clidomancy n.
deniz kabuklarıyla fal bakan kahin italeros n.
mide gurultusundan fal bakma gastromancy n.
kuşların uçuş ve ötüşlerinden fal bakma ornithoscopy n.
gül yapraklarıyla fal bakma phyllorhodomancy n.
yüzden fal bakma physiognomics n.
dışkıyla bakılan fal scatomancy n.
fincanla bakılan fal scyphomancy n.
ayın gözlemlenmesine dayalı bir fal türü selenomancy n.
cam veya kristal küreden fal bakma crystal gazing n.
fal bakma fortune n.
fal kitabı fortune book n.
fal bakma fortune telling n.
fal bakma fortunetelling n.
yansıtıcı yüzeylerden fal bakan kimse skryer n.
fal küresi prospective [obsolete] n.
fal taşı gibi açmak open one's eyes wide v.
fal bakmak tell fortunes v.
fal baktırmak visit a fortune teller v.
fal baktırmak have one's fortune told v.
fal bakmak tell fortune v.
fal açmak tell fortunes v.
gözleri fal taşı gibi açılmak be moon-eyed v.
fal bakmak fortune v.
fal bakma fortune-telling v.
fal taşı gibi açılmak round v.
gözleri fal taşı gibi açılmış wide eyed adj.
gözleri fal taşı gibi açılmış wide-eyed adj.
gözleri fal taşı gibi açılmış open-eyed adj.
kuşların uçuş ve ötüşlerinden fal bakan ornithomantic adj.
fal bakmak için kullanılan predictive adj.
fal bakan fortune telling adj.
fal bakan fortunetelling adj.
fal bakan fortune-telling adj.
gözleri fal taşı gibi açılmış bir şekilde wide-eyedly adv.
Colloquial
gözleri fal taşı gibi açık googly-eyed adj.
gözleri fal taşı gibi açılmış wall-eyed adj.
Idioms
(şaşkınlıktan) fal taşı gibi açılmış gözler eyes like saucers n.
şaşkınlıktan/hayretten/korkudan gözleri fal taşı gibi açılmış kimse a deer in (the) headlights n.
gözleri fal taşı gibi açılmak (one's) eyes are popping out of (one's) head v.
(şaşkınlıktan/korkudan) gözleri fal taşı gibi açılmak be caught/freeze like a deer in the headlights v.
(şaşkınlıktan/korkudan) gözleri fal taşı gibi açılmak be caught like a rabbit in the headlights v.
gözleri fal taşı gibi açılmak go wide v.
gözleri fal taşı gibi açılmak deer-in-headlights v.
gözleri fal taşı gibi açılmak (one's) eyes pop out of (one's) head v.
(biri/bir şey karşısında) gözleri fal taşı gibi açılmak get an eyeful (of someone or something) v.
(biri/bir şey karşısında) gözleri fal taşı gibi açılmak have an eyeful (of someone or something) v.
(şaşkınlıktan/korkudan) gözleri fal taşı gibi açılmak have eyes like saucers v.
gözleri fal taşı gibi açılmak have/get an eyeful v.
gözleri fal taşı gibi açılmak your eyes nearly pop out of your head v.
(şaşkınlıktan/korkudan) gözleri fal taşı gibi açılmış like a deer in (the) headlights expr.
(şaşkınlıktan/korkudan) gözleri fal taşı gibi açılmış like a rabbit (caught) in (the) headlights expr.
(şaşkınlıktan/korkudan) gözleri fal taşı gibi açılmış like a rabbit caught in the headlights expr.
(şaşkınlıktan/korkudan) gözleri fal taşı gibi açılmış like a deer caught in the headlights expr.
Gastronomy
fal kurabiyesi fortune cookie n.
içinden fal çıkan çin kurabiyeleri fortune cookie n.
Math
logaritma ile gerçekleştirilen bir fal türü logarithmomancy n.
Astrology
fal bakmak horoscope v.
Linguistics
(fal için kullanılan) antik alfabe sembolleri runes n.
History
horozun mısır tanelerini yerken ortaya çıkan harflerin aldığı şekille bakılan bir fal alectoromancy n.
horozun mısır tanelerini yerken ortaya çıkan harflerin aldığı şekille bakılan bir fal alectryomancy n.
geçmişte yemek veya un kullanılarak bakılan bir tür fal aleuromancy n.
ayna ile fal bakma enoptomancy n.
ayna veya başka yansıtıcılar ile fal bakma enoptromancy n.
Religious
tuz kullanılarak bakılan bir tür fal alomancy n.
tuz kullanılarak bakılan bir tür fal halomancy n.
daireler biçiminde gezinerek fal bakma ambulomancy n.
embriyonik kesesi veya amniyotik sıvıdan fal bakma amniomancy n.
hayvanlar yardımıyla fal bakma zoomancy n.
büyücülerin fal bakmak için kullandığı kemik, zar, tohum veya kabuk gibi nesneler hakata n.
yüz özelliklerinin incelendiği bir fal bakma şekli metopomancy n.
eski roma'da fal bakmak için hayvan iç organlarını kullanan rahip haruspicate n.
eski roma falcısının baktığı fal haruspication n.
eski roma falcısının baktığı fal haruspicy n.
hayvan karaciğerinden fal bakma hepatoscopy n.
bitkilerin yaprak ve dallarını yakarak fal bakma botanomancy n.
taşlardan fal bakan kimse lithomancer n.
sıçan veya farelerin hareketlerini yorumlayarak fal bakma myomancy [obsolete] n.
şarabı ve özelliklerini inceleyerek bakılan fal oenomancy n.
kürek kemiği ile bakılan fal omoplatoscopy n.
göbek deliği ile fal bakma omphalomancy n.
yüzükle fal bakma dactyliomancy n.
hayvan kürek kemiğini ateşte ısıtırken oluşan çatlaklarla bakılan fal scapulimancy n.
hayvan kürek kemiğini ateşte ısıtırken oluşan çatlaklarla bakılan fal scapulomancy n.
sıçan veya farelerin hareketlerini yorumlayan (fal) myomantic adj.
hayvan kürek kemiğini ateşte ısıtırken oluşan çatlaklarla bakılan fal ile ilişkili scapulimantic adj.
hayvan kürek kemiğini ateşte ısıtırken oluşan çatlaklarla bakılan fal ile ilişkili scapulomantic adj.
Archaic
fal bakmak için hayvan iç organlarının kullanılması haruspication n.
Slang
gözlerini fal taşı gibi açmış olmak be pie-eyed v.