Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Synonymes
Phrases
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Cacher l'historique
Détails de l'historique
Effacer l'historique
Historique :
réducteur différentiel de pression
faaliyette
Historique
Phrases
Sens de
"faaliyette"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 2 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
faaliyette
on the go
adv.
Tom is always
on the go.
Tom her zaman
faaliyette.
More Sentences
2
General
faaliyette
in-service
adj.
Sens de
"faaliyette"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 56 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
tarımsal faaliyette bulunanlar
persons doing agricultural activity
n.
2
General
bir faaliyette kullanılan gereçler
paraphernalia
n.
3
General
belirli bir faaliyette daha önce eğitimi veya deneyimi olmayan kimse
newcomer
n.
4
General
verimsiz faaliyette bulunma
moonraking
n.
5
General
faaliyette ortaya konan enerji ve kararlılık
drive
n.
6
General
faaliyette ani artış
flare-up
n.
7
General
faaliyette bulunmak
function
v.
8
General
faaliyette bulunmak
be engaged in
v.
9
General
faaliyette olmamak
remain inactive
v.
10
General
faaliyette olmak
be active
v.
11
General
ticari faaliyette bulunmak
carry out trade activities
v.
12
General
ticari faaliyette bulunmak
be engaged in commercial activity
v.
13
General
ticari faaliyette bulunmak
have a commercial activity
v.
14
General
ticari faaliyette bulunmak
be in commercial activity
v.
15
General
faaliyette bulunmak
engage in an activity
v.
16
General
faaliyette bulunmak
be involved in an activity
v.
17
General
faaliyette olmak
be in activity
v.
18
General
tam faaliyette
in a full swing
adj.
19
General
faaliyette bulunan
operating
adj.
20
General
bir alanda/faaliyette yeni
initiate
adj.
21
General
belirli alanda, faaliyette, araştırma alanında, vb. uzmanlaşmayan
nonspecialist
adj.
22
General
tam faaliyette
in full blast
adv.
23
General
ani ve şiddetli bir faaliyette olacak şekilde
off
adv.
24
General
ani ve gürültülü bir faaliyette olacak şekilde
off
adv.
25
General
faaliyette bulunmak anlamı veren son ek
-ise
suf.
26
General
faaliyette bulunmak anlamı veren son ek
-ize
suf.
27
General
faaliyette bulunmak anlamı veren son ek
-ise
suf.
Idioms
28
Idioms
(eylemde/faaliyette) pay
slice of the action
n.
29
Idioms
(eylemde/faaliyette) pay
bit of the action
n.
30
Idioms
(eylemde/faaliyette) pay
piece of the action
n.
31
Idioms
eylemde/faaliyette bir pay
a piece of the action
n.
32
Idioms
eylemde/faaliyette bir pay
a slice of the action [uk]
n.
33
Idioms
eylemde/faaliyette bir pay
a piece/slice of the action
n.
34
Idioms
ülke içinde düşman adına faaliyette bulunan grup üyesi
fifth columnist
n.
35
Idioms
hiçbir illegal faaliyette yer almamış olmak
be (as) clean as a whistle
v.
36
Idioms
belli bir faaliyette başarılı olmak
cook on the front burner
v.
37
Idioms
içinde olmaya/faaliyette bulunmaya devam etmek
keep one's hand in something
v.
38
Idioms
hiçbir illegal faaliyette yer almamış olma
(one's) hands are clean
expr.
39
Idioms
hiçbir illegal faaliyette yer almamış olma
someone's hands are clean
expr.
40
Idioms
hiçbir illegal faaliyette yer almamış olma
someone has clean hands
expr.
Trade/Economic
41
Trade/Economic
bir işletmenin aynı faaliyette bulunan işletmelerle birleşmesi
horizontal growing
n.
42
Trade/Economic
çok uluslu bir şirketin şubesine ait bilançoların dönüştürülmesinde söz konusu olan şubenin faaliyette bulunduğu ülkenin ulusal parası
functional currency
n.
43
Trade/Economic
ekonomik faaliyette bulunan ve tüzel kişiliğe sahip olan birim
incorporation
n.
44
Trade/Economic
faaliyette bulunmayan şirket
nonoperating company
n.
45
Trade/Economic
faaliyette olan şirket
operating company
n.
46
Trade/Economic
sendikayı işyerinden uzaklaştırmak için legal-illegal faaliyette bulunma
union busting
n.
47
Trade/Economic
ticari faaliyette canlanma
recovery
n.
48
Trade/Economic
ticari faaliyette azalma
contraction
n.
49
Trade/Economic
faaliyette bulunmak
operate in
v.
Law
50
Law
diğer eyaletlerde faaliyette bulunma
doing business in another states
n.
51
Law
kocasından bağımsız ticari faaliyette bulunan kadın
feme sole trader
n.
52
Law
hile kastiyle sahte faaliyette bulunmak
simulate
v.
Politics
53
Politics
ülke içinde düşman adına faaliyette bulunan grup
fifth column
n.
Military
54
Military
ülke içinde düşman adına faaliyette bulunan grup
trojan horse
n.
55
Military
bir askeri üste faaliyette bulunan fakat o üssün emir komuta zincirine dahil olmayan bir anlamda kiracı konumdaki komutanlık
tenant command
n.
56
Military
uçak gemilerinden faaliyette bulunacak şekilde yapılmış araç
skyhawk
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of faaliyette
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy