eyeful - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

eyeful

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "eyeful" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 12 résultat(s)

Anglais Turc
General
eyeful n. güzel kız
eyeful n. bir içim su
eyeful n. göze batan
eyeful n. göz alıcı
eyeful n. göz dolduran
eyeful n. kesintisiz manzara
eyeful n. kesintisiz görünüm
eyeful n. göz dolduran şey
eyeful n. göze kaçan madde
eyeful n. göze giren madde
eyeful n. görüş
eyeful n. bakış

Sens de "eyeful" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 30 résultat(s)

Anglais Turc
General
get an eyeful of v. kaçırmamak
Idioms
get an eyeful v. göz banyosu yapmak
have an eyeful v. göz banyosu yapmak
get an eyeful (of someone or something) v. (birine/bir şeye) ağzı açık kalmak
get an eyeful (of someone or something) v. (birine/bir şeye) çok şaşırmak
get an eyeful (of someone or something) v. (biri/bir şey) karşısında şok olmak
get an eyeful (of someone or something) v. (biri/bir şey karşısında) ağzı açık kalmak
get an eyeful (of someone or something) v. (biri/bir şey karşısında) gözleri fal taşı gibi açılmak
have an eyeful (of someone or something) v. (birine/bir şeye) ağzı açık kalmak
have an eyeful (of someone or something) v. (birine/bir şeye) çok şaşırmak
have an eyeful (of someone or something) v. (biri/bir şey) karşısında şok olmak
have an eyeful (of someone or something) v. (biri/bir şey karşısında) ağzı açık kalmak
have an eyeful (of someone or something) v. (biri/bir şey karşısında) gözleri fal taşı gibi açılmak
have an eyeful (of something) [uk] v. (bir şeye) dikkatlice bakmak
have an eyeful (of something) [uk] v. (bir şeye) iyice bakmak
have an eyeful (of something) [uk] v. (bir şeyi) kaçırmamak
get an eyeful (of something) [uk] v. (bir şeye) dikkatlice bakmak
get an eyeful (of something) [uk] v. (bir şeye) iyice bakmak
get an eyeful (of something) [uk] v. (bir şeyi) kaçırmamak
have an eyeful (of something) [uk] v. (bir şeyle) göz banyosu yapmak
have an eyeful (of something) [uk] v. (bir şeye) dikkatlice bakmak
have an eyeful (of something) [uk] v. ilginç/sıra dışı (bir şeye) iyice bakmak
get an eyeful (of something) [uk] v. (bir şeyle) göz banyosu yapmak
get an eyeful (of something) [uk] v. (bir şeye) dikkatlice bakmak
get an eyeful (of something) [uk] v. ilginç/sıra dışı (bir şeye) iyice bakmak
have/get an eyeful v. göz banyosu yapmak
have/get an eyeful v. gözleri fal taşı gibi açılmak
have/get an eyeful v. iyice bakmak
have/get an eyeful v. kaçırmamak
have/get an eyeful v. dikkatlice bakmak