entrust

Sens de "entrust" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 19 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	entrust v.	vermek
How could I possibly forget about the task that you've entrusted to me? Bana verdiğiniz görevi nasıl unutabilirim ki? More Sentences
2	General	entrust v.	emanet etmek
The report decides to entrust the main guidelines to the Convention. Rapor, temel kılavuz ilkelerin Sözleşme'ye emanet edilmesine karar vermektedir. More Sentences
Technical
3	Technical	entrust v.	emanet etmek
The report decides to entrust the main guidelines to the Convention. Rapor, ana yönergelerin Konvansiyon'a emanet edilmesine karar veriyor. More Sentences
General
4	General	entrust v.	ısmarlamak
5	General	entrust v.	görevlendirmek
6	General	entrust v.	emniyet etmek
7	General	entrust v.	tevdi etmek
8	General	entrust v.	tevdi kılmak
9	General	entrust v.	güvenmek
10	General	entrust v.	(yetki) vermek
11	General	entrust v.	emanet bırakmak
12	General	entrust v.	başkasına havale etmek
13	General	entrust v.	başkasına devretmek
14	General	entrust v.	görev vermek
15	General	entrust v.	yetkilendirmek
16	General	entrust v.	(bir şeyin) bakımını devretmek
17	General	entrust v.	koruma için görevlendirmek
Trade/Economic
18	Trade/Economic	entrust v.	havale etmek
Law
19	Law	entrust v.	bağlamak

Sens de "entrust" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 20 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
Phrasals
1	Phrasals	entrust (someone or something) to (someone or something) v.	(birini/bir şeyi birine/bir şeye) emanet etmek
This control over their work programme will be entrusted to the parliamentary committees, and even Parliament itself. Çalışma programları üzerindeki bu kontrol parlamento komisyonlarına ve hatta Parlamentonun kendisine emanet edilecektir. More Sentences
General
2	General	entrust a task v.	görev vermek
3	General	entrust authority v.	yetkiyle donatmak
4	General	entrust with full authority v.	tam yetki vermek
5	General	entrust with authority v.	yetkiyle donatmak
6	General	entrust the procuration v.	vekaletname vermek
7	General	entrust a procuration v.	vekaletname vermek
8	General	entrust the guardianship v.	velayetini vermek
9	General	entrust the guardianship v.	velayet vermek
10	General	entrust someone to someone v.	birini bir başka birine emanet etmek
Phrasals
11	Phrasals	entrust someone with someone or something v.	birini/bir şeyi birine emanet etmek
12	Phrasals	entrust someone with someone or something v.	birini/bir şeyi birinin gözetimine bırakmak
13	Phrasals	entrust someone with someone or something v.	birine bir şeyi emanet/ödünç vermek
14	Phrasals	entrust (someone or something) to (someone or something) v.	(birini/bir şeyi birine/bir şeye) bırakmak
15	Phrasals	entrust (someone or something) with (someone or something) v.	(birine/bir şeye) güvenip (birini/bir şeyi) emanet etmek
16	Phrasals	entrust (someone or something) with (someone or something) v.	(birine/bir şeye) güvenip (birini/bir şeyi) bırakmak
17	Phrasals	entrust with v.	-e güvenip emanet etmek
18	Phrasals	entrust with v.	-e güvenip bırakmak
Law
19	Law	entrust to v.	tevdi etmek
20	Law	entrust the procuration v.	vekaletname vermek