embarrass - Turc Anglais Dictionnaire

embarrass

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "embarrass" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 24 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
embarrass v. mahcup etmek
Have I embarrassed you?
Seni mahcup ettim mi?

More Sentences
embarrass v. utandırmak
This achievement embarrassed the United States, because it realised that its contribution is very small indeed.
Bu başarı ABD'yi utandırdı, çünkü kendi katkısının gerçekten çok küçük olduğunu fark etti.

More Sentences
General
embarrass v. utandırmak
That original agenda is one which may embarrass some individual countries, but the action programme is now there.
Bu orijinal gündem bazı ülkeleri utandırabilecek bir gündemdir, ancak eylem programı artık mevcuttur.

More Sentences
embarrass v. utanmak
Don't embarrass yourselves.
Kendinizi utanılacak duruma düşürmeyin.

More Sentences
embarrass v. mahcup olmak
Tom said Mary wasn't embarrassed.
Tom Mary'nin mahçup olmadığını söyledi.

More Sentences
embarrass v. sıkıntı vermek
embarrass v. bozum etmek
embarrass v. şaşırtmak
embarrass v. sıkmak
embarrass v. engellemek
embarrass v. sıkıntıya sokmak
embarrass v. rahatsız etmek
embarrass v. eli darda olmak
embarrass v. para sıkıntısına düşürmek
embarrass v. bozmak
embarrass v. hareket özgürlüğüne engel olmak
embarrass v. ket vurmak
embarrass v. mani olmak
Idioms
embarrass v. façasını almak
embarrass v. morartmak
Geography
embarrass n. wisconsin eyaletinde yerleşim yeri
Archaic
embarrass v. zorlaştırmak
embarrass v. güçleştirmek
embarrass v. çetrefilleştirmek

Sens de "embarrass" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 25 résultat(s)

Anglais Turc
Speaking
don't embarrass me expr. beni utandırma
Don't embarrass me.
Beni utandırma.

More Sentences
General
embarrass somebody v. yüzünü kara çıkarmak
embarrass someone v. birisini utandırmak
embarrass someone into doing something v. birine bir şeyi yaptırmak için onu utandırmak
embarrass someone into doing something v. birini mahcup ederek ona bir şeyi yaptırmak
embarrass someone about something v. birini bir konunda utandırmak
Phrasals
embarrass (someone) with (something) v. (birini bir şeyle) utandırmak
embarrass someone with something v. birini bir şeyle utandırmak
embarrass someone with something v. birini bir şey kullanarak utandırmak
embarrass someone about someone or something v. birini biri/bir şey konusunda utandırmak
embarrass someone about someone or something v. birini biri/bir şey hakkında utandırmak
embarrass someone about someone or something v. birini biri/bir şey konusunda mahcup etmek
embarrass (one) about (something) v. (birini bir konuda) utandırmak
embarrass (one) about (something) v. (birini bir şey hakkında) utandırmak
embarrass (one) about (something) v. (birini bir konuda) mahcup etmek
embarrass about v. (bir konuda) utandırmak
embarrass about v. (bir şey hakkında) utandırmak
embarrass about v. (bir konuda) mahcup etmek
embarrass about v. ile ilgili utandırmak/mahcup etmek
embarrass into doing v. yaptırmak için utandırmak
embarrass into doing v. mahcup ederek bir şeyi yaptırmak
embarrass with v. ile utandırmak
embarrass with v. bir şey kullanarak utandırmak
embarrass with v. ile mahcup etmek
Speaking
I don't want to embarrass you expr. seni utandırmak istemem