ele almak - Turc Anglais Dictionnaire

ele almak

Sens de "ele almak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 37 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
ele almak discuss v.
Therefore we need to discuss the added value of addressing integration policy in European-wide terms.
Bu nedenle entegrasyon politikasını Avrupa çapında ele almanın katma değerini tartışmalıyız.

More Sentences
General
ele almak approach v.
On this basis, on 20 June 2001, the Commission decided to review the rules and to approach it in two stages.
Bu temelde Komisyon 20 Haziran 2001 tarihinde kuralları gözden geçirmeye ve iki aşamada ele almaya karar vermiştir.

More Sentences
ele almak deal v.
As they deal with the same subject, Questions No 1 and 2 will be taken together.
Aynı konuyu ele aldıkları için 1 ve 2 numaralı sorular birlikte ele alınacaktır.

More Sentences
ele almak take v.
The Italian presidency should now take up this issue and put it to the top of their agenda.
İtalya dönem başkanlığı şimdi bu konuyu ele almalı ve gündeminin en üst sırasına koymalıdır.

More Sentences
ele almak treat v.
It has been the Presidency's intention to treat the Prestige accident extremely seriously.
Başkanlık, Prestij kazasını son derece ciddi bir şekilde ele alma niyetinde olmuştur.

More Sentences
ele almak treat v.
I also pointed out that we would treat such proposals with appropriate urgency when the matter is presented to us.
Ayrıca konu bize sunulduğunda bu tür önerileri uygun bir ivedilikle ele alacağımızı da belirttim.

More Sentences
ele almak approach v.
Religions are treated with a negative and biased approach.
Dinler olumsuz ve önyargılı bir yaklaşımla ele alınmaktadır.

More Sentences
Phrasals
ele almak tackle with v.
A reform of this calibre cannot be tackled with incomplete studies of the extent of the dependency of the regions.
Bu çapta bir reform, bölgelerin bağımlılık derecesine ilişkin eksik çalışmalarla ele alınamaz.

More Sentences
Politics
ele almak address v.
We must therefore address this issue in a way that better reflects the reality of the situation.
Dolayısıyla bu konuyu, durumun gerçekliğini daha iyi yansıtacak şekilde ele almalıyız.

More Sentences
General
ele almak go about v.
ele almak go around v.
ele almak go at v.
ele almak tackle v.
ele almak handle v.
ele almak turn over v.
ele almak take something in hand v.
ele almak embrace v.
ele almak review v.
ele almak excuss [obsolete] v.
ele almak handle v.
ele almak dispense v.
ele almak ingest v.
ele almak spute v.
Phrasals
ele almak dispose of v.
ele almak kick around v.
ele almak kick about v.
ele almak go at v.
ele almak talk over v.
ele almak go into v.
ele almak take up v.
ele almak take up v.
Idioms
ele almak take something on board v.
ele almak have in hand v.
ele almak get one's hands on v.
ele almak cover (the) ground v.
Politics
ele almak deal with v.
Technical
ele almak handle v.

Sens de "ele almak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 201 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
ele almak (bir problemi) tackle v.
We had to find a way to tackle the issue.
Sorunu ele almanın bir yolunu bulmalıydık.

More Sentences
(meseleyi) ele almak handle v.
In my view, the rapporteur has handled the topic of religious freedom in his articles very proficiently.
Bana göre raportör makalelerinde din özgürlüğü konusunu son derece yetkin bir şekilde ele almıştır.

More Sentences
General
idareyi ele almak take command v.
Take command.
İdareyi ele alın.

More Sentences
yeniden ele almak reconsider v.
This reform will only be possible if we reconsider the application to agriculture of the rules of the free-trade system.
Bu reform ancak serbest ticaret sisteminin kurallarının tarıma uygulanmasını yeniden ele alırsak mümkün olacaktır.

More Sentences
inisiyatifi ele almak seize the initiative v.
We in this debate are urging you to seize the initiative.
Bu tartışmada sizi inisiyatifi ele almaya çağırıyoruz.

More Sentences
yeniden ele almak readdress v.
To achieve this, the Commission urgently needs to recognise and readdress three areas.
Bunu başarmak için Komisyon'un acilen üç alanı tanıması ve yeniden ele alması gerekmektedir.

More Sentences
tekrar ele almak revisit v.
I hope we can revisit this issue at a later time.
Umarım bu konuyu daha sonra tekrar ele alabiliriz.

More Sentences
kontrolü ele almak take control v.
Take control.
Kontrolü ele alın.

More Sentences
tekrar ele almak reconsider v.
kontrolü ele almak take upper hand v.
esaslarını ele almak come to grips with v.
birlikte ele almak be paired with v.
yeniden ele almak rehash v.
kontrolü ele almak takeover v.
yönetimi ele almak take the lead v.
kontrolü ele almak take the upper hand v.
yönetimi ele almak take in hand v.
bütün boyutlarıyla ele almak take up in detail v.
dizginleri ele almak take control v.
bütün boyutlarıyla ele almak consider in detail v.
bütün boyutlarıyla ele almak take up comprehensively v.
yönetimi ele almak take over v.
kontrolü ele almak get upper hand v.
bir işi ele almak go about a task v.
bütün boyutlarıyla ele almak scrutinize v.
bir şeyi bir bütünsellik içinde ele almak keep something in perspective v.
kontrolü ele almak gain control over v.
herhangi bir konuyu çevresindeki ögeleriyle birlikte ele almak contextualize v.
bütün boyutlarıyla ele almak discuss something with scrupulous attention to detail v.
bütün boyutlarıyla ele almak discuss something in utter detail v.
konuyu çeşitli açılardan ele almak consider the problem from various aspects v.
idaresini ele almak take in hand v.
bütün olarak ele almak handle something as a whole v.
bütün olarak ele almak deal with a (subject/matter) entirely v.
farklı açıdan ele almak consider (a matter) from a different angle v.
ipleri ele almak run the show v.
konuyu ele almak handle the subject v.
ayrıntılı ele almak examine in detail v.
ayrıntılı ele almak discuss in detail v.
ayrıntıyla ele almak discuss in detail v.
ayrıntıyla ele almak examine in detail v.
inisiyatifi ele almak take the initiative v.
inisiyatifi ele almak gain the initiative v.
inisiyatifi ele almak regain the initiative v.
dini bakımdan ele almak theologise v.
dini bakımdan ele almak theologize v.
dizginleri ele almak get a grip v.
olarak ele almak regard v.
herhangi bir konuyu çevresindeki öğeleriyle birlikte ele almak contextualise v.
detaylı biçimde ele almak work through v.
etraflıca ele almak work through v.
bir sorunu ele almak discuss a problem v.
bir problemi ele almak discuss a problem v.
bir konuyu ele almak address an issue v.
farklı bir açıdan ele almak consider (a matter) from a different angle v.
sorunu ele almak tackle an issue v.
problemi/sorunu ele almak tackle a problem v.
bir problemi ele almak address a problem v.
yeniden ele almak rehandle v.
konuyu olduğu gibi değil göründüğü gibi ele almak take matters at face value v.
ele almak zorunda olmak need to address v.
herhangi bir konuyu çevresindeki öğeleriyle birlikte ele almak contextualize v.
bütün boyutlarıyla ele almak scrutinise v.
herhangi bir konuyu çevresindeki ögeleriyle birlikte ele almak contextualise v.
davayı ele almak hear the application v.
komutayı ele almak steer the ship v.
yeni bir açıdan ele almak readress v.
konuyu yeni bir bağlamda ele almak recontextualise v.
konuyu yeni bir bağlamda ele almak recontextualize v.
yeniden ele almak redefine v.
yeniden ele almak reembrace v.
yeniden ele almak re-embrace v.
idareyi ele almak take the chair v.
tipolojik bir şekilde ele almak typologize v.
konuyu çeşitli açılardan ele almak deal with the problem from many aspects v.
idaresini ele almak underfong [obsolete] v.
kontrolü ele almak enmesh v.
kontrolü ele almak ensnarl v.
kontrolü ele almak entrap v.
bir işi kabaca ve dikkatsizce ele almak mall v.
(konuyu) çok uzun, ayrıntılı ve sınırlı bir şekilde ele almak wiredraw v.
uzun uzadıya ele almak wiredraw v.
elde tutup yeteneklice ele almak hold down v.
kabaca ele almak misguggle [scotland] v.
kabaca ele almak mishguggle v.
(konu) demagoji ile ele almak demagogue v.
(konu) demagoji ile ele almak demagog v.
(meseleyi) çok fazla ele almak overhandle v.
daha iyi ele almak outhandle v.
bilimsel açıdan ele almak scientize v.
bilimsel açıdan ele almak scientise v.
kabaca ele almak sketch v.
subjektif çerçeveden ele almak subjectify v.
ince ayrıntıları ele almak subtilise [uk] v.
ince ayrıntıları ele almak subtilize [us] v.
doğaüstü olarak ele almak supernaturalize v.
tamamını ele almak survey v.
Phrasals
eylem planı yapmak amacıyla problemi tekrar tekrar ele almak thrash over v.
(problemi) tekrar tekrar ele almak thresh over v.
kaba bir şekilde ele almak monkey with v.
olarak ilgilenmek/ele almak play something as something v.
(birini/bir şeyi başka biri/bir şey) olarak ele almak treat (someone or something) as (someone or something else) v.
birini/bir şeyi başka bir şey olarak ele almak treat someone or something as something v.
olarak ele almak treat as v.
(birinin/bir şeyin bir şeyini) almak (birinin/bir şeyin bir şeyini) ele geçirmek expropriate (something) from (someone or something) v.
(bir konuyu) enine boyuna ele almak bat something around v.
(bir şeyi) uzunca tartışmak/ele almak go into (something) v.
olarak ele almak play as v.
kontrolü ele almak take over v.
birini ele almak take someone up v.
birini kandırıp bir şeyini almak/ele geçirmek inveigle something out of someone v.
birinin aklını çelip bir şeyini almak/ele geçirmek inveigle something out of someone v.
herkesten önce ele geçirmek/satın almak snatch up v.
yeniden/tekrar ele almak warm over v.
ile hakimiyetini ele almak occupy with v.
(bir şeyi) ele almak hit upon someone or something v.
(bir şeyi) ele almak hit on someone or something v.
birini/bir şeyi ele almak start in on someone or something v.
bir fikri ele almak bounce something back and forth v.
(biriyle) bir şeyi ele almak bounce something around (with someone) v.
fikri ele almak bounce back and forth v.
sürekli olarak elde tutup yeteneklice ele almak hold down v.
(bir durumu) ele almak come at (something) v.
(biriyle birini/bir şeyi) ele almak confer on (someone or something) with (one) v.
(biriyle birini/bir şeyi) ele almak confer with (one) about (someone or something) v.
(biriyle birini/bir şeyi) ele almak confer with (one) on (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) ayrıntılı olarak ele almak elaborate on (someone or something) v.
(bir şeyi) detaylıca ele almak expand upon (something) v.
(bir şeyi) detaylıca ele almak expand on (something) v.
bir şeyi ele almak go about something v.
(biriyle bir şeyi almak/ele geçirmek için) boğuşmak/cebelleşmek grapple (with someone) (for something) v.
(bir şeyi almak/ele geçirmek için) boğuşmak/cebelleşmek grapple for (something) v.
(biriyle/bir şeyle bir şeyi bir şeyi almak/ele geçirmek için) boğuşmak/cebelleşmek grapple with (someone or something) v.
kandırıp (bir şeyini) almak/ele geçirmek inveigle out of v.
aklını çelip (bir şeyini) almak/ele geçirmek inveigle out of v.
hızlıca ele almak skate over v.
(bir şeyi) ele almak treat of (something) [obsolete] v.
gelişigüzel ele almak skimp over v.
Colloquial
bir toplantıda hiç kimsenin ele almak istemediği konu/sorun moose on the table n.
dikkatle ele almak hash v.
Idioms
eldiven kullanmadan ele almak handle without mittens v.
dizginleri ele almak take the bit in (one's) mouth v.
dizginleri ele almak take the bit in one's mouth v.
dizginleri ele almak blow open v.
asıl işi ele almak get down to business v.
aydınlatmak ya da bir tek konuyu derinlemesine ele almak cover a lot of ground v.
bir konuyu tüm ayrıntılarıyla ele almak cover the waterfront v.
bir durumu tüm ayrıntılarıyla ele almak cover all the bases v.
bir durumu tüm ayrıntılarıyla ele almak touch all the bases v.
bir konuyu tüm ayrıntılarıyla ele almak cover the territory v.
değişik konuları ele almak cover a lot of ground v.
dizginleri ele almak take up the reins v.
dizginleri ele almak take matters into own hands v.
dizginleri ele almak hold the reins v.
her yönüyle/bütün detaylarıyla ele almak go into the ins and outs v.
kontrolü ele almak run the show v.
kontrolü ele almak take the bit in one's teeth v.
tüm detaylarıyla ele almak cover the waterfront v.
alanı kapsamlı olarak ele almak cover the field v.
alanı baştan sona ele almak cover the field v.
aynı konuyu ele almak cover the same ground v.
aynı konuyu ele almak go over the same ground v.
birinin bıraktığı yerden ele almak take it from there v.
birinin bıraktığı yerden ele almak take it from here/there v.
(birinin/bir şeyin) kontrolünü tamamen ele almak have (someone or something) by the tail v.
ipleri tamamen ele almak run (one's) own show v.
kontrolü tamamen ele almak run (one's) own show v.
dizginleri ele almak pull in the reins v.
kontrolü ele almak pull in the reins v.
dizginleri ele almak take (something) into (one's) own hands v.
(birini) bütün boyutlarıyla ele almak run the rule over (one) [uk] v.
bir konunun bir noktasını ele almak/tartışmak argue the point v.
bir konuyu bir yönden ele almak/tartışmak argue the point v.
zorlukları ele almak hash out v.
bir durumu tüm ayrıntılarıyla ele almak cover all the bases [us] v.
tüm olasılıkları göz önünde bulundurmak/düşünmek/ele almak cover all the bases [us] v.
bir durumu tüm ayrıntılarıyla ele almak cover one's bases [us] v.
tüm olasılıkları göz önünde bulundurmak/düşünmek/ele almak cover one's bases [us] v.
bir şeyin kontrolünü ele almak/geçirmek get one's hooks into something v.
(birini/bir şeyi) yeniden ele almak get second thoughts (about someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkındaki kararını yeniden ele almak get second thoughts (about someone or something) v.
dizginleri ele almak be in the saddle v.
(birinin/bir şeyin) yönetimi ele almak take (someone or something) in hand v.
(birinin/bir şeyin) idaresini ele almak take (someone or something) in hand v.
(birinin/bir şeyin) kontrolünü ele almak/geçirmek take a firm grip on (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yönetimini ele almak/geçirmek take control (of someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) kontrolünü ele almak/ geçirmek take control (of someone or something) v.
dizginleri ele almak take matters into (one's) own hands v.
dizginleri ele almak take matters into your own hands v.
kontrolü ele almak take the bit between the teeth v.
kontrolü ele almak take the bit in teeth v.
bir durumu tüm ayrıntılarıyla ele almak touch (on) all (the) bases v.
gibi ele almak treat like v.
ciddiyetle ele almak sink one's teeth v.
Politics
öncelikle ele almak accord priority treatment v.
Geometry
geometrik açıdan ele almak geometrize v.
geometrik açıdan ele almak geometrise v.
Literature
(eseri, konuyu) farklı bir tema ile ele almak rehandle v.
Philosophy
(konuyu) metafiziksel olarak ele almak metaphysicize v.
(konuyu) metafiziksel olarak ele almak metaphysicise v.
Military
1989 yılında yürürlüğe giren, küçük işletmeler, sivil toplum örgütleri ve yerel hükümetler gibi küçük oluşumlar üzerindeki düzenlemelerin etkilerini ele almak için birtakım devlet kurumlarının açılmasını gerekli kılan federal bir yasa rfa (regulatory flexibility act) abrev.