ekip - Turc Anglais Dictionnaire

ekip

Sens de "ekip" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 28 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
ekip squad n.
In Greece, I am guarded by the anti-terrorist squad because I am considered to be a target for Greek terrorists.
Yunanistan'da terörle mücadele ekibi tarafından korunuyorum çünkü Yunan teröristlerin hedefi olarak görülüyorum.

More Sentences
ekip team n.
The only feasible third party would be a team of international observers.
Uygulanabilir tek üçüncü taraf, uluslararası gözlemcilerden oluşan bir ekip olacaktır.

More Sentences
General
ekip outfit n.
There are many lawyers working with this outfit.
Bu ekiple çalışan birçok avukat var.

More Sentences
ekip party n.
The party did not succeed in climbing the mountain.
Ekip dağa tırmanmayı başaramadı.

More Sentences
ekip crew n.
Crews are recruited where unemployment is high, and wages are low.
İşsizliğin yüksek ve ücretlerin düşük olduğu yerlerde ekipler işe alınmaktadır.

More Sentences
ekip firm n.
They were firm.
Onlar ekipti.

More Sentences
ekip team n.
We are working as a team to assist Romania in her progress towards the European Union.
Romanya'nın Avrupa Birliği yolunda ilerlemesine yardımcı olmak için bir ekip olarak çalışıyoruz.

More Sentences
ekip force n.
Our sales force is trained and ready for the season.
Satış ekibimiz eğitimli ve sezona hazır.

More Sentences
Technical
ekip team n.
We are sensible in the way we handle things, but we want to do it as a team.
İşleri ele alış şeklimizde duyarlıyız ancak bunu bir ekip olarak yapmak istiyoruz.

More Sentences
Automotive
ekip crew n.
Our capable and friendly crew is back for another season.
Yetenekli ve arkadaş canlısı ekibimiz yeni bir sezon için geri döndü.

More Sentences
Military
ekip team n.
This year so far we have had over 20 cases of Israel denying entry to EU humanitarian teams.
Bu yıl şimdiye kadar İsrail'in AB insani yardım ekiplerinin girişine izin vermediği 20'den fazla vaka yaşadık.

More Sentences
Sport
ekip team n.
I welcome most particularly in that context the Romanian parliamentary team.
Bu bağlamda özellikle Romanya parlamento ekibini memnuniyetle karşılıyorum.

More Sentences
General
ekip brigade n.
ekip stable n.
ekip group n.
ekip pool n.
ekip shift n.
ekip platoon n.
ekip gang n.
ekip family n.
ekip set n.
Technical
ekip gang n.
ekip outfit n.
Sport
ekip équipe n.
Archaic
ekip escouade n.
ekip ging n.
ekip coville n.
Slang
ekip posse n.

Sens de "ekip" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 184 résultat(s)

Turc Anglais
General
çekirdek ekip core team n.
I and members of my core team also briefed heads of mission in Islamabad on a weekly basis.
Ben ve çekirdek ekibimin üyeleri de İslamabad'daki misyon şeflerini haftalık olarak bilgilendirdik.

More Sentences
ekip üyesi team member n.
Our team members won the first prize, national awards and so on.
Ekip üyelerimiz birincilik ödülü, ulusal ödüller vb. kazandı.

More Sentences
ekip çalışması teamwork n.
Good teamwork is essential for completing complex projects on time and within budget.
Zor projeleri zamanında ve bütçeyi aşmadan tamamlamak için iyi bir ekip çalışması şart.

More Sentences
sekiz kişilik ekip eight n.
The eight worked together to row the racing boat.
Sekiz kişilik ekip yarış teknesinde kürek çekmek için işbirliği yaptı.

More Sentences
(ekip, havadan vb.) destek support n.
They need air support to take control of that island.
Şu adayı kontrol altına almak için onlara havadan destek gerekiyor.

More Sentences
Trade/Economic
ekip çalışması teamwork n.
I am deeply grateful for the constructive teamwork that this made possible.
Bunun mümkün kıldığı yapıcı ekip çalışması için derinden minnettarım.

More Sentences
Technical
ekip çalışması teamwork n.
She likes teamwork.
Ekip çalışmasını sever.

More Sentences
Military
ekip şefi crew chief n.
And check out his crew chief over there.
Ve şuradaki ekip şefine bakın.

More Sentences
Common Usage
ekip biçmek cultivate v.
General
ekip halinde çalışma ruhu team spirit n.
vurucu ekip strike team n.
ekip otosu patrol car n.
ekip biçme crop n.
ekip ruhu team spirit n.
ekip başı ganger n.
ekip haline gelme teaming n.
ekip çalışması team work n.
ekip anlayışı team mentality n.
teknik ekip technical team n.
konuk ekip visiting team n.
profesyonel ekip professional team n.
ekip şefi charge hand n.
uzman ekip team of specialists n.
uzman ekip team of experts n.
uzman ekip expert team n.
ekip arkadaşı team-mate n.
ekip bilinci team awareness n.
ekip sinerjisi team synergy n.
ekip sinerjisi synergy of team n.
bütün ekip the whole team n.
ekip yöneticisi team manager n.
ekip amiri (itfaiyede) watch manager n.
ekip uyumu team cohesion n.
ekip bağlılığı team cohesion n.
ekip devamlılığı/takım sürekliliği crew continuity n.
ekip arkadaşı teammate n.
ekip amiri (itfaiyede) squad leader n.
ilgili ekip/takım respective team n.
bağ bahçe ekip biçen kimse orchardist n.
kilit ekip key team n.
ekip motivasyonu team motivation n.
ekip hemşireliği team nursing n.
gönüllü ekip volunteer team n.
zor bir görevi yerine getirmek için kurulmuş ekip hit squad n.
ekip üyesi teamer n.
ekip çalışması eksikliği lack of teamwork n.
yerleşik bir ekiple göreve katılan geçici ekip üyesi odd bod n.
ekip arkadaşı running mate n.
ekip arkadaşı running-mate n.
uyumlu ekip dovecot n.
uyumlu ekip dovecote n.
ortaklaşa ekip biçme cocultivation n.
birlikte çalışan ekip outfit n.
hayvan otlatmaya veya ekip biçmeye elverişli olan açık alan park [dialect] n.
iddialı ekip pride n.
ekip çalışmasına yatkın olmayan kimse prima donna n.
profesyonel ekip public relations n.
(posta hizmetinde) ekip başı shoofly n.
(arenada) matadora yardımcı olan ekip cuadrilla n.
dört atlı ekip four-in-hand n.
(karakolda) ekip odası squad room n.
ekip biçmek cultivate v.
ekip kurmak team v.
ekip biçmek farm v.
ekip kurmak organize a team v.
ekip oluşturmak organize a team v.
bir ekip kurmak make a team v.
ekip oluşturmak form a team v.
ekip ruhunu güçlendirmek strengthen the team spirit v.
iyi bir ekip olmak make a great team v.
bir ekip gibi çalışmak work as a team v.
takım/ekip halinde çalışmak work as a team v.
dersi ekip alışveriş merkezine gitmek cut class and go to the mall v.
(ekip) bir araca bağlanmak hook up v.
alt ekip oluşturmak ingroup v.
birlikte ekip biçmek cocultivate v.
ortaklaşa ekip biçmek cocultivate v.
ortaklaşa ekip biçmek sharecrop v.
(araziyi) ortak ekip biçmek sharecrop v.
takım/ekip bazlı team-based adj.
ekip ile uyumlu compatible with the team adj.
ekip biçilemeyen inarable adj.
(kadro, ekip) profesyonel public relations adj.
ekip işi staff adj.
Phrasals
ekip çalışması yapmak pull together v.
araziyi/tarlayı fazla ekip biçmekten verimsiz hale getirmek farm out v.
(ekip) bir araca bağlanmak hook up v.
Colloquial
iş bitirici ekip tiger team n.
ekip otosu squad car n.
popüler ekip üyesi innie n.
ekip lideri snapper n.
uzman ekip crack team n.
Idioms
kendi ayağına sıkan ekip circular firing squad n.
kendi kendini zayıflatan ekip circular firing squad n.
belalı ekip awkward squad n.
ekip ruhu squad goals n.
ekip olmak squad goals n.
rüzgar ekip fırtına biçmek sow the wind and reap the whirlwind v.
rüzgar ekip fırtına biçmek reap the whirlwind v.
Speaking
ekip şu anda tam the team is filled up now expr.
harika bir ekip olduğunuz için teşekkürler thanks for being a great team expr.
Trade/Economic
bilgi işlem ekip lideri it team leader n.
ekip elemanlarının seçimi staffing the teams n.
ekip çalışması team work n.
ekip kaynaşma günleri team bonding days n.
ekip ile satış team selling n.
ekip geliştirme team development n.
ekip şefi overman n.
ekip kurma team building n.
ekip oluşturma team building n.
mali ekip yardımcısı assistant to the financing team n.
şirketin, çalışanları için düzenlediği seminer veya ekip geliştirme faaliyetleri için düzenlediği gezi corporate retreat n.
yönetici ekip executive team n.
Law
(arazi yasası uyarınca) araziye yerleşip ekip biçmek homestead v.
Politics
ekip çalışması team work n.
Institutes
(kanada'da) afetten etkilenen bölgelere 40 güne kadar yardım sağlayan 200 kişilik bir ekip disaster assistance response team n.
Technical
ekip çalışması several mechanics n.
bir prizmanın hareketlerini takip eden ve tek kişilik bir ekip tarafından kullanılabilen teodolit robot n.
(araziyi) eş yüksekliğe sahip noktaları birleştiren hatlar boyunca ekip biçmek contour v.
Computer
ekip listeleri team lists n.
ekip üyeleri team members n.
ekip web sitesi team web site n.
Railway
manevra ekip şefi passenger yard foreman n.
demiryolunun bakım görmekte olan kısmında görevli ekip section gang n.
demiryolunun bakım görmekte olan kısmında görevli ekip section crew n.
Aeronautic
ekip kaynak yönetimi crew resource management n.
ilave ekip additional crew n.
ilave tam ekip additional full crew n.
uçak içindeki ekip dinlenme odası crew rest n.
uçağın sabit teçhizatı, kullanılmayan yakıtı, hidrolik yağları, kokpit dokümanları, galley yapısı ile ekip ve ikram dahil edilmiş ağırlığı dry operating weight n.
uçak ekip şefi air crew chief n.
yedek ekip görev süresi back-up crew duty time n.
yedek ekip back-up crew n.
hava aracı sistemlerinin operasyonundan sorumlu ekip üyesi flight engineer n.
Medical
cerrahi ekip surgical team n.
Agriculture
genellikle hayvansal veya mekanik çekişle kullanılan çeşitli ekip biçme veya ayıklama araçlarına verilen ad hoe n.
yeniden ekip biçmek recultivate v.
ekip biçmek labor [dialect] v.
ekip biçmek labour [dialect] v.
ekip biçmek cultivate v.
ekip biçmek ear v.
(toprağı) ekip biçmek work v.
(yeni araziyi) ekip biçmeye başlamak break in [australia/new zealand] v.
diskli tırmıkla ekip biçmek disc [uk] v.
diskli tırmık makinesiyle ekip biçmek disc [uk] v.
diskli tırmıkla ekip biçmek disk [us] v.
diskli tırmık makinesiyle ekip biçmek disk [us] v.
ekip biçmek plough v.
mısır ekip biçmek plough v.
ekip biçmek plow v.
mısır ekip biçmek plow v.
yeniden ekip biçilen eski bir çeşit olan (tohum) heirloom adj.
Forestry
tropikal bölgede sadece birkaç yıl ekip biçildikten sonra terk edilen bakir ormanlık alan chena n.
Education
ekip öğretimi team teaching n.
History
ikinci dünya savaşı sırasında naziler tarafından çalınan sanat eserlerinin toplanıp bulunması için kurulan ekip monuments men n.
ürünün bir kısmı karşılığında toprağı ekip biçen kimse metayer n.
köle statüsünde olan kiracıların derebeylerine toprağını ekip biçmek yerine ödedikleri para rep-silver n.
(feodal hukukta) kiracıların derebeylerinin arazisini ekip biçtikten sonra aldığı hibe riptowel n.
Religious
çeşitli mezheplerden kişilerin oluşturduğu ingiliz ekip tarafından hazırlanan modern bir incil çevirisi new english bible n.
Military
dia, cia ve nsa mensubu çeşitli istihbarat ve iletişim uzmanlarının oluşturduğu ulusal kaynaklı bir ekip national intelligence support team n.
(askeri birlikte) en az bir papaz ve bir kayıtlı destek görevlisinden oluşan ekip religious support team n.
atılganlık ruhu ve ekip çalışması aggressive spirit and team work n.
dörtlü ekip four man team n.
ekip çalışması team work n.
paraşüt ekip komutanı stick commander n.
seyyar ekip travelling team n.
(abd'de) eğitim vermek üzere geçici görevle yabancı bir ülkeye gönderilen bir veya daha fazla askeri veya sivil personelden oluşan ekip mtt (mobile training team) n.
uzay operasyon uzmanlarından oluşan ekip space support team n.
Sport
belirli bir ekip tarafından savunulan (yarı) saha territory n.
yelkenli yarışlarında yelkenleri kaldırmak için kullanılan vinçlerden sorumlu ekip üyesi grinder n.
(motor yarışı) profesyonel ekip desteği olmadan yarışmaya katılan kimse privateer n.
(motor yarışı) profesyonel ekip desteği olmadan yarışmaya katılmak privateer v.
Football
ev sahibi ekip home team n.
üç puanı alan ekip olmak be the side that picked up 3 points v.
üç puanı alan ekip olmak be the team that picked up 3 points v.
3 puanı alan ekip olmak be the team that picked up 3 points v.
3 puanı alan ekip olmak be the side that picked up 3 points v.
Theatre
bir oyunun sergilendiği sahneye ait teknik süreci yöneten ekip stage crew n.
Cinema
film şirketinde çalışan, oyuncular ve yapımcılar dışındaki ekip film crew n.
Archaic
(bir araziyi) ekip biçmek manure v.
ekip biçilmesi zor (toprak) unkind adj.
Slang
cezaevi avlusunda güvenliği sağlamakla görevli olan ekip jump out boys n.
ekip (özellikle bir operasyonda olan emniyet elemanları) jump out boys n.
Anthropology
ilkel çapayla ekip biçmek sarcle v.