Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | easter n. | paskalya | ||
Tom and Mary painted eggs for Easter. Tom ve Mary Paskalya için yumurtaları boyadı. More Sentences |
||||
Religious | ||||
Religious | easter n. | diriliş bayramı | ||
Easter begins next Wednesday. Önümüzdeki çarşamba diriliş bayramı başlıyor. More Sentences |
||||
Religious | easter n. | paskalya haftası | ||
Easter week ends up with Jesus' resurrection. Paskalya haftası İsa'nın dirilişiyle sona erer. More Sentences |
||||
Religious | easter n. | kutsal hafta | ||
Holy Week is the week just before Easter. Kutsal Hafta, Paskalya'dan hemen önceki haftadır. More Sentences |
||||
General | ||||
General | easter n. | paskalya yortusu | ||
General | easter n. | paskalya bayramı | ||
Religious | ||||
Religious | easter n. | paskalya bayramı'nın kutlandığı gün | ||
Religious | easter n. | bahar ekinoksunu (21 mart) takip eden ilk dolunaydan sonraki pazar günü | ||
Meteorology | ||||
Meteorology | easter n. | doğudan esen kuvvetli rüzgar | ||
Meteorology | easter n. | doğulu rüzgar |