dolma - Turc Anglais Dictionnaire

dolma

Sens de "dolma" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 1 résultat(s)

Anglais Turc
Gastronomy
dolma n. dolma yemeği

Sens de "dolma" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 11 résultat(s)

Turc Anglais
General
dolma filling n.
The theater was slowly filling with people.
Tiyatro yavaş yavaş insanlarla doluyordu.

More Sentences
Meteorology
dolma filling n.
The theater was slowly filling with people.
Tiyatro yavaş yavaş insanlarla doluyordu.

More Sentences
General
dolma embankment n.
dolma reclaimed bank n.
dolma oppletion n.
dolma stuffed adj.
Technical
dolma blocking up n.
dolma choking n.
Gastronomy
dolma farci n.
dolma stuffed vegetables n.
dolma stuffing n.

Sens de "dolma" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 94 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
dolma kalem pen n.
My pen isn't as good as yours.
Benim dolma kalemim sizinki kadar iyi değil.

More Sentences
General
dolma kalem fountain pen n.
I've lost my new fountain pen.
Yeni dolma kalemimi kaybettim.

More Sentences
kulaktan dolma secondhand adj.
We only have secondhand information of the coup.
Darbe hakkında sadece kulaktan dolma bilgilere sahibiz.

More Sentences
Computer
dolma kalemler pens n.
These pens are better than those.
Bu dolma kalemler şunlardan daha iyidir.

More Sentences
General
midye dolma stuffed mussels n.
ağızdan dolma muzzleloader n.
dolma lastik solid tyre n.
tekrar dolma replenishment n.
kulaktan dolma hearsay n.
süresi dolma expiry n.
gözleri yaşlarla dolma tearfulness n.
tükenmez ya da dolma kalemin ucundaki konik kısım nib n.
gözleri yaşlarla dolma moisture n.
dolma kalem ve mürekkep şişesi koyulan tepsi inkstand n.
dolma kalem ve mürekkep şişesi koyulan raf inkstand n.
dolma kalemle yapılmış çizim pen-and-ink n.
keyifle dolma beatification n.
dolma kalem stick n.
(dolma kalem) kağıda mürekkep damlatmak goop v.
kulaktan dolma second-hand adj.
Colloquial
miadı dolma knacker's yard n.
bana dolma yutturamazsın do not hang noodles on my ears expr.
Idioms
içi neşeyle dolma a song in (one's) heart n.
kulaktan dolma bilgi hearsay n.
kulaktan dolma bilgi word on the wire n.
kulaktan dolma/okuduğu bilgilerle ahkam kesen kimse an armchair critic n.
kulaktan dolma/okuduğu bilgilerle ahkam kesen kimse an armchair traveller n.
kulaktan dolma/okuduğu bilgilerle ahkam kesen kimse an armchair something n.
tekrar enerji dolma a second wind n.
içi neşe dolma a song in your heart n.
içi sevinçle dolma a song in your heart n.
kulaktan dolma/okuduğu bilgilerle ahkam kesen kimse an armchair critic n.
kulaktan dolma/okuduğu bilgilerle ahkam kesen kimse an armchair traveller n.
kulaktan dolma/okuduğu bilgilerle ahkam kesen kimse an armchair critic n.
kulaktan dolma/okuduğu bilgilerle ahkam kesen kimse an armchair traveller n.
kulaktan dolma öğrenmek pick up v.
Trade/Economic
tekrar dolma replenishment n.
Law
kulaktan dolma delil hearsay evidence n.
kulaktan dolma delil indirect evidence n.
kulaktan dolma kanıt hearsay evidence n.
Technical
ağızdan dolma tüfek muzzleloader n.
alüvyon ile dolma filling up with alluvium n.
ani dolma rapid filling n.
birden dolma rapid filling n.
çamurla dolma mud filling n.
dolma noktası filling point n.
harman dolma fırını batch type furnace n.
kuyruktan dolma breech loading n.
otomatik dolma self-loading n.
su dolma süresi detention time n.
yol süresi dolma zamanlayıcısı route-expiration timer n.
Construction
dolma moloz duvar coffer work n.
dolma duvar filled stuffed n.
Woodworking
dolma ahşap frame (wall) n.
dolma ahşap stud-work n.
Automotive
separatör depo ve dolma algılama separator tank and fill sensing n.
Marine
sahilin yeniden dolma faktörü beach renourishment factor n.
Medical
safra kesesi dolma zamanı gallbladder filling time n.
Physiology
kan ile dolma erection n.
Pathology
şişerek irin dolma apostemation n.
Gastronomy
dolma biber bell pepper n.
dolma fıstığı pine nut n.
dolma harcı dressing n.
etli dolma farci n.
karışık dolma mixed farci n.
kabak dolma, kızartma squash zucchini n.
kurutulmuş deniz yosununun içine pirinç koyularak hazırlama kore'ye özgü bir tür dolma gimbap n.
kurutulmuş deniz yosununun içine pirinç koyularak hazırlama kore'ye özgü bir tür dolma kimbap n.
piliç dolma roast stuffed chicken n.
patates et veya peynir ile yapılan dolma tarzı atıştırmalıklar knishes n.
patlıcan dolma stuffed eggplant n.
patlıcan dolma stuffed aubergines n.
yalancı dolma stuffed vegetables with olive oil n.
zeytinyağlı dolma stuffed vegetables with olive oil n.
dolma yemeği dolma n.
dolma yemeği dolmas n.
betel yaprağının betel cevizine sarılmasıyla hazırlanan bir tür dolma paan n.
dolma zeytin pimola n.
dolma içi stuffing adj.
Botanic
güveçte, dolma içi olarak veya köfte yapımında kullanılan reçineli bir yaprak winter savory n.
güveçte, dolma içi olarak veya köfte yapımında kullanılan reçineli bir yaprak winter savoury n.
Military
kuyruktan dolma breech-loading n.
kuyruktan dolma silah breechloader n.
prusya'nın essen kentinde friedrich krupp'un tesislerinde dökülen arkadan dolma çelik top krupp gun n.
Hunting
ağızdan dolma silah muzzleloader n.
arkadan dolma silahlar breech-loading n.
arkadan dolma top ya da tüfek breech-loader n.
dolma silah harbisi ramrod n.
namludan dolma silah muzzle loading n.
uzun geri tepmeli sistemde çalışan otomatik dolma tüfeklerde sürtünme ayarlayıcı yaylı çember friction piece n.
ağızdan dolma eski bir tür silah muzzle loader n.
ağızdan dolma silah muzzle-loader n.
kuyruktan dolma silahın ateşleme mandalı plunger n.
Star Wars
bekleme dolma kalemleri holding pens n.