dismay - Turc Anglais Dictionnaire

dismay

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "dismay" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 36 résultat(s)

Anglais Turc
General
dismay n. dehşet
The Commission is dismayed by the dramatic events that are shaking Nepal.
Komisyon, Nepal'i sarsan dramatik olaylar karşısında dehşete düşmüştür.

More Sentences
dismay v. dehşete düşürmek
This mysterious catastrophe dismayed the whole village.
Bu gizemli felaket tüm köyü dehşete düşürdü.

More Sentences
dismay v. perişan etmek
This mysterious catastrophe dismayed the whole village.
Bu gizemli felaket tüm köyü perişan etti.

More Sentences
dismay n. bunalım
dismay n. korku
dismay n. yeis
dismay n. ümitsizlik
dismay n. keder
dismay n. umutsuzluk
dismay n. şaşkınlık
dismay n. umutsuzluğa düşürmek
dismay n. hevesin aniden kaybolması
dismay n. gözünü açma
dismay n. gerçekleri gösterme
dismay n. hayal kırıklığı
dismay n. inancını yitirme
dismay n. endişe
dismay n. huzursuzluk
dismay n. telaş
dismay v. korkutmak
dismay v. yıldırmak
dismay v. can sıkmak
dismay v. umutsuzluğa düşürmek
dismay v. keyfini kaçırmak
dismay v. üzmek
dismay v. aklını karıştırmak
dismay v. endişelendirmek
dismay v. altüst etmek
dismay v. telaşa düşürmek
dismay v. alarma geçirmek
dismay v. uyarmak
dismay v. hallaç pamuğu gibi atmak
dismay v. bozguna uğratmak
dismay v. hizaya getirmek
dismay v. bastırmak
dismay v. boyunduruk altına almak

Sens de "dismay" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 16 résultat(s)

Anglais Turc
Phrases
in dismay expr. dehşet içinde
Tom shook his head in dismay.
Tom dehşet içinde başını salladı.

More Sentences
General
dismay [obsolete] n. perişan eden durum
dismay [obsolete] n. dehşete düşüren sonuç
dismay [obsolete] n. umutsuzluğa düşüren durum
dismay [obsolete] n. cesaret kırıcı sonuç
dismay [obsolete] n. tahribat
dismay [obsolete] n. yıkım
dismay [obsolete] n. mahvoluş
watch with dismay v. ümitsizlikle izlemek
dismay [obsolete] v. yılmak
dismay [obsolete] v. cesareti kırılmak
dismay [obsolete] v. dehşete kapılmak
with dismay adv. dehşetle
with dismay adv. dehşet içinde
Phrases
in dismay expr. dehşetle
to one's dismay expr. korktuğu gibi