disclose

Sens de "disclose" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 25 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	disclose n.	ifşa etme
He disclosed my secret. Sırrımı ifşa etti. More Sentences
2	General	disclose v.	açığa çıkarmak
He disclosed my secret. O, sırrımı açığa çıkardı. More Sentences
3	General	disclose v.	ortaya çıkarmak
They opened the curtain and disclosed the grand prize. Perdeyi açarak büyük ödülü ortaya çıkardılar. More Sentences
4	General	disclose v.	ifşa etmek
This information cannot be disclosed! Bu bilgiler ifşa edilemez! More Sentences
5	General	disclose v.	açıklamak
Is it prepared to disclose this wish list to the European Parliament? Bu istek listesini Avrupa Parlamentosuna açıklamaya hazır mı? More Sentences
Trade/Economic
6	Trade/Economic	disclose v.	açıklamak
Under confidentiality clauses, they fail to disclose this information to the relevant authorities. Gizlilik hükümleri uyarınca, bu bilgileri ilgili makamlara açıklayamıyorlar. More Sentences
Law
7	Law	disclose v.	açıklamak
Is it prepared to disclose this wish list to the European Parliament? Bu istek listesini Avrupa Parlamentosu'na açıklamaya hazır mı? More Sentences
Common Usage
8	Common Usage	disclose v.	açığa vurmak
General
9	General	disclose n.	açığa vurma
10	General	disclose n.	ifşaat
11	General	disclose n.	haber
12	General	disclose n.	söyleme
13	General	disclose v.	açmak
14	General	disclose v.	açığa vurmak
15	General	disclose v.	meydana çıkarmak
16	General	disclose v.	göstermek
17	General	disclose v.	keşfetmek
18	General	disclose v.	söylemek
19	General	disclose v.	bildirmek
20	General	disclose v.	sır vermek
21	General	disclose v.	izhar etmek
22	General	disclose v.	tebliğ etmek
Trade/Economic
23	Trade/Economic	disclose v.	kamuya açıklamak
Technical
24	Technical	disclose v.	bildirmek
25	Technical	disclose v.	söylemek

Sens de "disclose" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 30 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	disclose [obsolete] n.	ortaya çıkarma
It has disclosed a large number of technical issues that we had not originally foreseen. Başlangıçta öngöremediğimiz çok sayıda teknik sorunu ortaya çıkarmıştır. More Sentences
2	General	duty to disclose n.	bildirme görevi
3	General	disclose [obsolete] n.	ifşa
4	General	disclose [obsolete] n.	açığa vurma
5	General	disclose things v.	ifşaatta bulunmak
6	General	disclose a secret v.	bir sırrı ifşa etmek
7	General	disclose the secret v.	baklayı ağzından çıkarmak
8	General	disclose a secret of someone v.	ipliğini pazara çıkarmak
9	General	disclose one's secret v.	açılmak
10	General	disclose the secret v.	sırrı söylemek
11	General	disclose a secret v.	sır açıklamak
12	General	disclose to the press v.	basına servis etmek
Phrasals
13	Phrasals	disclose something to someone v.	birine bir şeyi açmak
14	Phrasals	disclose something to someone v.	birini bir konuda bilgilendirmek
15	Phrasals	disclose something to someone v.	birine bir şeyi söylemek
16	Phrasals	disclose something to someone v.	birine bir şeyi açıklamak
17	Phrasals	disclose something to someone v.	birine bir şeyi göstermek
18	Phrasals	disclose something to someone v.	birine bir şeyi açıkça söylemek/göstermek
19	Phrasals	disclose (something) to (one) v.	(birine bir şeyi) açmak
20	Phrasals	disclose (something) to (one) v.	(birine bir şeyi) söylemek
21	Phrasals	disclose (something) to (one) v.	(birine bir şeyi) bildirmek
22	Phrasals	disclose (something) to (one) v.	(birine bir şeyi) göstermek
23	Phrasals	disclose (something) to (one) v.	(birine bir şeyi) tebliğ etmek
24	Phrasals	disclose to v.	-e açmak
25	Phrasals	disclose to v.	-e söylemek
26	Phrasals	disclose to v.	-e bildirmek
27	Phrasals	disclose to v.	-e göstermek
28	Phrasals	disclose to v.	-e tebliğ etmek
Trade/Economic
29	Trade/Economic	employee's agreement not to disclose trade secrets n.	çalışan ile yapılan ticari sırları ifşa etmeme sözleşmesi
Law
30	Law	obligation to disclose n.	beyan mükellefiyeti