Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | daha sıkıcı | duller adj. | ||
Erik is duller than Emily who, until yesterday, was the dullest person I knew. Erik, düne kadar tanıdığım en sıkıcı insan olan Emily'den daha sıkıcı. More Sentences |
||||
General | daha sıkıcı | dustier adj. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | daha sıkıcı olanı | drabber n. |
General | daha sıkıcı olanı | draggier n. |