düzenli olarak - Turc Anglais Dictionnaire

düzenli olarak

Sens de "düzenli olarak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 21 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
düzenli olarak regularly adv.
Mass-scale political strikes regularly bring life in Bangladesh to a standstill.
Büyük çaplı siyasi grevler Bangladeş'te hayatı düzenli olarak durma noktasına getiriyor.

More Sentences
General
düzenli olarak methodically adv.
Tom works methodically.
Tom düzenli olarak çalışır.

More Sentences
düzenli olarak regularly adv.
They also have difficulties in reading some of the official documents which we regularly present.
Ayrıca düzenli olarak sunduğumuz bazı resmi belgeleri okumakta da güçlük çekmektedirler.

More Sentences
düzenli olarak (on a) regular basis adv.
And where they do, they do not necessarily inspect it on a regular basis, so the vibrations increase.
Ve bunu yaptıkları yerlerde de düzenli olarak kontrol etmiyorlar, bu nedenle titreşimler artıyor.

More Sentences
düzenli olarak regular adv.
You are all familiar with the regular technical examination of private cars.
Hepiniz özel araçların düzenli olarak teknik incelemeye tabi tutulduğunu biliyorsunuz.

More Sentences
Technical
düzenli olarak regularly adv.
That is why your proposals regularly end up in the Council's waste paper basket.
İşte bu yüzden teklifleriniz düzenli olarak Konsey'in atık kağıt sepetine gidiyor.

More Sentences
General
düzenli olarak on a regular basis adv.
düzenli olarak routinely adv.
düzenli olarak measuredly adv.
düzenli olarak crisply adv.
düzenli olarak religiously adv.
düzenli olarak unseldom adv.
düzenli olarak gradatim [obsolete] adv.
düzenli olarak in course adv.
düzenli olarak in due course adv.
düzenli olarak orderly adv.
Colloquial
düzenli olarak in good order expr.
düzenli olarak on the reg (on the regular) expr.
düzenli olarak on the regular expr.
Idioms
düzenli olarak day in, day out, every day without fail expr.
Archaic
düzenli olarak trade adv.

Sens de "düzenli olarak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 73 résultat(s)

Turc Anglais
General
yakinen ve düzenli olarak sorgulama catechization n.
düzenli olarak gübrelenen ve aynı mahsul için kullanılan tarla infield n.
düzenli olarak partileyen çapkın genç kadın good-time girl n.
düzenli olarak sunulan şey diet n.
vatandan uzakta görev yapan askerin bakmakla yükümlü olduğu kişilere düzenli olarak ödenen para separation allowance n.
(gösteride düzenli olarak yapılan) numara shtick n.
gösteride düzenli olarak yapılan numara shtik n.
tehdit ile düzenli olarak alınan para protection money n.
düzenli olarak yapmak regularize v.
düzenli olarak seks yapmak have sex regularly v.
düzenli olarak yapmak regularise v.
düzenli olarak yapmak vape v.
düzenli olarak tüketmek have v.
düzenli olarak iyileşen boomy adj.
düzenli olarak büyüyen boomy adj.
düzenli olarak kasılarak genişleyen systaltic adj.
bozuk düzenli olarak uncoordinatedly adv.
düzenli olarak belirli bir faaliyeti yapan anlamındaki son ek -ard suf.
düzenli olarak belirli bir faaliyeti yapan anlamındaki son ek -art suf.
Phrasals
tanı veya tedaviyi takiben hastayı düzenli olarak kontrol etmek follow up v.
(resmi anlamda) birisiyle düzenli olarak görüşmek/iletişim kurmak check in with somebody v.
bir ilacı düzenli olarak almayı sürdürmek remain on v.
çevresinde/çevrede sık sık/düzenli olarak görmek see around v.
Phrases
düzenli olarak (bir şey) yapmak be given to (something) v.
düzenli olarak bir şey yapmak be given to something/to doing something v.
(bir şeye/yere) düzenli olarak gitme in and out (of something) expr.
Colloquial
spor performansını artırmak için düzenli olarak steroid gibi maddeler kullanan kimse juicehead n.
gazete ve dergilerde ödül olarak tüketici ürünleri verilen yarışmalara düzenli katılan kimse comper n.
düzenli olarak belli bir yerde görüşen kişiler arasında kullanılan vedalaşma kalıbı cuic (see you in church) abrev.
Idioms
düzenli olarak belli bir yolu yürüyerek dolaşmak pound a beat v.
bir şeyi düzenli olarak yapmak go in for something v.
düzenli olarak (ilaç vb almak) at full strength expr.
Speaking
araçlarınızı düzenli olarak servise götürün service your vehicles regularly n.
Trade/Economic
makine veya tesisin tamir edilmez hale gelene kadar görevini düzenli olarak yaptığı süre life n.
hisse senedinin fiyatına bakmadan düzenli olarak belirli miktarda yatırım yapma dollar averaging n.
menkul kıymetlerin fiyatına bakmadan düzenli olarak belirli miktarda yatırım yapma dollar–cost averaging n.
hisselerini düzenli olarak satıp geri alan ve varlık havuzuna sahip denetime tabi yatırım şirketi mutual fund company n.
hisselerini düzenli olarak satıp sonra geri alan yatırım şirketi open-end fund n.
düzenli olarak ödenen sabit gider fixed cost n.
(hisse) düzenli olarak alıp satmak trade v.
Law
(britanya'da) suçlu gençlerin hapis cezası yerine düzenli olarak gelmeleri gereken yer attendance centre n.
(iskoç hukuku'nda) kira kontratı yapıldığında düzenli kiraya ek olarak bir defada yapılan ödeme grassum [scotland] n.
Politics
görece olarak düzenli aralıklarla başa gelebilecek güce sahip siyasi parti major party n.
Media
çeşitli yayınlarda çalışıp düzenli olarak benzer konuları birlikte ele alan gazeteciler press corps n.
Technical
(demiryolu, karayolu dolgusu) enine konturlar çizmek için düzenli olarak tesviye etmek cross-section v.
Computer
youtube'da düzenli olarak video yayınlayan kimse youtuber n.
düzenli olarak bilgisayar kullanan kimse onliner n.
Radio
(yayında) düzenli olarak belirli bir konuya atfedilen köşe department n.
Marine
düzenli olarak bir hatta çalışan yolcu vapuru liner n.
ırmak, göl, kanal vs üzerinden düzenli olarak yolcu taşıyan tekne water bus n.
belirli bir süreliğine düzenli olarak seyahat edilmesi beklenen yön mean line of advance n.
Medical
alkol, uyuşturucu gibi maddeleri düzenli olarak aşırı kullanan kimse misuser n.
Psychology
başkalarına karşı düzenli olarak cinsel çekim yaşayan kişi allosexual n.
Pathology
semptomların düzenli aralıklarla geçici olarak azaldığı, ancak tamamen durmadığı bir ateş remittent fever n.
Physics
doğal yasalara tabi düzenli bir sistem olarak kabul edilen fiziksel evren natural order n.
Chemistry
moleküler olarak kuyruk-başa olacak şekilde düzenli bir zincir bağ yapısında olan (polimer) regioregular n.
peryodik olarak düzenli sıralı ve kuyruk-başa bağlı (polimer) regioregular n.
Marine Biology
düzenli olarak kıyıya gelip yumurtlayan, kaliforniya sahillerine özgü bir gümüşbalığı grunion (leuresthes tenuis) n.
Botanic
dalların düzenli olarak dökülmesi cladoptosis n.
doğal biçimi amorf olan çiçekte anomali olarak ortaya çıkan düzenli yapı epanody n.
düzenli olarak kapanan strangulated adj.
düzenli olarak büzülen strangulated adj.
Forestry
farklı yıllardaki değişen koşullardan bağımsız olarak yaş halkaları düzenli büyümüş olan (ağaç veya orman) complacent n.
Education
küçük çocukların sosyalleşmeleri için düzenli olarak bir araya getirilmesi play-centre [new zealand] n.
eğitim kurumunun kampüs dışında yer alan öğretim üyeleri veya öğrencilerinin düzenli olarak yararlandığı tesislere ilişkin off-campus [us] adj.
eğitim kurumunun kampüs dışında yer alan öğretim üyeleri veya öğrencilerinin düzenli olarak yararlandığı faaliyetlere ilişkin off-campus [us] adj.
Sport
düzenli olarak koşmayan kimse nonrunner n.
Theatre
bir sanatçının düzenli olarak yaptığı gösteri bit n.
Printery
ayda bir kez düzenli olarak yayınlanan süreli yayın monthly n.
Slang
düzenli olarak kokain çeken kimse blower n.
düzenli olarak kokain çeken kimse blower n.
düzenli olarak seks yapmak get your oats v.
Modern Slang
başkalarına karşı düzenli olarak cinsel çekim yaşayan kişi allocishet n.