Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | continue v. | devam ettirmek | ||
The reforms of the European institutions are necessary in order to be able to continue Europe's development process. Avrupa'nın kalkınma sürecini devam ettirebilmesi için Avrupa kurumlarının reformları gereklidir. More Sentences |
||||
Common Usage | continue v. | sürmek | ||
The longer the conflict continues, the more it becomes a source of regional instability. Çatışma ne kadar uzun sürerse o kadar fazla bölgesel istikrarsızlık kaynağı haline gelir. More Sentences |
||||
Common Usage | continue v. | sürdürmek | ||
They also debated the need for further action to continue the fight against climate change. Ayrıca iklim değişikliğine karşı mücadelenin sürdürülmesi için daha fazla adım atılması gerektiği de tartışıldı. More Sentences |
||||
General | ||||
General | continue v. | süregelmek | ||
My group does not believe that this can go on, that the silence and the half-hearted measures can continue. Benim grubum bunun devam edebileceğine inanmayıp, sessizliğin ve gönülsüzce alınmış önlemlerin süregeleceğini düşünüyor. More Sentences |
||||
General | continue v. | uzatmak | ||
I do not want to continue the debate unnecessarily and I fully appreciate the difficulty. Tartışmayı gereksiz yere uzatmak istemiyorum ve bunun zorluğunu tamamen takdir ediyorum. More Sentences |
||||
Common Usage | ||||
Common Usage | continue v. | devam etmek | ||
General | ||||
General | continue v. | dayanmak | ||
General | continue v. | olagelmek | ||
General | continue v. | idame etmek | ||
General | continue v. | uzamak | ||
General | continue v. | süregitmek | ||
General | continue v. | devamını getirmek | ||
General | continue v. | arkası gelmek | ||
General | continue v. | kalmak | ||
General | continue v. | alıkoymak | ||
General | continue v. | devam etmek | ||
General | continue v. | devamı gelmek | ||
General | continue v. | izlenen yolda kararlı olmak | ||
General | continue v. | kesintisiz sürdürmek | ||
General | continue v. | sebat etmek | ||
General | continue v. | katlanmak | ||
General | continue v. | ısrar etmek | ||
General | continue v. | aradan sonra konuşmaya başlamak | ||
General | continue v. | (bir yerde veya durumda) bırakmak | ||
General | continue v. | (bir yerde veya durumda) tutmak | ||
General | continue v. | ilerlemek | ||
Law | ||||
Law | continue v. | ileri değerlendirmeye tabi tutmak | ||
Law | continue v. | (dava işlemlerini) gelecekteki bir güne ertelemek | ||
Technical | ||||
Technical | continue v. | baki kalmak | ||
Computer | ||||
Computer | continue n. | (video oyunlarında) oyuna dönme seçeneği | ||
Computer | continue n. | (programlamada) bir sonraki yinelemeyi başlatıp devamındaki komutları atlamaya yol açan bir döngüye sebep olan komut | ||
Computer | continue expr. | devam | ||
Computer | continue expr. | devam et | ||
Computer | continue expr. | sürdür | ||
Sport | ||||
Sport | continue n. | güreşe devam etme | ||
Card | ||||
Card | continue v. | (pokerde) flop öncesi hakimiyeti elinde bulundurup flop sonrasında teklif vermek |