Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Synonymes
Phrases
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Historique
cezalandırmak
Sens de
"cezalandırmak"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 68 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
Common Usage
1
Common Usage
cezalandırmak
punish
v.
General
2
General
cezalandırmak
cop it
v.
3
General
cezalandırmak
trounce
v.
4
General
cezalandırmak
come down on
v.
5
General
cezalandırmak
crime
v.
6
General
cezalandırmak
plague
v.
7
General
cezalandırmak
castigate
v.
8
General
cezalandırmak
slate
v.
9
General
cezalandırmak
charge
v.
10
General
cezalandırmak
fine
v.
11
General
cezalandırmak
chastise
v.
12
General
cezalandırmak
scourge
v.
13
General
cezalandırmak
skin
v.
14
General
cezalandırmak
get one's own back
v.
15
General
cezalandırmak
discipline
v.
16
General
cezalandırmak
be charged
v.
17
General
cezalandırmak
sconce
v.
18
General
cezalandırmak
correct
v.
19
General
cezalandırmak
dish out
v.
20
General
cezalandırmak
recompense
v.
21
General
cezalandırmak
give smb. gyp
v.
22
General
cezalandırmak
give somebody gyp
v.
23
General
cezalandırmak
penalise
v.
24
General
cezalandırmak
inflict punishment on
v.
25
General
cezalandırmak
impose a penalty on
v.
26
General
cezalandırmak
penalize
v.
27
General
cezalandırmak
fustigate
v.
28
General
cezalandırmak
censure
v.
29
General
cezalandırmak
chastize
v.
30
General
cezalandırmak
twink [dialect]
v.
31
General
cezalandırmak
repay
v.
32
General
cezalandırmak
impute
v.
33
General
cezalandırmak
penance
v.
34
General
cezalandırmak
disciple [obsolete]
v.
35
General
cezalandırmak
flog
v.
36
General
cezalandırmak
scour [obsolete]
v.
37
General
cezalandırmak
scum [obsolete]
v.
38
General
cezalandırmak
ground
v.
Phrasals
39
Phrasals
cezalandırmak
discipline someone for something
v.
40
Phrasals
cezalandırmak
bring down
v.
Colloquial
41
Colloquial
cezalandırmak
skin
v.
42
Colloquial
cezalandırmak
throw the book of rules at someone
v.
43
Colloquial
cezalandırmak
have it
v.
44
Colloquial
cezalandırmak
let someone have it
v.
45
Colloquial
cezalandırmak
sort out
v.
Idioms
46
Idioms
cezalandırmak
knock one's heads together
v.
47
Idioms
cezalandırmak
hang someone out to dry
v.
48
Idioms
cezalandırmak
throw the book at
v.
49
Idioms
cezalandırmak
give someone a good bawling out
v.
50
Idioms
cezalandırmak
give someone a bawling out
v.
51
Idioms
cezalandırmak
take the bark off [us]
v.
52
Idioms
cezalandırmak
make heads roll
v.
53
Idioms
cezalandırmak
clean house
v.
54
Idioms
cezalandırmak
have hide
v.
55
Idioms
cezalandırmak
pin ears back
v.
Trade/Economic
56
Trade/Economic
cezalandırmak
penalise
v.
57
Trade/Economic
cezalandırmak
penalize
v.
Law
58
Law
cezalandırmak
penalize
v.
59
Law
cezalandırmak
discipline
v.
60
Law
cezalandırmak
penalise
v.
61
Law
cezalandırmak
amerce
v.
62
Law
cezalandırmak
punish
v.
63
Law
cezalandırmak
infect
v.
Aeronautic
64
Aeronautic
cezalandırmak
sentence
v.
Archaic
65
Archaic
cezalandırmak
noint
v.
66
Archaic
cezalandırmak
render
v.
Slang
67
Slang
cezalandırmak
hammer
v.
68
Slang
cezalandırmak
stick it to
v.
Sens de
"cezalandırmak"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 167 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
özellikle siyasi suçluları cezalandırmak amacıyla kullanılan sovyet çalışma kampı
gulag
n.
2
General
eskiden çocukları cezalandırmak için kullanılan püsküllü deri kırbaç
tawse [scottish]
n.
3
General
eskiden çocukları cezalandırmak için kullanılan püsküllü deri kırbaç
taws [scottish]
n.
4
General
eskiden çocukları cezalandırmak için kullanılan püsküllü deri kırbaç
tawse [scottish]
n.
5
General
eskiden çocukları cezalandırmak için kullanılan püsküllü deri kırbaç
taws [scottish]
n.
6
General
eskiden çocukları cezalandırmak için kullanılan püsküllü deri kırbaç
tawse [scottish]
n.
7
General
eskiden çocukları cezalandırmak için kullanılan püsküllü deri kırbaç
taws [scottish]
n.
8
General
cezalandırmak/yola getirmek için yapılan muamele
treatment
n.
9
General
eskiden dedikoducuları cezalandırmak için kullanılan metal çerçeveli bir alet
brank
n.
10
General
ibret olsun diye cezalandırmak
make an example of
v.
11
General
dayakla cezalandırmak
chastise
v.
12
General
birini ibret olsun diye cezalandırmak
make an example of someone
v.
13
General
şiddetle cezalandırmak
scourge
v.
14
General
döverek cezalandırmak
chastise
v.
15
General
sopa ile cezalandırmak
ferule
v.
16
General
yakalamak (cezalandırmak/dövmek için)
lay one's hands on
v.
17
General
yakalamak (cezalandırmak/dövmek için)
lay hands on
v.
18
General
ıslah etmek için cezalandırmak
chasten
v.
19
General
birisini tokat atarak cezalandırmak
give someone a thick ear
v.
20
General
katran ve tüye bulayıp demiryolunda cezalandırmak
ride someone on a rail
v.
21
General
ibreti alem için cezalandırmak
punish as a warning or deterrent to others
v.
22
General
başkalarına ibret olsun diye cezalandırmak
punish as a warning or deterrent to others
v.
23
General
ibret-i alem olsun diye cezalandırmak
punish as a warning or deterrent to others
v.
24
General
adli para cezası ile cezalandırmak
impose punitive fine
v.
25
General
dizine yatırıp dövmek/cezalandırmak
put somebody over your knee
v.
26
General
için cezalandırmak
punish someone for something
v.
27
General
ile cezalandırmak
punish someone by something
v.
28
General
ile cezalandırmak
punish someone with something
v.
29
General
kırbaç ile cezalandırmak
tawse [scottish]
v.
30
General
kırbaç ile cezalandırmak
taws [scottish]
v.
31
General
kırbaç ile cezalandırmak
tawse [scottish]
v.
32
General
kırbaç ile cezalandırmak
taws [scottish]
v.
33
General
kırbaç ile cezalandırmak
tawse [scottish]
v.
34
General
kırbaç ile cezalandırmak
taws [scottish]
v.
35
General
bedenini dört parçaya ayırarak cezalandırmak
quarter
v.
36
General
haksız yere cezalandırmak
job
v.
37
General
cezalandırmak için (sopa, kamçı ile) vurmak
lay
v.
38
General
ağır şekilde cezalandırmak
blister
v.
39
General
cezalandırmak için kötülük yapmak
hang
v.
40
General
ellerini bağlayıp dizlerin üstünden geçirerek cezalandırmak
buck
v.
41
General
duvarlar arasına hapsederek cezalandırmak
immure
v.
42
General
(yaramaz çocuğu) cezalandırmak
consequence
v.
43
General
fiziksel olarak cezalandırmak
discipline
v.
44
General
kırbaçla cezalandırmak
flagellate
v.
45
General
kırbaçla cezalandırmak
rope's end
v.
46
General
kırbaçla cezalandırmak
rope's-end
v.
47
General
kırbaçla cezalandırmak
beat
v.
48
General
ağır şekilde cezalandırmak
soak
v.
Phrasals
49
Phrasals
(birini bir şeyle) cezalandırmak
condemn (someone) to (something)
v.
50
Phrasals
birini bir şeyle cezalandırmak
condemn someone to something
v.
51
Phrasals
-den dolayı cezalandırmak
penalize someone for something
v.
52
Phrasals
karşılığında (bir şey yaparak) cezalandırmak/cezasını vermek
repay (one) by (doing something)
v.
53
Phrasals
şaplak atarak cezalandırmak
wear out [us]
v.
54
Phrasals
birini/bir şeyi bir şeyle cezalandırmak
charge someone or something (with) something
v.
55
Phrasals
ile cezalandırmak
condemn to
v.
56
Phrasals
(birini bir şey) için cezalandırmak
discipline (one) for (something)
v.
57
Phrasals
için cezalandırmak
discipline for
v.
58
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden) dolayı cezalandırmak
penalize (someone or something) for (something)
v.
59
Phrasals
-den dolayı cezalandırmak
penalize for
v.
60
Phrasals
(birini/kendini bir şey yaparak) cezalandırmak
punish (someone or oneself) by (doing something)
v.
61
Phrasals
(birini/kendini bir şeyden) dolayı cezalandırmak
punish (someone or oneself) for (something)
v.
62
Phrasals
(birini/kendini bir şey) için cezalandırmak
punish (someone or oneself) for (something)
v.
63
Phrasals
ile cezalandırmak
punish by
v.
64
Phrasals
-erek cezalandırmak
punish by
v.
65
Phrasals
-den dolayı cezalandırmak
punish for
v.
66
Phrasals
için cezalandırmak
punish for
v.
67
Phrasals
ile cezalandırmak
punish with
v.
68
Phrasals
(bir şeyle) cezalandırmak
punish with (something)
v.
69
Phrasals
ağzını sabunla yıkayarak cezalandırmak
rinse mouth out
v.
Colloquial
70
Colloquial
acil ve şiddetli bir şekilde cezalandırmak
short sharp shock
v.
71
Colloquial
başkalarına ibret olsun diye cezalandırmak
make an example of
v.
72
Colloquial
cezalandırmak üzere olmak
be for the high jump
v.
73
Colloquial
ibret-i alem olsun diye cezalandırmak
make an example of
v.
74
Colloquial
birini cezalandırmak
give a hammering
v.
75
Colloquial
birini cezalandırmak
give a pasting
v.
76
Colloquial
birini sert/ağır bir şekilde cezalandırmak
give it to somebody [uk]
v.
77
Colloquial
(birini) cezalandırmak
give (one) a hammering
v.
78
Colloquial
(birini) cezalandırmak
give (one) a pasting
v.
79
Colloquial
sert biçimde cezalandırmak
give it to
v.
80
Colloquial
katran ve tüy sürerek cezalandırmak
tar-and-feather
v.
81
Colloquial
yasal yollarla cezalandırmak
slap
v.
Idioms
82
Idioms
üstüne gitmek/cezalandırmak için bulunan açık
stick to beat (someone or something) with
n.
83
Idioms
üstüne gitmek/cezalandırmak için bulunan açık
a rod to beat somebody with
n.
84
Idioms
üstüne gitmek/cezalandırmak için bulunan açık
a stick to beat somebody with
n.
85
Idioms
üstüne gitmek/cezalandırmak için bulunan açık
stick to beat (someone or something) with
n.
86
Idioms
üstüne gitmek/cezalandırmak için bulunan açık
a stick with which to beat someone [brit]
n.
87
Idioms
birinin üstüne gitmek/birini cezalandırmak için bulunan açık
a rod to beat somebody with
n.
88
Idioms
birinin üstüne gitmek/birini cezalandırmak için bulunan açık
a stick to beat somebody with
n.
89
Idioms
(birini) büyük bir gizlilikle cezalandırmak
take (one) behind the woodshed
v.
90
Idioms
ağır şekilde cezalandırmak
nail somebody to the wall
v.
91
Idioms
ağzını sabunla yıkayarak cezalandırmak
rinse someone's mouth out with soap
v.
92
Idioms
ağzını sabunla yıkayarak cezalandırmak
wash someone's mouth out with soap
v.
93
Idioms
birisini ağır biçimde cezalandırmak
nail someone's hide to the wall
v.
94
Idioms
birini cezalandırmak
have someone's hide
v.
95
Idioms
birisini ağır biçimde cezalandırmak
nail someone to a cross
v.
96
Idioms
başkalarına ders olsun diye cezalandırmak
make an example of
v.
97
Idioms
birini cezalandırmak
give someone what for
v.
98
Idioms
birini cezalandırmak
tan someone's hide
v.
99
Idioms
ibret olsun diye cezalandırmak
make an example of
v.
100
Idioms
ibreti alem için cezalandırmak
make an example of
v.
101
Idioms
kendini cezalandırmak/suçlamak
beat oneself up
v.
102
Idioms
kendini yok yere cezalandırmak
cut off one's nose to spite one's face
v.
103
Idioms
kendini yok yere cezalandırmak
cut off nose to spite face
v.
104
Idioms
öldürmek/cezalandırmak/intikam için peşine düşmek
be after somebody's blood
v.
105
Idioms
konuşmayarak cezalandırmak
send to coventry
v.
106
Idioms
sopayla vurarak cezalandırmak
six of the best
v.
107
Idioms
sopayla vurarak cezalandırmak
give someone six of the best
v.
108
Idioms
(cezalandırmak amacıyla) cetvelle eline vurmak
rap someone's knuckles
v.
109
Idioms
(cezalandırmak amacıyla) cetvelle eline vurmak
rap someone on the knuckles
v.
110
Idioms
(cezalandırmak amacıyla) cetvelle eline vurmak
rap someone across the knuckles
v.
111
Idioms
birini tokat atarak cezalandırmak
give somebody a thick ear [uk]
v.
112
Idioms
birini cezalandırmak
pin someone's ears back
v.
113
Idioms
(birini) hafif cezalandırmak
let (one) off easy
v.
114
Idioms
birini cezalandırmak
give someone what for
v.
115
Idioms
(birini) sözlü veya fiziksel olarak cezalandırmak
give it to (one)
v.
116
Idioms
birini cezalandırmak
hang, draw, and quarter
v.
117
Idioms
(birini/bir şeyi) cezalandırmak
lower the boom (on someone or something)
v.
118
Idioms
(birini) cezalandırmak
put (one) through the mangle
v.
119
Idioms
(birini) gizli bir şekilde/göstermeden cezalandırmak
take (one) to the woodshed
v.
120
Idioms
birini gizli bir şekilde/göstermeden cezalandırmak
take someone to the woodshed
v.
121
Idioms
(birini) cezalandırmak
take (someone) to the woodshed
v.
122
Idioms
ağır şekilde cezalandırmak
draw and quarter
v.
123
Idioms
çok fena cezalandırmak
draw and quarter
v.
124
Idioms
birini cezalandırmak
bring someone to book
v.
125
Idioms
sert biçimde cezalandırmak
burn at the stake
v.
126
Idioms
(birini/bir şeyi) ağır biçimde cezalandırmak/eleştirmek
come down (hard) (on someone or something)
v.
127
Idioms
(birini/bir şeyi) acımasızca cezalandırmak/eleştirmek
come down (hard) (on someone or something)
v.
128
Idioms
(birini) cezalandırmak
give (one) (the) what for
v.
129
Idioms
(birini) cezalandırmak
have (one's) hide
v.
130
Idioms
'-i cezalandırmak
lower the boom on
v.
131
Idioms
(birini) ibret olsun diye cezalandırmak
make an example (out) of (one)
v.
132
Idioms
(birini) başkalarına ibret olsun diye cezalandırmak
make an example (out) of (one)
v.
133
Idioms
(birini) ibret-i alem olsun diye cezalandırmak
make an example (out) of (one)
v.
134
Idioms
(birini) ibreti alem için cezalandırmak
make an example (out) of (one)
v.
135
Idioms
(birini) ağır biçimde cezalandırmak
nail (one) to a cross
v.
136
Idioms
(birini) ağır biçimde cezalandırmak
nail (one) to the wall
v.
137
Idioms
(birini) ağır biçimde cezalandırmak
nail (one's) hide to the wall
v.
138
Idioms
ağır biçimde cezalandırmak
nail to a cross
v.
139
Idioms
(birini) dizine yatırıp dövmek/cezalandırmak/tokatlamak
put (someone) over (one's) knee
v.
140
Idioms
aracılık yapan/elçilik yapan kişiyi cezalandırmak
shoot the messenger
v.
141
Idioms
gizli bir şekilde/göstermeden cezalandırmak
take to the woodshed
v.
Trade/Economic
142
Trade/Economic
sendika aidatını vermeyen işçiyi cezalandırmak amacıyla eşyalarının sendika mensuplarınca saklanması
rattening
n.
Law
143
Law
cezalandırmak amacıyla birinin dizine vurma
kneecapping
n.
144
Law
(denizciyi) borda iskelesinde kırbaçlayarak cezalandırmak
bring to the gangway
v.
145
Law
cezai yaptırım altına almak/cezalandırmak
penalise
v.
146
Law
cezai yaptırım altına almak/cezalandırmak
penalize
v.
147
Law
dayakla cezalandırmak
chastise
v.
148
Law
falakayla cezalandırmak
chastise
v.
149
Law
herhangi bir takdir veya keyfi ceza vermek suretiyle cezalandırmak
amerce
v.
150
Law
hapisle cezalandırmak
sentence prison
v.
151
Law
para cezasıyla cezalandırmak
sentence fine
v.
152
Law
para cezasıyla cezalandırmak
fine
v.
153
Law
tekrar cezalandırmak
resentence
v.
154
Law
yeniden cezalandırmak
resentence
v.
Technical
155
Technical
mahkumları cezalandırmak için kullanılan hızla dönen ahşap kafes
whirligig
n.
Computer
156
Computer
forumda kuralı çiğneyen bir kullanıcıyı cezalandırmak
mod
v.
Religious
157
Religious
münzevilerin kendilerini disipline etmek veya cezalandırmak için kırbaçlaması
flagellantism
n.
Military
158
Military
geçmişte orduda askerleri cezalandırmak için askerlerin sürmesi istenen ata benzeyen kereste
timber mare
n.
159
Military
(birini) bedenen yorarak cezalandırmak
beast [uk]
v.
Sport
160
Sport
ragbide hakemin serbest vuruş veya penaltıya itiraz eden tarafı cezalandırmak için serbest vuruş noktasını dokuz metre ileriye çekmesi kuralı
ten-yard rule
n.
Archaic
161
Archaic
ücretini keserek cezalandırmak
check
v.
162
Archaic
(şapel üyesini) cezalandırmak
solace
v.
Slang
163
Slang
(birini) cezalandırmak
bite (someone) in the arse
v.
164
Slang
sert cezalandırmak
put (one's) ass in a sling
v.
165
Slang
(birini) cezalandırmak
bite (one) in the arse
v.
166
Slang
(birini) cezalandırmak
bite (one) in the ass
v.
167
Slang
(birini) cezalandırmak
stick it to (one)
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of cezalandırmak
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy