ceza vermek

Sens de "ceza vermek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 20 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	ceza vermek	punish v.
He will certainly be punished. Ona kesinlikle ceza verilecektir. More Sentences
General
2	General	ceza vermek	sentence v.
The local court judges are sometimes influenced by fundamentalist teaching and hand down harsh sentences. Yerel mahkeme hakimleri bazen köktendinci öğretiden etkilenerek sert cezalar verebilmektedir. More Sentences
3	General	ceza vermek	fine v.
When did they fine you? Sana ne zaman ceza verdiler? More Sentences
Law
4	Law	ceza vermek	punish v.
He will certainly be punished. Ona kesinlikle ceza verilecektir. More Sentences
General
5	General	ceza vermek	pay a fine v.
6	General	ceza vermek	inflict punishment on v.
7	General	ceza vermek	penalise v.
8	General	ceza vermek	impose a penalty on v.
9	General	ceza vermek	penalize v.
10	General	ceza vermek	mete out punishment v.
11	General	ceza vermek	set [obsolete] v.
Colloquial
12	Colloquial	ceza vermek	have it v.
13	Colloquial	ceza vermek	let someone have it v.
14	Colloquial	ceza vermek	sort out v.
Trade/Economic
15	Trade/Economic	ceza vermek	penalize v.
16	Trade/Economic	ceza vermek	penalise v.
Law
17	Law	ceza vermek	impose a penalty v.
18	Law	ceza vermek	penalize v.
19	Law	ceza vermek	penalise v.
20	Law	ceza vermek	amerce v.

Sens de "ceza vermek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 43 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Phrasals
1	Phrasals	(birine bir ceza) vermek	sentence (one) to (something) v.
Can you give me another sentence to translate? Bana çevirmem için başka bir cümle verebilir misin? More Sentences
General
2	General	sopa (ceza vermek amacıyla kullanılan ucu yassı ve yayvan)	paddle n.
3	General	ceza olarak vermek	forfeit v.
4	General	vermek (ilaç/ceza vb)	administer v.
5	General	vermek (ceza)	impose on v.
6	General	vermek (ceza)	impose upon v.
7	General	hafif ceza vermek	let off v.
8	General	ağır ceza vermek	thwack v.
9	General	utanç verici bir ceza vermek	baffle [obsolete] v.
10	General	(ceza) vermek	lay v.
Phrasals
11	Phrasals	(birine/bir şeye bir şey) için ceza vermek	penalize (someone or something) for (something) v.
12	Phrasals	(birine/bir şeye bir şeyden) dolayı ceza vermek	penalize (someone or something) for (something) v.
13	Phrasals	için ceza vermek	penalize for v.
14	Phrasals	'-den dolayı ceza vermek	penalize for v.
15	Phrasals	(birine/kendine bir şey yaparak) ceza vermek	punish (someone or oneself) by (doing something) v.
16	Phrasals	(bir ceza) vermek	sentence to v.
Colloquial
17	Colloquial	(birine) ceza vermek	give (one) a hammering v.
18	Colloquial	(birine) ceza vermek	give (one) a pasting v.
19	Colloquial	(ceza) vermek	give one v.
20	Colloquial	(birine ceza) vermek	give someone v.
Idioms
21	Idioms	birine bir işi yaparsa ödül yapmazsa ceza vermek	carrot and stick v.
22	Idioms	birine hafif bir ceza vermek	slap someone’s wrist v.
23	Idioms	birine hafif bir ceza vermek	slap someone on the wrist v.
24	Idioms	birine bir işi yaparsa ödül yapmazsa ceza vermek	carrot or stick v.
25	Idioms	ceza vermek yerine sadece uyarıda bulunmak	let off with a warning v.
26	Idioms	yasaların öngördüğünün altında ceza vermek	let off with a warning v.
27	Idioms	(birine) hafif/az ceza vermek	let (one) off easy v.
28	Idioms	(birinin) suçuna kıyasla az ceza vermek	let (one) off easy v.
29	Idioms	birine ders vermek (ceza)	give someone a black eye v.
30	Idioms	birine ceza vermek	give someone what for v.
31	Idioms	(birine) ceza vermek	give (one) jesse [obsolete] v.
32	Idioms	(birine) ufak/hafif bir ceza vermek	rap (one) on the knuckles v.
33	Idioms	(birine) ufak/hafif bir ceza vermek	rap (one) over the knuckles v.
34	Idioms	(birine) ufak/hafif bir ceza vermek	rap (one's) knuckles v.
35	Idioms	(birine) ufak/hafif bir ceza vermek	rap (one) on the knuckles v.
36	Idioms	(birine) ceza vermek	give (one) (the) what for v.
37	Idioms	(birine) karşı (bir ceza) vermek	give (something) against (one) v.
Trade/Economic
38	Trade/Economic	ceza vermek (para cezası)	impose a fine v.
Law
39	Law	herhangi bir takdir veya keyfi ceza vermek suretiyle cezalandırmak	amerce v.
40	Law	(ceza olarak) devlete vermek	estreat v.
Archaic
41	Archaic	(ceza için) önceden hüküm vermek	predoom v.
Slang
42	Slang	(şartlı tahliye kurulu) beklenenden daha uzun bir ceza vermek	get hit v.
43	Slang	kural ihlali için hafif ceza vermek	gig v.