| Anglais | Turc | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | cannibalize v. | çıkma parça almak | ||
|
The mechanic cannibalized parts from an old car to repair another. Tamirci, başka bir arabayı tamir etmek için eski bir arabadan çıkma parçalar aldı. More Sentences |
||||
| General | cannibalize v. | (başka ürünün) satışlarını düşürmek | ||
|
The new product cannibalized sales from the existing product line. Yeni çıkan ürün, mevcut ürün grubunun satışlarını düşürmüştür. More Sentences |
||||
| General | cannibalize v. | kullanılmış parça takmak | ||
| General | cannibalize v. | çıkma parça takmak | ||
| General | cannibalize v. | insan eti yemek | ||
| General | cannibalize v. | parça almak | ||
| General | cannibalize v. | herhangi bir ekipmanın başka bir yerde kullanımını yasaklamak | ||
| General | cannibalize v. | yamyamlık yapmak | ||
| Automotive | ||||
| Automotive | cannibalize v. | parçalamak | ||
| Anglais | Turc | |
|---|---|---|
| General | ||
| General | self-cannibalize v. | kendi kendini yemek |
| General | self-cannibalize v. | kendi kendini yiyerek beslenmek |
