bulanmış

Sens de "bulanmış" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 2 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	bulanmış	upset adj.
I woke up with an upset stomach. Midem bulanmış bir şekilde uyandım. More Sentences
2	General	bulanmış	sick adj.

Sens de "bulanmış" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 63 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	midesi bulanmış	sick adj.
I'm a little sick. Biraz midem bulanıyor. More Sentences
2	General	midesi bulanmış	queasy adj.
I'm feeling a bit queasy. Biraz midem bulanıyor. More Sentences
3	General	midesi bulanmış	squeamish adj.
Tom is squeamish at the sight of blood. Tom kan görünce midesi bulanıyor. More Sentences
4	General	midesi bulanmış	nauseated adj.
Tom felt a little nauseated. Tom biraz midesi bulanmış hissetti. More Sentences
5	General	köhnemiş fikirlerden aklı bulanmış kimse	fogie n.
6	General	yağa bulanmış bezden yapılmış kandil	slut [dialect] n.
7	General	(ter, kan vb.) bulanmış olmak	reek v.
8	General	civit boyasına bulanmış	woaded adj.
9	General	midesi bulanmış	qualmish adj.
10	General	kafası bulanmış	perplexed adj.
11	General	kana bulanmış	bloodstained adj.
12	General	midesi bulanmış	sickish adj.
13	General	kana bulanmış	bloody adj.
14	General	tere bulanmış	sweat-soaked adj.
15	General	kana bulanmış	blood-soaked adj.
16	General	üstü yağa/petrole bulanmış	oil-coated adj.
17	General	kana bulanmış	red adj.
18	General	midesi bulanmış	kecklish adj.
19	General	kana bulanmış	beweltered adj.
20	General	çamura bulanmış	muddied adj.
21	General	çamura bulanmış	muddy adj.
22	General	pisliğe bulanmış	muddy adj.
23	General	çamura bulanmış (çocuk)	destroyed adj.
24	General	kafası bulanmış	graveling adj.
25	General	midesi çok bulanmış	oversick adj.
26	General	midesi bulanmış	ill adj.
27	General	aklı bulanmış	distract [obsolete] adj.
28	General	una bulanmış	floury adj.
29	General	kafası bulanmış	flummoxed adj.
30	General	midesi bulanmış	scunnered adj.
31	General	tezeğe bulanmış	sharny adj.
32	General	şuruba bulanmış	siruped adj.
33	General	şerbete bulanmış	siruped adj.
34	General	pisliğe bulanmış	foul adj.
35	General	şekere bulanmış	sugared adj.
36	General	midesi bulanmış bir halde	queasily adv.
37	General	midesi bulanmış bir şekilde	nauseatedly adv.
38	General	üstü başı başkasının kanına bulanmış	covered in someone else's blood adv.
39	General	zihni bulanmış bir halde	confusedly adv.
40	General	zihni bulanmış bir halde	confusely adv.
41	General	midesi bulanmış halde	sickishly adv.
42	General	midesi bulanmış halde	sicklily adv.
Colloquial
43	Colloquial	midesi bulanmış	blue around the gills adj.
44	Colloquial	midesi bulanmış	green around the gills adj.
45	Colloquial	kana bulanmış	drenched in blood adj.
46	Colloquial	kafası/aklı bulanmış	discombobulated adj.
Idioms
47	Idioms	zihni bulanmış olma	strung-out shape n.
48	Idioms	midesi bulanmış	sick to (one's) stomach adj.
49	Idioms	(birinden/bir şeyden) artık midesi bulanmış	sick to death of (someone or something) adj.
50	Idioms	midesi bulanmış	sick to your stomach adj.
51	Idioms	midesi bulanmış	your gorge rises expr.
Gastronomy
52	Gastronomy	marie rose sosuna bulanmış karidesler ile hazırlanarak limonlanmış marul üzerinde servis edilen bir salata türü	prawn cocktail n.
53	Gastronomy	galeta ununa bulanmış	breaded adj.
54	Gastronomy	(süt, yumurta, un, pane harcı vs. karışımına) bulanmış	batter-coated adj.
55	Gastronomy	toz şekere bulanmış	sanded adj.
Environment
56	Environment	petrole bulanmış	oil-slicked adj.
Baseball
57	Baseball	çam katranına bulanmış bez parçası	pine-tar rag n.
Slang
58	Slang	beyni bulanmış	comboggled adj.
59	Slang	midesi bulanmış	pukey adj.
60	Slang	midesi bulanmış	pukish adj.
61	Slang	midesi bulanmış	brassed (off) adj.
62	Slang	midesi bulanmış	scuzzed out adj.
63	Slang	midesi bulanmış	vomity adj.