boğucu

Sens de "boğucu" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 40 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	boğucu	suffocating adj.
This reform was overdue in Algeria anyway, because the suffocating planned economy had reached its limits. Bu reform Cezayir'de zaten gecikmişti, çünkü boğucu planlı ekonomi sınırlarına ulaşmıştı. More Sentences
General
2	General	boğucu	sultry adj.
On a sultry night in August a new theatre opened for business. Ağustos ayının boğucu bir gecesinde yeni bir tiyatro hizmete girdi. More Sentences
3	General	boğucu	stuffy adj.
It was very stuffy. Çok boğucuydu. More Sentences
Meteorology
4	Meteorology	boğucu	sultry adj.
It was very sultry that night. O gece çok boğucuydu. More Sentences
General
5	General	boğucu	syrup n.
6	General	boğucu	stifling adj.
7	General	boğucu	suffocative adj.
8	General	boğucu	choky adj.
9	General	boğucu	asphyxiant adj.
10	General	boğucu	choking adj.
11	General	boğucu	whelming adj.
12	General	boğucu	airless adj.
13	General	boğucu	stultifying adj.
14	General	boğucu	boring adj.
15	General	boğucu	asphyxiating adj.
16	General	boğucu	close adj.
17	General	boğucu	muggy adj.
18	General	boğucu	smothering adj.
19	General	boğucu	cloying adj.
20	General	boğucu	anodyne adj.
21	General	boğucu	leaden adj.
22	General	boğucu	binding adj.
23	General	boğucu	breathless adj.
24	General	boğucu	moky [obsolete] adj.
25	General	boğucu	mucky adj.
26	General	boğucu	muggish adj.
27	General	boğucu	chokey adj.
28	General	boğucu	oversweet adj.
29	General	boğucu	pothery adj.
30	General	boğucu	sirupy adj.
31	General	boğucu	smoldry adj.
32	General	boğucu	smouldry adj.
33	General	boğucu	smouldry adj.
34	General	boğucu	stifled adj.
Idioms
35	Idioms	boğucu	five-alarm fire n.
Technical
36	Technical	boğucu	jammer n.
37	Technical	boğucu	smothery adj.
Computer
38	Computer	boğucu	jammer n.
Botanic
39	Botanic	boğucu	locusting adj.
Archaic
40	Archaic	boğucu	luscious adj.

Sens de "boğucu" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 50 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	boğucu atmosfer	stifle n.
In the stifling atmosphere, I can barely breath. Boğucu atmosferde zar zor nefes alabiliyorum. More Sentences
2	General	boğucu hava	languor n.
The heat combined with the languor made it difficult to concentrate. Sıcaklık boğucu havayla da birleşince konsantre olmak zorlaşıyordu. More Sentences
3	General	boğucu şekilde	stiflingly adv.
It was stiflingly hot. Boğucu şekilde sıcaktı. More Sentences
4	General	sıcak ve boğucu olma	mugginess n.
5	General	boğucu duman	smother n.
6	General	boğucu madde	asphyxiant n.
7	General	boğucu kimyasal silah	asphyxiant n.
8	General	boğucu sıcak	stifling heat n.
9	General	yoğun ve boğucu hava	mirk n.
10	General	boğucu madde	gas n.
11	General	boğucu sıcaklık	stifling heat n.
12	General	boğucu armut	choke pear n.
13	General	boğucu (ruh hali)	damping n.
14	General	boğucu duman	pother n.
15	General	boğucu tatlılık	sirup n.
16	General	boğucu kimse	smotherer n.
17	General	boğucu kimse	stifler n.
18	General	boğucu (koku)	heavy adj.
19	General	boğucu (sıcak)	sweltering adj.
20	General	boğucu (hava)	sultry adj.
21	General	boğucu bir biçimde	stuffily adv.
Idioms
22	Idioms	gergin veya boğucu kimse veya şey	five-alarm fire n.
23	Idioms	gergin veya boğucu kimse veya şey	three-alarm fire n.
24	Idioms	(bir şey) çok boğucu	you could cut (something) with a knife expr.
25	Idioms	boğucu (hava, ortam)	you could cut it with a knife expr.
Technical
26	Technical	boğucu bobinle besleme	choke feed n.
27	Technical	boğucu bobinle modülasyon	choke modulation n.
28	Technical	boğucu bobinle bağlama	choke coupling n.
29	Technical	değişken endüktanslı boğucu	swinging choke n.
30	Technical	radar boğucu	radarjammer n.
31	Technical	sinyal boğucu	jammer n.
Computer
32	Computer	radar boğucu	radar jammer n.
Informatics
33	Informatics	gürültüye boğucu	noise jammer n.
34	Informatics	yansıtıcı-boğucu	repeater-jammer n.
Electric
35	Electric	boğucu bobinle bağlama	choke coupling n.
36	Electric	boğucu bobinle besleme	choke feed n.
37	Electric	boğucu bobinle modülasyon	choke modulation n.
38	Electric	değişken endüktanslı boğucu	swinging choke n.
Mining
39	Mining	boğucu gaz	blackdamp n.
40	Mining	boğucu gaz	chokedamp n.
Medical
41	Medical	boğucu torasik distrofi	asphyxiating thoracic dystrophy n.
Chemistry
42	Chemistry	boğucu gaz	black damp n.
43	Chemistry	aşındırıcı, renksiz ve boğucu bir gaz	hydrogen iodide n.
Geography
44	Geography	orta asya'da esen kuvvetli ve boğucu rüzgar	tebbad n.
Meteorology
45	Meteorology	orta asya'da esen kuvvetli ve boğucu rüzgar	tebbad n.
46	Meteorology	boğucu hava	sultriness n.
47	Meteorology	boğucu (hava)	muggy adj.
Military
48	Military	boğucu gaz	choking gas n.
49	Military	boğucu gaz	lung irritant n.
50	Military	boğucu gaz	choking agent n.