Turc | Anglais | |
---|---|---|
Idioms | ||
Idioms | bir şeye çok yaklaşmak | be staring something in the face v. |
Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | (bir şeye/bir şey yapmaya) çok yaklaşmak | come close (to something/to doing something) v. | ||
He came close to losing an eye. Bir gözünü kaybetmeye çok yaklaştı. More Sentences |
||||
Phrasals | (bir şeye, sonuca) çok yaklaşmak | flirt with (something) v. | ||
Phrasals | (bir şeye) çok yaklaşmak | zero in on (something) v. | ||
Idioms | ||||
Idioms | (bir şeye) çok yaklaşmak | be staring (something) in the face v. | ||
Idioms | (birine/bir şeye) çok yaklaşmak | come within a hair of (someone or something) v. | ||
Idioms | (bir şeye) çok yaklaşmak | come short of (something) v. | ||
Idioms | birine/bir şeye çok yaklaşmak | come within an inch of someone or something v. | ||
Idioms | birine/bir şeye çok yaklaşmak | come within a hair of someone or something v. | ||
Idioms | birine/bir şeye çok yaklaşmak | come within a hair's breadth of someone or something v. | ||
Idioms | (birine/bir şeye) çok yaklaşmak | run (someone or something) close v. |