Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | bellyache n. | karın ağrısı | ||
He complained of a bellyache after eating too. Adam da yedikten sonra karın ağrısından şikayetçiydi. More Sentences |
||||
General | bellyache v. | sızlanmak | ||
Stop your bellyaching. Sızlanmayı kes. More Sentences |
||||
General | bellyache n. | şikayet | ||
General | bellyache n. | dırdır | ||
General | bellyache v. | şikayet etmek | ||
General | bellyache v. | dırdır etmek | ||
General | bellyache v. | vızıldamak | ||
Medical | ||||
Medical | bellyache n. | karın ağrısı |