Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | bask in (something) v. | güneşlenmek | ||
The cat is basking in the sun. Kedi güneşleniyor. More Sentences |
||||
Phrasals | bask in (something) v. | güneşte uzanmak | ||
Phrasals | bask in (something) v. | uzanarak güneşin keyfini çıkarmak | ||
Phrasals | bask in (something) v. | (bir şeyden) mest olmak | ||
Phrasals | bask in (something) v. | (bir şeyin) zevkini/tadını çıkarmak | ||
Phrasals | bask in (something) v. | (bir şeyden) zevk almak |