Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | bad habit n. | kötü alışkanlık | ||
You must get rid of that bad habit. O kötü alışkınlıktan kurtulmalısın. More Sentences |
||||
General | bad habit n. | kötü huy | ||
Just kick this bad habit already, once and for all! Şu kötü huyu temelli bırak artık be! More Sentences |
||||
General | bad habit n. | illet | ||
General | bad habit n. | zararlı alışkanlık |
Anglais | Turc | |
---|---|---|
General | ||
General | contract a bad habit v. | huy kapmak |
Colloquial | ||
Colloquial | smoking is a bad habit expr. | sigara içmek kötü bir alışkanlıktır |
Colloquial | smoking is a very bad habit expr. | sigara içmek çok kötü bir alışkanlıktır |