büyüten - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

büyüten



Sens de "büyüten" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 9 résultat(s)

Turc Anglais
General
büyüten rearer n.
büyüten magnifying adj.
büyüten augmentative adj.
büyüten amplificatory adj.
büyüten grandific adj.
büyüten foster adj.
Law
büyüten aggravative adj.
Technical
büyüten magnifying adj.
Abbreviation
büyüten aug. adj.

Sens de "büyüten" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 22 résultat(s)

Turc Anglais
General
büyüten kimse magnifier n.
büyüten şey magnifier n.
büyüten şey hightener n.
durduk yere hataları büyüten faultfinding adj.
durduk yere hataları büyüten fault-finding adj.
Technical
delikleri büyüten, şekillendiren veya pürüzsüzleştiren işçi reamer n.
uzak büyüten mercek telephoto lens n.
uzak büyüten telephoto n.
Medical
göz bebeğini büyüten solüsyon drops n.
Optics
birbirine dik iki eksen boyunca eşitsiz büyüten anamorphic adj.
birbirine dik iki eksen boyunca eşitsiz büyüten anamorphotic adj.
Botanic
çok az salkımlı büyüten racemulose adj.
Agriculture
pirinç büyüten rice-growing adj.
Social Sciences
çocuğu yalnız başına büyüten ebeveyn solo parent n.
çocuğu yalnız başına büyüten ebeveyn single parent n.
tek başına çocuk büyüten anne solo mother [new zealand] n.
Photography
fotoğraf büyüten mercek telephoto lens n.
çok büyüten telephoto adj.
Mythology
bebek zeus'u keçi sütü ile büyüten peri amalthea n.
Slang
penis büyüten/büyütücü ilaç king kong pills n.
penis büyüten/büyütücü ilaç king kong specials n.
iş hakkında bilgi sahibi olmayıp konuya yalnızca bir sorun yaşandığında dahil olan ve sorunu büyüten yönetici seagull manager n.