Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | büyük fil | big elephant n. | ||
That's the biggest elephant I've ever seen. Bu şimdiye kadar gördüğüm en büyük fil. More Sentences |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
Zoology | ||
Zoology | fil gibi 1 tondan daha ağır olan büyük otoburlara verilen ad | megaherbivore n. |
Breeding | ||
Breeding | azgın fil benzeri büyük hayvan | rogue n. |
Hunting | ||
Hunting | afrika'da spor amacıyla avlanan beş büyük memeli (leopar, aslan, afrika mandası, gergedan ve fil) | the big five n. |
Paleontology | ||
Paleontology | tarihin en büyük kara memelisi olduğu düşünülen soyu tükenmiş bir fil | palaeoloxodon n. |