Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | büyük değişiklikler | massive changes n. | ||
We cannot make such massive changes to it that it will be as you have just said by that date. O tarihe kadar sizin söylediğiniz gibi olacak kadar büyük değişiklikler yapamayız. More Sentences |
||||
General | büyük değişiklikler | momentous changes n. | ||
General | büyük değişiklikler | drastic changes n. | ||
General | büyük değişiklikler | extreme changes n. | ||
General | büyük değişiklikler | dramatic changes n. | ||
General | büyük değişiklikler | profound changes n. | ||
General | büyük değişiklikler | radical changes n. | ||
General | büyük değişiklikler | sweeping changes n. | ||
General | büyük değişiklikler | fundamental changes n. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
Proverb | ||
Proverb | yangından mal kaçırır gibi uygulanan değişiklikler daha büyük sorunlara yol açar | three moves are as bad as a fire |