Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | availability n. | mevcut olma | ||
A high savings rate is cited as one factor for Japan's strong economic growth because it means the availability of abundant investment capital. Yüksek tasarruf oranı, Japonya'nın güçlü ekonomik büyümesinin bir faktörü olarak gösteriliyor çünkü bu, bol miktarda yatırım sermayesinin mevcut olduğu anlamına geliyor. More Sentences |
||||
General | availability n. | bulunma | ||
This could increase the availability of over-the-counter medicines. Bu, reçetesiz satılan ilaçların bulunabilirliğini artırabilir. More Sentences |
||||
General | availability n. | müsait olma | ||
I would like to thank the Minister for his availability but I am going to withdraw my speech, for two reasons. Sayın Bakan'a müsait olduğu için teşekkür etmek istiyorum ancak iki nedenden ötürü konuşmamı geri çekiyorum. More Sentences |
||||
General | availability n. | mevcudiyet | ||
The success of the programme will depend on the availability of resources and expertise. Programın başarısı, kaynakların ve uzmanlığın mevcudiyetine bağlı olacaktır. More Sentences |
||||
General | availability n. | hazır bulunma | ||
I would like to thank the Minister for his availability but I am going to withdraw my speech, for two reasons. Sayın Bakana hazır bulunduğu için teşekkür etmek istiyorum ancak iki nedenden ötürü konuşmamı geri çekiyorum. More Sentences |
||||
Telecom | ||||
Telecom | availability n. | müsaitlik | ||
You proposed a change to the agenda based on the Council's availability, which, of course, we understand. Konsey'in müsaitliğine bağlı olarak gündemde bir değişiklik önerdiniz, bunu elbette anlayışla karşılıyoruz. More Sentences |
||||
General | ||||
General | availability n. | geçerlilik | ||
General | availability n. | var olma | ||
General | availability n. | uygunluk | ||
General | availability n. | geçerlik | ||
General | availability n. | elde edilebilme | ||
General | availability n. | elverişlilik | ||
General | availability n. | kullanırlık | ||
General | availability n. | işe yararlık | ||
General | availability n. | ulaşılabilirlik | ||
General | availability n. | kullanılabilirlik | ||
General | availability n. | bulunma durumu | ||
General | availability n. | müsait bir kimse | ||
General | availability n. | müsait bir nesne | ||
General | availability n. | erişilebilirlik | ||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | availability n. | elde bulunma | ||
Trade/Economic | availability n. | mevcut olma | ||
Politics | ||||
Politics | availability n. | seçilmek için gerekli koşullara sahip olma | ||
Politics | availability n. | seçim adayı olmayı kabul etme | ||
Media | ||||
Media | availability n. | basın toplantısı | ||
Technical | ||||
Technical | availability n. | bulunabilirlik | ||
Technical | availability n. | emre amadelik | ||
Technical | availability n. | kullanırlık | ||
Technical | availability n. | sağlanabilirlik | ||
Computer | ||||
Computer | availability n. | kullanılabilirlik | ||
Computer | availability n. | kullanılırlık | ||
Computer | availability n. | yararlanırlık | ||
Automotive | ||||
Automotive | availability n. | elde edilebilirlik | ||
Biochemistry | ||||
Biochemistry | availability n. | bulunabilirlik | ||
Marine Biology | ||||
Marine Biology | availability n. | elverişlilik | ||
Marine Biology | availability n. | sağlanırlık | ||
Marine Biology | availability n. | yararlanılabilirlik |