aisle - Turc Anglais Dictionnaire

aisle

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "aisle" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 15 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
aisle n. koridor
Window or aisle?
Pencerenin mi koridorun mu?

More Sentences
Trade/Economic
aisle n. reyon (market)
Where's the aisle for vitamins?
Vitamin reyonu nerede?

More Sentences
Technical
aisle n. koridor
I'd like an aisle seat, please.
Koridorda bir koltuk istiyorum, lütfen.

More Sentences
Automotive
aisle n. koridor
Sami chose an aisle seat.
Sami koridora bakan bir koltuk seçti.

More Sentences
Military
aisle n. koridor
Could I sit on the aisle?
Koridorda oturabilir miyim?

More Sentences
General
aisle n. ara yol
aisle n. geçenek
aisle n. sıralar arası yol
aisle n. bina kolu
aisle n. geçit
Technical
aisle n. ara yol
aisle n. geçit
aisle n. koltuklar arası koridor
Marine
aisle n. dar geçit
Military
aisle n. ara yol

Sens de "aisle" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 43 résultat(s)

Anglais Turc
General
aisle seat n. koridor koltuğu
Sami chose an aisle seat.
Sami koridor koltuğunu seçti.

More Sentences
aisle seat n. koridora bakan koltuk
back aisle n. arka koridor
aisle carpet n. koridor halısı
supermarket aisle n. süpermarket koridoru
Idioms
cross the aisle v. politikacıların bir siyasi hedef veya amaç için muhalif parti veya üyeleriyle birleşmesi veya iş birliği yapması
cross the aisle v. bir parlamento üyesinin kendi partisinden istifa edip başka partiye geçmesi
lead (one) up the aisle v. biriyle evlenmek
go down the aisle v. dünya evine girmek
walk down the aisle v. dünya evine girmek
walk down the aisle v. evlenmek
go down the aisle v. evlenmek
go down the aisle v. nikah masasına oturmak
walk down the aisle v. nikah masasına oturmak
cross the aisle [us/south africa] v. rakip partiye geçmek
cross the aisle [us/south africa] v. rakip partiyle işbirliği yapmak
cross the aisle [uk/canada/australia] v. rakip partiye geçmek
cross the aisle [uk/canada/australia] v. rakip partiyle işbirliği yapmak
go/walk down the aisle v. dünya evine girmek
go/walk down the aisle v. evlenmek
go/walk down the aisle v. nikah masasına oturmak
lead someone up the aisle v. biriyle evlenmek
lead someone up the aisle v. biriyle dünya evine girmek
work down the aisle v. düğün töreninde kilisenin koridorundan yürümek
work down the aisle v. dünya evine girmek
work down the aisle v. evlenmek
Technical
main aisle n. ana ara yol
Architecture
chancel aisle n. kilisede rahip ve koronun olduğu çevrili alandan her iki yana doğru açılan koridor
transept aisle n. çapraz sahındaki koridor
cross aisle n. çapraz sahın
cross aisle n. haç şeklindeki kilisenin yan kolları
Aeronautic
twin-aisle airplane n. geniş gövdeli uçak
single-aisle jet n. tek koridorlu jet
single-aisle aircraft n. dar gövdeli tek koridorlu yolcu uçağı
Psychology
cold aisle syndrome n. soğuk reyon sendromu
Military
main aisle n. ana koridor
cross aisle n. çapraz ara yol
transportation aisle n. ulaştırma ara yolu
fire aisle n. yangın ara yolu
Modern Slang
aisle of progress n. gelişim koridoru
aisle rage n. market reyonları arasında müşteriler arasında çıkan tartışma/kavga
aisle salmon n. koridorda/reyonda kalabalığın aktığı yönün tersine doğru gitmeye çalışan kimse
aisle rage v. alışveriş yaparken market koridorları arasında diğer müşterilerle kavga etmek/tartışmak