Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | activate v. | çalıştırmak | ||
I had activated the machine seconds before you appeared inside it. Sen içinde görünmeden saniyeler önce makineyi çalıştırmıştım. More Sentences |
||||
Common Usage | activate v. | etkinleştirmek | ||
Unlock the door, activate the alarm, or access climate controls - all from a distance. Kapı kilidini açın, alarmı etkinleştirin veya klima kontrollerine erişin; hepsi de uzaktan. More Sentences |
||||
Common Usage | activate v. | faaliyete geçirmek | ||
Notwithstanding this, the Czech Republic is trying, by activating the reactor, to present us with a fait accompli. Buna rağmen Çek Cumhuriyeti reaktörü faaliyete geçirerek bize bir oldu bitti sunmaya çalışıyor. More Sentences |
||||
General | ||||
General | activate v. | aktive etmek | ||
She activated the account. O, hesabı aktive etti. More Sentences |
||||
General | activate v. | aktif hale getirmek | ||
Somehow I accidently activated it. Bir şekilde yanlışlıkla aktif hale getirdim. More Sentences |
||||
General | activate v. | etkinleştirmek | ||
Unlock the door, activate the alarm, or access climate controls - all from a distance. Kapı kilidini açın, alarmı etkinleştirin veya klima kontrollerine erişin; hepsi de uzaktan. More Sentences |
||||
General | activate v. | etkin hale getirmek | ||
She activated the account. O, hesabı etkin hale getirdi. More Sentences |
||||
General | activate v. | harekete geçirmek | ||
And we have also ensured that the citizens can activate popular initiative when the law so establishes. Ayrıca, yasaların öngördüğü durumlarda vatandaşların halk inisiyatifini harekete geçirebilmelerini de sağladık. More Sentences |
||||
General | activate v. | aktifleştirmek | ||
She activated the account. Hesabı aktifleştirdi. More Sentences |
||||
General | activate v. | aktif hale getirmek | ||
Somehow I accidently activated it. Bir şekilde yanlışlıkla aktif hale getirdim. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Technical | activate v. | aktifleştirmek | ||
She activated the account. Hesabı aktifleştirdi. More Sentences |
||||
Technical | activate v. | harekete geçirmek | ||
And we have also ensured that the citizens can activate popular initiative when the law so establishes. Ayrıca, yasaların öngördüğü durumlarda vatandaşların halk inisiyatifini harekete geçirebilmelerini de sağladık. More Sentences |
||||
Computer | ||||
Computer | activate expr. | etkinleştir | ||
Unlock the door, activate the alarm, or access climate controls - all from a distance. Kapıyı açabiliyor, alarmı etkinleştirebiliyor ve klima denetimlerine erişebiliyorsunuz; hem de tamamen uzaktan. More Sentences |
||||
Common Usage | ||||
Common Usage | activate v. | etkin kılmak | ||
General | ||||
General | activate v. | hareketlendirmek | ||
General | activate v. | başlatmak | ||
General | activate v. | aktive olmak | ||
General | activate v. | fiilen teşkil etmek | ||
General | activate v. | devreye sokmak | ||
General | activate v. | faal hale getirmek | ||
General | activate v. | kimyasal reaksiyonu çabuklaştırmak | ||
General | activate v. | kimyasal reaksiyonu hızlandırmak | ||
General | activate v. | savaşa hazır hale getirmek | ||
General | activate v. | (organik maddelerin mikroorganizmalarca çözülmesi için) lağımları havalandırmak | ||
General | activate adj. | faaliyet içinde | ||
General | activate adj. | faaliyet halinde | ||
General | activate adj. | gayret gerektiren | ||
General | activate adj. | karlı | ||
General | activate adj. | çabuk etki gösteren | ||
General | activate adj. | çabuk tesir eden | ||
General | activate adj. | çabuk tesir gösteren | ||
General | activate adj. | aynı amaçla hareket eden | ||
Politics | ||||
Politics | activate v. | radyoaktif hale getirmek | ||
Politics | activate v. | radyoaktifleştirmek | ||
Technical | ||||
Technical | activate v. | etkili hale getirmek | ||
Technical | activate v. | radyoaktif yapmak | ||
Chemistry | ||||
Chemistry | activate v. | kimyasal reaksiyonları hızlandırmak | ||
Chemistry | activate v. | aktivitesini artırmak | ||
Environment | ||||
Environment | activate v. | (kanalizasyonu) ayrışmaya yardımcı olmak için havalandırmak | ||
Military | ||||
Military | activate v. | birlikleri savaşa hazırlamak | ||
Anglais | Turc | |
---|---|---|
General | ||
General | enable/activate the account v. | hesabı etkinleştirmek |
General | activate manually v. | el ile çalıştırmak |
Computer | ||
Computer | activate task list n. | etkin görev listesi |
Computer | activate a window v. | pencereyi etkinleştirmek |
Computer | activate ruler expr. | cetveli etkinleştir |
Computer | workbook activate expr. | çalışmakitabını etkinleştir |
Computer | activate as expr. | etkinleştirme şekli |
Computer | activate task list expr. | görev listesi'ni etkinleştirir |
Computer | activate as expr. | etkinleştir |
Computer | activate contents expr. | içerik etkinleştir |
Computer | activate contents expr. | içeriği etkinleştir |
Computer | activate scope expr. | kapsamı etkinleştir |
Computer | how to activate expr. | nasıl aktive edilir |
Computer | activate object expr. | nesne etkinleştir |
Computer | auto activate expr. | kendiliğinden etkinleştir |
Computer | auto activate expr. | otomatik etkinleştir |
Computer | activate server expr. | sunucuyu etkinleştir |
Computer | activate a window expr. | pencere etkinleştir |