Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Synonymes
Phrases
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Turc - Anglais
Cacher l'historique
Détails de l'historique
Effacer l'historique
Historique :
level of supply
no changes
(bir şeyin) yanında
Historique
Phrases
Sens de
"(bir şeyin) yanında"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 2 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
Phrases
1
Phrases
(bir şeyin) yanında
in addition to (something)
expr.
Colloquial
2
Colloquial
(bir şeyin) yanında
over and above (something)
expr.
Sens de
"(bir şeyin) yanında"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 59 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
(bir şeyin) yanında durmak
flank
v.
2
General
(bir şeyin) diğer yanında
behind
adv.
3
General
(bir şeyin) öte yanında
behind
adv.
Phrasals
4
Phrasals
(satılan bir şeyin yanında bir şeyi ücretsiz) vermek
throw in
v.
5
Phrasals
yavaşça bir şeyin üzerinde/yanında hareket etmek/sürünmek
creep along (something)
v.
6
Phrasals
(bir şeyin) yanında servis etmek
serve with (something)
v.
7
Phrasals
(birinin/bir şeyin) yanında kalmak
stick with (someone or something)
v.
8
Phrasals
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin yanında tutmak
keep someone or something in with someone or something
v.
9
Phrasals
bir şeyin yanında bedava/ücretsiz olarak vermek
throw in
v.
10
Phrasals
(birinin/bir şeyin) yanında durmaya devam etmek
keep with (someone or something)
v.
11
Phrasals
birinin/bir şeyin yanında sıraya girmek
line up alongside someone or something
v.
12
Phrasals
birinin/bir şeyin yanında sıra olmak
line up alongside someone or something
v.
13
Phrasals
birinin/bir şeyin yanında sırada durmak
line up alongside someone or something
v.
14
Phrasals
birinin/bir şeyin yanında sıraya koymak
line up alongside someone or something
v.
15
Phrasals
birinin/bir şeyin yanında sıraya girmek
line up alongside someone or something
v.
16
Phrasals
birinin/bir şeyin yanında sıra olmak
line up alongside someone or something
v.
17
Phrasals
birinin/bir şeyin yanında sırada durmak
line up alongside someone or something
v.
18
Phrasals
birinin/bir şeyin yanında sıraya koymak
line up alongside someone or something
v.
19
Phrasals
(birinin/bir şeyin) yanında/yakınında bir araya gelmek
converge upon (someone or something)
v.
20
Phrasals
(birinin/bir şeyin) yanında/yakınında bir araya gelmek
converge on (someone or something)
v.
21
Phrasals
(birinin/bir şeyin) yanına/yanında konumlandırmak
flank upon (someone or something)
v.
22
Phrasals
(birinin/bir şeyin) yanına/yanında konumlandırmak
flank on (someone or something)
v.
23
Phrasals
(bir şeyin) yanında gelen
go with (something)
v.
24
Phrasals
(birinin/bir şeyin) tepesinde/yanında dikilmek
hover around (someone or something)
v.
25
Phrasals
(birinin/bir şeyin) tepesinde/yanında dikilmek
hover over (someone or something)
v.
26
Phrasals
(birinin/bir şeyin) yanında uzanmak
lie alongside (someone or something)
v.
27
Phrasals
(birinin/bir şeyin) yanında sönük kalmak
pale beside (someone or something)
v.
28
Phrasals
(birinin/bir şeyin) yanında önemsiz kalmak/görünmek
pale beside (someone or something)
v.
29
Phrasals
(birinin/bir şeyin) yanında olmak/durmak
remain with (someone or something)
v.
30
Phrasals
(birinin/bir şeyin) yanında kalmak
remain with (someone or something)
v.
31
Phrasals
(birinin/bir şeyin) yanında/tarafında yer almak
side with (someone or something)
v.
32
Phrasals
(birinin/bir şeyin) yanında durmak/kalmak
stay by (someone or something)
v.
33
Phrasals
(birinin/bir şeyin) yanında olmak
stay by (someone or something)
v.
Phrases
34
Phrases
birinin/bir şeyin yanında
along with someone or something
expr.
35
Phrases
bir şeyin yanında
along with something
expr.
36
Phrases
birinin/bir şeyin yanında
alongside (of) someone or something
expr.
37
Phrases
birinin/bir şeyin yanında
along with someone or something
expr.
38
Phrases
bir şeyin yanında
along with something
expr.
39
Phrases
birinin/bir şeyin yanında
alongside (of) someone or something
expr.
Colloquial
40
Colloquial
(birinin/bir şeyin) yanında
as well (as somebody/something)
expr.
41
Colloquial
birinin/bir şeyin yanında
as well as someone or something
expr.
Idioms
42
Idioms
(bir şey başka bir şeyin) yanında çocuk oyuncağı gibi kalmak
make something seem like a picnic
v.
43
Idioms
bir şeyin yanında sönük/önemsiz kalmak
pale beside something
v.
44
Idioms
bir şeyin yanında sönük/önemsiz görünmek
pale beside something
v.
45
Idioms
bir şeyin yanında sönük/önemsiz kalmak
pale next to something
v.
46
Idioms
bir şeyin yanında sönük/önemsiz görünmek
pale next to something
v.
47
Idioms
bir şeyin yanında önemsiz kalmak
pale in comparison (with/to something)
v.
48
Idioms
bir şeyin yanında önemsiz kalmak
pale by comparison (with/to something)
v.
49
Idioms
bir şeyin yanında önemini yitirmek
pale into insignificance
v.
50
Idioms
bir şeyin yanında anlamsız kalmak
pale into insignificance
v.
51
Idioms
(birinin/bir şeyin) yanında sönük kalmak
pale next to (someone or something)
v.
52
Idioms
(birinin/bir şeyin) yanında pek etkili görünmemek
pale next to (someone or something)
v.
53
Idioms
(birinin/bir şeyin) yanında zayıf kalmak
pale next to (someone or something)
v.
54
Idioms
(birinin/bir şeyin) yanında eksik kalmak
pale next to (someone or something)
v.
55
Idioms
(birinin/bir şeyin) yanında yetersiz kalmak
pale next to (someone or something)
v.
56
Idioms
(birinin/bir şeyin) yanında
by/in comparison (with somebody/something)
expr.
57
Idioms
bir şeyin yanında
not to mention something
expr.
Slang
58
Slang
(birinin/bir şeyin) yanında durmak
butt (up) against (someone or something)
v.
59
Slang
(birinin/bir şeyin) yanında konumlanmak
butt (up) against (someone or something)
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (bir şeyin) yanında
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy